|
|
|
|
|
|
Doğa aşığı babanın oğlu Gürgen
Yıldızı giderek parlayan genç oyuncu Gürgen Öz ilginç ismiyle akıllarda kalmayı başarıyor.
atv'de yayınlanan "Aşk Oyunu" dizisiyle tanınan tiyatrocu Gürgen Öz'ün adını doğa tutkunu babası koymuş. Öz; "Babam bile benimle dalga geçerdi. Arkadaşlarının yanında 'Neydi senin ismin, çam mıydı, meşe miydi, ha ha haa" diye gülerdi. Şimdi de 'Bak işine yarıyor, kimsede yok bu isim ' diyor."
Gürgen adını babam koydu o bile dalga geçiyor
Son günlerin en çok konuşulan oyuncularından biri Gürgen Öz. İlginç ismiyle de akıllarda kalmayı başaran Öz "Doğa aşığı babam bu ismi koymuş" diyor.
Televizyonda en çok izlenen diziler arasında yer alan "Aşk Oyunu" nun fırlama karakteri Serkan'ı canlandıran Gürgen Öz'ün yıldızı giderek parlıyor. Okan Bayülgen'in Televizyon Makinesi adlı programında doğaçlama skeçler de yapan 27 yaşındaki Öz, ekranlarda göründüğü gibi sıcak ve samimi. Ama Serkan'ın yaptığı sululukları ondan görmeniz imkansız gibi. Genç oyuncuyla oyunculuk hikayesini ve ilginç isminin başına getirdiklerini konuştuk. - Okuldayken fırlama, yerinde duramayan bir öğrenci miydiniz? - Evet çok atlar, zıplardım ve bu yüzden de çok sevilmezdim. Çok konuşan, espri yapan çocuklar sevilmez ya, basketbol takımında olanlar falan popülerdir. Hocalarım da "Bunu derste yapacağına tiyatro koluna gel" dediler. Okul tiyatrosunda sahneye çıkmaya başladım ve klasik olacak ama çok sevdim. - Oyunculuğu o zaman aklınıza koydunuz yani... - Evet ama liseden sonra İstanbul Üniversitesi'nde Sanat Tarihi ve Arkeoloji'ye girdim. Bir gün anfide otururken "Ben ne yapıyorum burada" dedim. Çünkü sürekli aklımda oynamak vardı. Lisedeyken de Müşfik Kenter'in, Zeliha Berksoy'un öğrencisi olmayı, Mimar Sinan'da okumayı çok isterdim. Karar verdim, kaybedersem kimseye rezil olmayayım diye gizlice konservatuar sınavına girdim ve kazandım. - Konservatuarı bitirdikten sonra tercihinizi daha çok tiyatrodan yana kullandınız galiba... - "Aşkım Aşkım", "Avrupa Yakası" gibi sitcom'larda konuk oyuncu oldum ama tiyatro daha ağırlıklıydı. Devlet Tiyatrosu'nda iki oyunda çalıştım, sonra Bakırköy Belediye Tiyatroları'na geçtim, geçen sezondan beri Yaşar Kemal'in yazdığı, Müşfik Kenter'in yönettiği "Teneke" adlı oyunda oynuyorum. Mimar Sinan Üniversitesi'nde Opera bölümünde mastıra başladım. O yüzden de başka işler yapmaya fırsat bulamadım. Ama her şey yoluna girince artık para kazanmanın vakti geldi diye düşündüm.
SERKAN GİBİ SAÇMALARIM - Böylece yolunuz "Aşk Oyunu"na düştü... - Evet, ama işin bu kadar büyüyeceğini tahmin etmiyordum, bir yaz işi olarak bakıyordum. Başlarda Serkan karakteri de böyle değildi. Yine fırlama bir karakterdi ama bu kadar komik değildi. Bir süre sonra Rüya İşçileri sağ olsunlar bana çok güzel sahneler yazmaya başladılar. Benim de istediğim fırsat elime geçmiş oldu, komik sahneleri çok severek oynuyorum çünkü. Çok güzel tepkiler almaya başlayınca da olay büyüdü. - Serkan neden bu kadar sevildi sizce? Çünkü bakarsanız çok da düzgün bir karakter değil kendisi. - Tabii canım, yalanı dolanı olan bir adam ama özünde iyi bir karakter. Yaptıklarını kötü bir amaçla yapmıyor. Saçmalamaları, hataları olduğu kadar düzgün yaptığı şeyler de var. Yani içinde insana dair birçok özellik taşıyor. Tabii ben biraz abartarak oynuyorum ama hayatın içinde var böyle abartılı adamlar. - Serkan'la Gürgen arasında benzerlikler var mı? - Serkan'ın şaşırdığı, saçmaladığı anlar var ya benim de öyle zamanlarım çok olabiliyor. Olayları birbirine karıştırıyorum, içinden çıkamıyorum, saçmalıyorum. - Okan Bayülgen'in "Televizyon Makinesi" isimli programında da skeçlere çıkıyorsunuz. Kendisiyle nasıl tanıştınız? - Bir komedi oyununda oynamıştım, Okan Bayülgen de o oyunu izlemişti. Aradan zaman geçti, Doğa Rutkay konservatuvardan arkadaşım, bir gün telefon açtı ve "Okan yeni bir program yapıyor, komedi oyuncusuna ihtiyacı var, benim de aklıma sen geldin, Okan da seni oyundan hatırladı. Toplantıya gelir misin?" dedi. Okan'la çalışmayı çok istiyordum zaten. Murat Akkoyunlu ile birlikte her hafta canlı yayında gelen konuğun karşısına, yaptığı mesleğin kötü tarafı olarak çıkıyoruz, tamamen doğaçlama yapıyoruz.
MÜŞFİK KENTER BİR DAHİ - Hep komedilerde mi izleyeceğiz sizi? Komedi üstünüze biraz yapışacak gibi... - "Teneke"de drama oynuyorum ama ben komedi oyuncusu olarak anılmaktan rahatsız olmam. Normalde de eğlenip gülmeyi çok severim, insanları güldürünce çok mutlu oluyorum. İleride iyi bir komedyen olmak isterim, illa her oyuncu her şeyi oynayacak diye bir şey yok. Onu başaran oyuncular zaten dahiler. Müşfik Kenter, Haluk Bilginer mesela her oyunu oynayabilecek oyuncular. Benim de her rolü oynayıp oynayamayacağımı zaman gösterecektir. - Kısa sürede birçok kadın hayran edindiniz... - Evet öyle gözüküyor. Bu biraz da yaptığınız işin popüler olmasıyla alakalı. Bu iş bitse ve bir süre göz önünde olmasam unutulurum. O yüzden "Süperim, oldum ben" diye düşünmüyorum, sadece işimi yapıyorum. Bunlar tabii ki hoş getirileri ama çok da büyütülecek bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Eylem BİLGİÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|