|
|
|
|
|
Koleksiyonerler
|
|
NAHİT KABAKÇI MÜZAYEDECİYİ DÖVMEYE KALKAN SANATÇILAR GÖRDÜM Bu tartışma uzun yıllardır sürüyor. Müzayede evleri ilk çıktığından beri böyle bir iddia var. Çünkü galericiler pastalarından müzayede evlerinin pay almasını istemezler. Müzayede evleri eseri cazip göstermek için ucuz fiyat koyar ama her ucuz fiyatla çıkan ucuza gitmez. O günkü şartlarda değerini bulur. İyi sanat eserinin fiyatı artar, alır başını gider. Ama bir eseri çok yüksek fiyata çıkartığınızda kimseyi enterese etmez. Müzayede evlerinin uygulaması doğrudur. Alıcı çok olursa rekabet olur. Önemli olan satış fiyatı. Ben eseri müzayedeye koyduğunda müzayedeciyi tehdit eden, dövmeye kalkan sanatçılar tanıdım. Serbest ekonomide müzayede evine 'şöyle yap' diyemezsin. Pazar günü 150 bin YTL. başlangıç fiyatıyla bir eser satışa çıkacak. Demek ki her eser de ucuza satışa çıkmıyor.
CERİ BENARDETE ÇAĞDAŞ RESSAMLARIN ESERLERİ YATIRIMCIYA BİR ŞEY KAZANDIRMIYOR Müzayede evleri mümkün olduğu kadar eserin fiyatını düşürmeye çalışıyor ki satılabilirliği artsın. Fakat müzayede evlerinin verdiği fiyatlar hiçbir zaman doğru fiyat değil. Mümkün olduğu kadar düşük olsun ki satılsın. Çağdaş yaşayan sanatçılar kendi fiyatlarını belirledikleri için galerideki resimlerine, atölyelerinde sattıklarından daha yüksek fiyat koyuyor. Bazen galericiler bu resimleri satabilmek için kendi komisyonlarından feragat edip belirlenen fiyatın altına düşüyor. Çağdaş ressamların eserleri yatırımcıya fazla bir şey kazandırmıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|