|
|
|
|
|
|
Kıbrıs AB'ye aittir sorun AB'nindir
Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles, "Bütün Kıbrıs AB'ye aittir, Kıbrıslılar da AB vatandaşıdır" dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell Fontelles, Kıbrıs sorununun, 1 Mayıs 2004'ten itibaren Avrupa Birliği sorunu haline geldiğini iddia etti. Borrell daha da ileri giderek, "Bütün ülke Avrupa Birliği'ne aittir" dedi.
AB üyeliğiyle Kıbrıslı Türk ve Rumların tümünün Avrupa Birliği vatandaşı olduğunu da ileri süren Borrell, "Bu pratikte, Kıbrıslı Türk ve Rum, bütün bireylerin büyük Avrupa Birliği ailesinin bir parçası olduğu anlamına geliyor" diye konuştu. Kıbrıs sorununun sürdürelemez bir durum olduğuna da vurgu yapan AP Başkanı Borrell,
sorunun çözüm adresinin Birleşmiş Milletler olduğunu belirtti ve "Kıbrıs sorunu BM çatısı altında çözülecektir" dedi.
'İZOLASYON SORUNUN ÖNÜNDE ENGEL'
Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyonun Kıbrıs sorununun çözümü önünde bir engel olduğunu kaydeden Borrell, ''Bu, iki toplum arasında diyalog yoluyla aşılmalıdır'' dedi.
Basın toplantısında, Avrupa Komisyonu tarafından Kıbrıslı Türklereyönelik hazırlanan 259 milyon avro tutarındaki Mali Yardım Tüzüğü ile Doğrudan Ticaret Tüzüğü'ne de değinen ve bu iki tüzüğün geçmesi gerektiğini söyleyen Borrell, iki tüzüğün birlikte onaylanamaması halinde ise Mali Yardım Tüzüğü'nün yıl sonuna kadar tek başına yürürlüğe girmesi gerektiğini belirtti.
Borrell, halihazırda AB'nin 2005 yılı bütçesine konan 259 milyon avronun yıl sonuna kadar kullanılmaması halinde bu hakkın yok olacağını söyledi.
Söz konusu tüzüklerle ilgili bir soruya karşılık, konuyu, dün görüştüğü KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve Talat'ın kendisine Türk tarafının tüzüklerin birlikte geçmesi gerektiği yönündeki görüşünü aktardığını belirten Borrell, ancak bu konudaki kararın AB Konseyi'ne ait olduğunu ifade etti. Borrel, şöyle dedi:
''Doğal olarak Sayın Talat, Avrupa Birliği'ni, söz konusu iki tüzüğü ayrı ayrı onaylaması konusunda engelleyemez. Bu konuda izlenecek yol AB'ye kalmıştır. AB'ye 'Bunu yapamaz' demek, O'na (Talat'a) düşmez. Çünkü, kararlarımız üzerinde herhangi bir kontrol yetkisi yoktur ve sanırım her iki tüzüğü de birlikte onaylamak mümkün olmayacaktır. Mali Yardım Tüzüğü'nü tek başına onaylayarak, bunun sağlayacağı kaynakları kaybetmemek daha iyi olacaktır kanısındayım.''
TEMAS GRUBU
Borrell, AB ile Kıbrıslı Türkler arasındaki ilişkileri geliştirmekve sağlıklı bir zemine oturtmak hedefiyle AP tarafından kurulması planlanan temas grubunun en çok bir ay içinde kurulacağı yönünde beklentisini dile getirdi.
AP temas grubu üyelerinin en erken zamanda atanacağını bildiren, ancak üyelerin sayısı hakkında bilgi vermeyen Borrell, AP temas grubunun Kıbrıs Türk tarafıyla ilişki kurmasının kesinlikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin herhangi bir şekilde tanınması anlamı taşımayacağını söyledi.
Temas grubunun Kıbrıslı Türklerin AP'de temsil edilmesinin yolunu açıp açmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de Borrell, CumhurbaşkanıTalat'ın Kıbrıs Türklerinin AP'de temsil edilmesi gerektiğini kendisine ilettiğini, ancak kendisinin AP'nin en azından Aralık ayına kadar böyle bir kararı bulunmadığını Talat'a aktardığını ifade etti. Borrell, ''Temas grubunun, böyle bir konuyla (Kıbrıslı Türklerin AP'detemsiliyetiyle) hiçbir ilgisi bulunmamaktadır'' dedi.
(CHA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|