| |
|
|
Hükümet bir alacak bir verecek
Başbakan Erdoğan, TÜBİTAK'la ilgili düzenlemeyi yaparken, bu konuda ilk haber yapan ve eleştiren kişiydim. TÜBİTAK'ın "siyasete" bu denli yaklaştırılmasının yanlışlığını vurguladım. İyi niyetle yapılsa bile, yapılanın doğru olmadığını söyledim. YÖK konusunda ise AKP'nin yaklaşımını tümüyle haklı buluyordum. YÖK, bu şekliyle olmaması gereken bir kurumdu ve mutlaka değişmeliydi. Değiştirmek isteyenin AKP olması, yapılmak istenen doğruyu etkilememeliydi. Şimdi AB ile başlayacak müzakerelerde ilk ele alınacak konular EğitimKültür ve Bilim. Ve AB'nin "haklı olarak dayatacağı" konular arasında TÜBİTAK ve YÖK var. AB kuralları gereğince, üniversitelerin daha demokratik bir yapıya kavuşması ve YÖK'ün yetkilerinin bir bölümünün tırpanlanması var. Bu hükümetin de istediği bir gelişme. Ancak TÜBİTAK'la ilgili olarak da hükümetin yaptığının tam aksi söz konusu. Bu bilim kurumunun siyasetten uzaklaştırılması, özerkliğinin yeniden tesis edilmesi söz konusu. AB sayesinde hükümet çok sıkıştığı bir konuda ileri adım atacak ama bir başka konuda da geri adım atmak zorunda kalacak. Tabii bazı çevreler TÜBİTAK konusunda hükümeti sıkıştıracak, YÖK konusunda ise suçlayacaklar. Önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye kendi içinde de "müzakere etmeyi" ve "verip almayı" öğrenecek gibi görünüyor.
|