Türkiye'nin düğünü...
Birinin adı, Ayşe. Öbürünün, Zübeyde... Hayatımda tanıdığım en ateşli kızlar bunlar.
Ayşe, 40 yaşında... Zübeyde, 27'sinde.
Bugüne kadar kimseye yar olmayan bu iki çılgın kız, önceki gün "gelin" edildi nihayet. Başlık parası ne kadar biliyor musunuz? 6 milyar dolar...
Ereğli Demir Çelik'in fırınları onlar. Birinin adı, Ayşe. Öbürünün, Zübeyde.
Anadolu'dur inanır... Rivayete göre, ilk icat edildiği dönemlerde, evin erkeği çeliği döverken, anası, eşi ya da kızı körükle üflermiş... Körüğü tutan ana, eş ya da kız, saçından bir nazlı teli atarsa çelik hamuruna, o çeliğin bileği bükülmezmiş...
Sene, 1965... İlk fırına isim verilecek. Ustabaşının kızı dünyaya gelmiş aynı günde, Ayşe... Sene 1978... Ayşe çalışmış çabalamış, ikinci fırını doğurmuş bu memlekete hayırlı bir evlat olması için... İsim verilecek... Düşünmüşler, bu memleketin en hayırlı evladı kim? Annesi, Zübeyde.
Ayşe ile Zübeyde, önceki gün "gelin" oldular. Bana göre, "göbeği yabancıya bağlanmaya çalışılan" Türkiye'nin düğünüdür bu... Başlık parası 6 milyar dolar. Allah'tan bu memlekette Coşkun Ulusoy diye bir adam var. Ve Allah'tan bu memlekette, Rifat Hisarcıklıoğlu'nun etrafında toplanan, isimleri buraya sığmayacak vatansever işadamları var. Yoksa, Ayşe ile Zübeyde, Rus'a ya da Fransız'a gelin gidecekti göz göre göre...
Özetle... "Demir yığını" olarak bakarsan bu gariban devletin varlıklarına, ona da satarsın, buna da. Ama "evlat" ya da "ana" gibi bakarsan... Nasıl kıyıyordun be arkadaş...
|