Perşembe ölen kim?
Perşembe günü 30 Haziran'dı... Hür Demokratlar Derneği'nin çağrılısı olan bir avuç insan, Eyüp Camii'nin önündeki meydanda bulunan Açık Cafe'de buluştu... Çünkü Prens Sabahaddin'in türbesi Eyüp Camii'ndeydi. Prens Sabahaddin 30 Haziran 1948'de ölmüştü, öldüğü gün hangi gündü bilinmez ama ilk kez bir dernek tarafından bu perşembe günü anıldı.
***
Hür Demokratlar neden Prens Sabahaddin'i andılar? Bunun cevabını ansiklopediler şöyle veriyor: "Osmanlı düşün ve siyaset adamı. Bireysel ve özel girişimci bir iktisadi gelişmeye dayanan toplumsal ve siyasal yapı değişikliğiyle ilerlenebileceğini savunmuştur." Kitaplar bu kısa özeti daha da açmış, daha da derinleştirmiş: "... Prens Sabahaddin'e göre, bireyci yapıdaki bir toplum, kişisel yükselme ve bağımsızlığa doğru kesin bir gelişmeyi sağlar. Buna karşın bütüncül yapılı bir toplum, kişileri üretimden çok tüketime yönelttiğinden sosyal yeteneği ve kişiliğin gelişimini engeller. Prens Sabahaddin Osmanlı Devleti'nin geri kalmışlığını toplumsal yapı sorununa bağlar. Toplum bütüncül bir yapıyla bireyi ezmiş ve her türlü olumlu değişme ve gelişme eğilimini yok etmiştir. Aile ve okullar bireyi memur zihniyetiyle yetiştirmiş, bunun sonucunda insanlar girişkenliklerine dayanarak başarılı olmayı denemek yerine, devlet hizmetine girerek yükselme yolunu seçmişlerdir. Ona göre toprak mülkiyetinde özel mülk sisteminin bulunmayışı ve merkezden yönetim biçimi Osmanlı Devleti'nin geri kalmışlığının öbür nedenlerinden bazılarıdır. Bütüncül toplumların bir yönetim biçimi olan merkeziyetçilik, bireysel yaşamların genel otoriteyi sınırlayamaması sonucu yetkilerin bir zorbalar grubunun elinde toplanmasına yol açar. Oysa yerinden yönetim, kendi deyişiyle 'ademi merkeziyetçilik' işlerin özelliklerine göre idari otoriteyi bölen ve böylece etkin işleyişi sağlayan bir sistemdir. Yerinden yönetimde temel olan bireyin kişisel özgürlüğü ve gücüdür. Bütüncül toplumlarda memurları ve askerleri siyaset dışı tutmak olanaklı değildir. Ordunun siyaset dışı tutulması ancak bireyci bir topluma geçmekle sağlanır."
***
Prens Sabahaddin 13 Şubat 1878'de doğdu... Abdülmecid'in kızı ve II. Abdülhamid'in kız kardeşi Seniha Sultan'la Damat Mahmud Celaleddin Paşa'nın oğlu olduğu için prens unvanına sahip oldu. Nitelikli bir eğitim aldı. Piyano, resim, Fransızca yanında, Osmanlı, Fars ve Arap edebiyatını öğrendi. Ev ortamında görgüsü ve bilgisi pişti. Sürekli gözetim altında olmaktan bunalarak gizlice Paris'e gitti. Liberal düşüncelerle ilişkisi bu dönemde gelişti. Paris'te Jön Türk hareketi içinde yer aldı. 1902 yılında Birinci Jön Türk Kongresi'nin toplanmasına öncülük etti. Kongre başkanı oldu. Kongrede çoğunluğu ele geçirdi. Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti'ni kurdu. Terakki adlı aylık bir dergi çıkardı. 1908'de İkinci Meşrutiyet ilan edilince sevindi ve yurda döndü. II. Abdülhamid devrilince İttihat ve Terakki'nin baskılarına muhalefet etti. İttihatçılar kendisini 31 Mart Olayı'na karıştığı iddiasıyla tutukladı. Prens Sabahaddin serbest kalınca yeniden gizlice yurtdışına gitti. Geri gelmek için İttihatçıların iktidardan düşmesini bekledi. 1918 yılında geri döndü. Cumhuriyet kendisini Osmanlı Hanedanı'ndan olduğu için sınır dışı etti. Avrupa'da öldü. Cenazesi Eyüp Sultan Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedildi. 30 Haziran onun ölüm yıldönümüydü. Günlerden perşembeydi. Söyledikleri buralara hala çok uzak.
|