Bahar sarhoşluğu
Bebek yokuşundan inerken sağ tarafa baktınız mı hiç? İçinde her renkte çiçek açmış ağaçtan bir yamaç oluşmuş. Boğaz'ın iki yakasına en yakışan erguvan ağaçlarındaydı gözüm. Onlar mayısta açınca İstanbul'a Osmanlı geçmişini de hatırlayarak başka türlü vuruluyor insan. "Yakında bir tane olsa da onunla birlikte solusam havayı" diyordum. Cam açık olduğu için rüzgarla bir iki yaprakla bir çiçek uçuşarak girdi içeri. Bir de baktım hemen iki metre mesafede. Neredeyse sadece bizim göreceğimiz kadar biraz güdük, çelimsiz, az çiçekli ama bana gelmiş gibi bu erguvan. Magazin Gazetecileri Derneği ve jürisi bu yıl onur ödüllerinden birini bana uygun görmüş. Çok mutlu oldum. Meslekte eski olanlarla da yenilerle de çok saygı ve sevgi içinde oldu hep ilişkilerimiz. Bütün magazinci arkadaşlarım çok zorlu bir mücadeleden geçmiş insanlardır.
BİR ÖDÜL GECESİ Bugüne kadar iyi kötü günler geçirdik. Üzüldük, sevindik. Yine de genelinde tanınmamızda, sevilmemiz ve saygı görmemizde çok büyük payları vardır. Onun için çok duygulandım o gece ve geri gelişimi kutlar gibi beni alkışlayan seyirciye; "Sizler ne vefalı insanlarsınız. Yüzlerce, binlerce abartmayayım belki daha fazla insan küçüklü büyüklü beni düşünüp iyileşmem için dualarınızı yolladınız. İspat edemem ama tedavinin önemli bir parçası oldu. Doktorlarımı şaşırttınız. Bu zaten bir ödüldü. Şimdi sahnede başka bir ödülle karşınızdayım. Bu mesleki bir ödülden çok sevgi ödülü. Ben de "Magazin Gazeteciler Derneği'nden arkadaşlarıma ve size sevgi ve saygılarımı sunuyor, her şey için teşekkür ediyorum" demek isterdim. Kanser tedavisi gören gazeteci arkadaşlarımızdan Birgül Köseoğlu beni çok etkiledi. Birgülcüğüm biraz zor bir tedavi görüyor ama bitince iyileşmesini kutlayacağız.
DOSTLUK HİÇ BİTMEZ Sevgili Hülya Koçyiğit beni aldırdı, beraber gittik törene. Herkes bu kadar senelik dostluk ve dayanışmaya şaşarken ben kendimi bu sevecen, iyi kalpli, git gide ustalaşan büyük stara teslim etmenin keyfini çıkarıyordum onun beni sahiplenen kolunda. Yukarıda o "Dört Yapraklı Yonca"yı ben "Hayata Merhaba"yı imzalarken kulağım duymadığı için onun yazdığı isimleri taklit etmeye çalışırken bir de baktım ki yanlışlıkla "Prens Adana'ya" yazmışım. Adnan'ı öyle okumuşum anlaşılan. Gülüşüp düzelttik.
NOT: 25 Nisan Pazartesi akşamı bir kokteylle basına, kanser dayanışması için başlattığımız bilezik kampanyasını tanıtacağız. Bu sayede göğüs kanserini erken teşhiste çok önemli olan ultrason cihazının alınması ve imkanı olmayanlara hiç bedel almadan yapılabilecek bir hizmet verilmesi çok çabuk gerçekleşecek.
|