Baharın ilk dokunuşları
Geçen hafta ilk defa Fenerbahçe'deki Romantika'ya gittim. Az bile söylemişim çok hoş bir yer. Deniz kenarında beyaz bir camdan sera. İçinde kuşlar uçuyor, tam ortada da beyaz bir piyano var. Anjelika Akbar, Oya Temelli, Bircan'la buluşmuştuk öğlen yemeğimizi başka bir yerde yiyecekken oradan ayrılamadık. Kendi yapımları olan her şey çok lezzetliydi. Anjelika hemen gidip piyanoya dokundu, tanıştı. Akordunu da beğendi. Biz de onun o atmosferde Vivaldi çalarak bir bahar resitali verdiğini hayal ettik. Yöneticisi Orhan Yavuz Bey ve sorumlu Zeynep Hanım'la konuştuk "Yapalım" dediler. Bir arkadaşım da bu tanıtım için sponsorluk yapabileceğini söyledi. Bakalım yakında böyle konser olur da su perisi gibi Anjelika'yı beyaz piyanonun başında, etrafında kuşlarla görürsem her şeyin bir rüyayla başladığına bir kez daha inanacağım. Anjelika ve Oya müthiş pozitif enerji veren iki insan. Bircan'la beraber hastalığımın teşhisiyle birlikte bana evrenin yaşamsal kodlarını, düşünce gücünü hatırlattılar. İçimi aydınlık tutmakta bana çok yararı oldu. Anjelika, ezoterik felsefeyle çok ilgili. "Bütün dinlerin özünde sır olarak tutulan bir ana bilgi var ki söylemler farklı bile olsa özü aynı. Bunların zamanı geldi diye açıklanmaya başladı bir kısmı" diyor. Böyle bir çalışmayı Stulginski'den "Doğunun Kozmik Efsaneleri" adlı kitabı, Eren Cendey'le birlikte çevirisini yaparak gerçekleştirmişler. Başımın ağrısından fırsat bulur bulmaz okuyacağım.
SÜRPRİZ MİSAFİR Anjelika ne zamandır bir köpek almak istiyormuş ama bunun doğru bir karar olup olmadığı hakkında tereddütleri olduğu için cesaret edememiş. Ama aklından da çıkaramamış. Bir gün Oya ile arabayla bir yere giderken önlerine bir köpek fırlamış. "Az daha ezecektik" diyerek dışarı fırlamışlar. Mahalleden birileri de koşup gelmiş. "Bunu buraya bıraktılar. İmkanınız varsa alın, bakın. Durmadan arabaların önüne atıyor kendini, ezilip gidecek" deyince çamur içindeki kahverengi köpeği bir beze sarıp arabaya almışlar. Evde eldiven giyip yıkamış Anjelika. İçinden pofuduk, Terrier cinsi, bembeyaz bir köpek çıkmış. Köpek hayatlarına büyük bir neşe getirmiş. Kapıların eşiğine öyle oturuyormuş ki oradan geçmek için ilk önce kendini bir güzel sevdirip sonra müsaade ediyormuş. İhtiyaçlarını dışarıda halletmesi gerektiğini daha önce öğrendiği için hiç problem olmamış. Bir tek sokakta diğer hayvanların arasında yaşayabilmek için öğrenmiş olsa gerek, onların tepkisini çekmemek için o kadar bir kenarda nefesini tutmuş gibi sessizce yere yapışık duruyormuş ki acıyormuş insan. "Kimbilir aç, susuz dolaşırken diğer hayvanların saldırısına mı uğradı, uzaklaşsın diye insanlar tekme mi attı bilmiyoruz ama onu bir daha sokağa atmayalım diye acayip uslu durması bizi hüzünlendiriyor" diyor. Bu arada Romantika'nın dönüm dönüm güzel bahçelerinde dolaşıyoruz. Beni gören insanlar o kadar güzel şeyler söylüyorlar ki sevilmenin sıcaklığıyla gözlerim doluyor. "Boşu boşuna tereddüt etmişsin Anjelika. Hayatınıza yeni sevgi ilave etmeniz için sizi o seçti. Aslında kendini size hediye etti" dedim. "Tam da böyle oldu. Eğer o kendini hediye etmeseydi ben daha çok düşünecektim" dedi ve hepimiz sevgi alışverişinin her türlüsünün ne kadar büyük bir armağan olduğunu düşünerek gülümsedik. Romantika Tel: (0216) 336 38 28
|