Güneydoğu'nun geleceği
Nihayet gördüm... Birkaç ay önce sevgili Mehmet Altan haberini vermişti: "Bir şiirin Mardin Cumhuriyet Meydanı'nı süslemekte..." Yaklaşık 40 yıldır yayınlanan hemen her antolojide şiirlerim yer almaktaydı ama bir kentin en büyük meydanını bir şiirimin süslemesi aklıma gelmezdi. Fotoğraf sanatçısı Bünyad Dinç ile Tarih Vakfı Yayını olarak hazırladığımız "Taşın ve İnancın Şiiri Mardin" kitabında yer alan "Dicle ile Mardin'in Kardeşliğine Şiir"in son iki dizesi o meydanda yaşamaktaydı şimdi: "Şair, sen kiminle konuşursun / Mardin yoldaşın değilse?" Akşamın karanlığında, Atatürk heykeli ile yüz yüze duran bu iki dizenin altında durdum ve oradaki Mardinlilere sordum: "Bu şiiri yazan Refik Durbaş kimdir?" "Mardinli bir kardeşimizdir ama kendisini burada görmemişizdir." "İşte" dedim, "Karşınızda durmakta..." Biraz sonra şiiri duvara nakşedenin Mardin Valisi M. Temel Koçaklar ile şiirsever eşi Sabahat Hanım'ın olduğunu öğrenecektim. Tarihi kentler ve şiir sevdalısı Metin Sözen Hoca'nın eli Mardin'e de uzanmış... Vali Koçaklar ile Mardin'i dolaşırken her sokakta Çekül Vakfı'nın izlerini görmek mümkün...
ÇOCUK OKUMA ODALARI Nihayet gördüm... Aslında Mardin'e yoldaş olmaya değil, -çünkü yoldaşlığımız zaten belgeliydi-, çocuklarıyla konuşmak için gelmiştim Güneydoğu'ya... Ev sahibi ise "içinde bulunduğu topluma katma değer sağlama çerçevesinde özellikle eğitim, ekonomik katkı ve çevre konularında yoğunlaşan" Frito Lay Türkiye idi... Bu amaçla 17 Temmuz 2003'te Batman ve Nusaybin Frito Lay Çocuk Okuma Odaları açılmıştı. Şimdi de Adıyaman'da bir oda açılacaktı. Odalarda grup programları, okul öncesi programlar ve açık kapı programları uygulanıyor. Eğitim faaliyetleri kapsamında derse destek amaçlı etüt çalışmaları, kitap okuma- anlatma seansları, bilgisayar eğitimi veriliyor. Tabii ailelere rehberlik hizmetleri... Nihayet gördüm... Batman'da okuma odasından yararlanan 400'e yakın çocuğun yarıdan fazlası kız... Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve tabii Türkan Saylan, sevgisi ve sevdasıyla kucaklamış bütün Güneydoğu Anadolu'yu.... Ayakları eğrilmiş bir masada dört genç kız masa tenisi oynuyor, ustalara taş çıkarırcasına... Sapı kırık raketi eline alan Frito Lay Türkiye Genel Müdürü Fahhan Özçelik de katılıyor oyuna ve kızlara söz veriyor: "Masa tenisi takımınızı yenileyeceğim." Özçelik anlatıyor sonra... Adapazarı Suadiye'de Frito Lay'ın kimi işçileri depremde hayatlarını kaybetmiş... Frito Lay Suadiye'de bir okul yaptırmış... Okulun bir masa tenisi takımı var. İstanbul'dan ünlü bir antrenör bulmuşlar kızları çalıştırsın diye... Özçelik, Batmanlı kızların masa tenisinde nice şampiyonluklar kazanacağı inancıyla her türlü desteği vereceğini söylüyor.
NUSAYBİN KRALİÇESİ SONYA Nihayet gördüm... Nusaybin Çocuk Okuma Odası ise 250 kadar çocuğu barındırıyor. Burada da kızlar çoğunlukta... Nüfus kağıdında adı Songül ama arkadaşları onu Sonya diye çağırıyor. Yüzü değil, kara kirpiklerinin çevrelediği yeşil gözbebekleri gülümsüyor. Bu yıl ortaokulun birinci sınıfında. Biraz ezbere dayansa da dersleri iyi... Bir arkadaşı kulağıma "Babası öldürüldü" diye fısıldıyor. Büyüyünce ne olacağını soruyorum. "Çocuk doktoru olmak istiyorum" diyor, öteki üç arkadaşı ise öğretmen... Nihayet gördüm... Frito Lay'in 3. çocuk okuma odası Adıyaman'da açıldı. Burada kızlar biraz azınlıkta... Bilgisayar odasında dört erkek çocuk... Mehmet'e soruyorum, "Nerede öğrendin?" "İnternet kafeye gittim. Evde bilgisayar yok ama babama da öğrettim" diyor. Parmakları, karınca misali tuşların üzerinde geziniyor. İnternete bağlanmak istiyor ama bağlantı yok. "Mesencıra bağlandım" diye haykırıyor sonra fakat o da kesik... İmdada Fahhan Özçelik yetişiyor: "Hemen bağlatacağım internetinizi...." GAP, Güneydoğu Anadolu'ya hayat veriyor. Ama hayat Güneydoğu Anadolu'da kızlarla anlam kazanıyor. Güneydoğu Anadolu'nun geleceği çocuklarda çünkü... Nihayet bir daha gördüm...
|