Demirdöküm Genel Müdürü Lütfü Kızıltan 5 yıllık stratejisini açıkladı: Tek bir sistem kuracağız. Evleri bu cihazların ürettiği hidrojenle ısıtıp soğutacağız. Bir de aynı enerjiden elektrik üreteceğiz.
Evleri ya da suyu ısıtma işine 50 yılını veren Demirdöküm, ikinci 50 yılında, 'güneşle parlayacak.' Önümüzdeki 5 yıl için stratejisini ucuz ve çevreci enerji kaynaklarına göre cihaz üretmek olarak belirleyen şirket, yakıt pili üretimine yönelecek. 2005 yılı başında, 22 yıldır çalıştığı şirkete genel müdür olan B. Lütfü Kızıltan ile Demirdöküm'ün ikinci 50 yılını, şirketin ve Kızıltan'ın hayallerini konuştuk...
Nedir bu yakıt pili Lütfü Bey? Kendi teknolojimizle Türkiye'de yakıt pili üretmek istiyoruz. Hidrojeni havadaki oksijenle birleştirdiğinizde su üretirsiniz, bu sırada da elektrik ortaya çıkar. Bu elektrik, bir evi ısıtmak için kullanılabilir, tabii ki otomobili yürütmek için de kullanılabilir. Şimdi kapılarımıza kadar doğalgaz geldi. Doğalgazın içinde hidrojen gazı var zaten. Az önce söz ettiğim süreci izleyerek elektrik elde ettiğinizde artık şebekeden elektrik almanız gerekmiyor. Ve yine bu süreçte ortaya çıkan ısıyla evin suyunu ısıtabilirsiniz, kışın evi ısıtabilir, yazın klima için enerji sağlayabilirsiniz...
Peki siz bu sürecin neresinde olacaksınız? Biz bu sürece bir paket olarak bakıyoruz. Önce hidrojeni ayrıştıran bir cihaz, sonra su pompasını üreteceğiz. Sonuçta bu süreci aktif hale getirecek cihazları bir paket olarak tüketiciye sunacağız. Demirdöküm'ün 5 yıllık araştırma bölümünde bu projeye yoğun olarak odaklandık. Güneş enerjisi de bunun bir bölümü olacak. Eğer ortamda güneşli bir hava varsa öncelikle o kullanılacak yoksa doğalgaz kullanılacak. Bu bir akıllı sistem olacak, cihazlar birbiriyle haberleşecek. Mart ayında klimaya ihtiyaç duyabilirsiniz, haziranda çok serin bir havada da evi ısıtmak isteyebilirsiniz. Sistem bunu kendisi ayarlayacak. Tüketici bu paketi aldığında sistem 3.5 yılda kendini amorti edecek.
Bunun bir örneği var mı dünyada? Dünyada hiç kimse bunu paket olarak yapmıyor. Parça parça yapanlar var. Biz bunu dışarıdan ithal etmek istemiyoruz. Bu yıl için 1.5 milyon dolar Ar- Ge'ye ayırdık. Hızla ilerleyecek bir ortam görürsek bunu özel izinler alırsak artırmamız da mümkün.
Türkiye'de elektrik üretimi TEDAŞ'ın elinde? Peki o noktada sorun çıkmaz mı? Bu 5 yıllık bir proje. O güne kadar yasal prosedürün bir şekilde buna uygun hale geleceğini öngörüyoruz.
Çin'de ne yapacaksınız? İki yıldır Türkiye'de yağlı radyatör üretmiyorduk. İşte o tezgahları Çin'e taşıdık. Şu anda 300 bin kapasite var, 1 milyona çıkarmayı düşünüyoruz. Orada rekabetçi maliyet elde etme amacıyla gittik. Bir gittik fabrika 7 jeneratörle çalışıyor. "Bu ne?" dedik, "Biz buraya ucuz üretime geldik." Ülkede o kadar hızlı üretim artışı var ki elektrik yetişmiyor, jeneratörü devlet veriyormuş. Onlar dünyanın fabrikası olmayı kafaya koymuş.
Peki ya rakipler? Türkiye Avrupa'nın panel radyatör üretim üssü oluyor. Avrupalı üreticiler yoğun rekabet ve marjların daralması nedeniyle bu işi bırakma eğiliminde. Biz de bunu faydaya dönüştürerek Avrupalı büyük üreticilerle Türkiye'de ortak yatırım yapmayı düşünüyoruz. Şu anda görüştüğümüz şirketler var.