|
 |
 |
 |
Yurtdışı 'out' Türkiye 'in'
Marmara Üniversitesi'nin araştırmasına göre, gençler geçmiş yılların aksine Türkiye için iyimser düşünüyor. Gençlerin çoğu artık Türkiye'de yaşamak ve çalışmak istiyor.
Son yıllarda sıkça yaşanan ekonomik krizler ve artan işsizlik, gençler arasında yurtdışına yerleşerek yeni bir hayat kurma rüzgarları estiriyordu. Ancak son dönemde bu rüzgar 'tersine esmeye' başladı. Çok değil bundan üç yıl önce, Anadolu Üniversitesi'nin 2002 yılında gerçekleştirdiği "Beyin Göçü" konulu gençlik araştırmasına göre, katılımcı gençlerin yüzde 72'si, kariyerine ve hatta hayatına Amerika, Kanada veya Avrupa ülkelerinin birinde devam etmek istiyordu. Buna karşın; Marmara Üniversitesi'nin yaptığı yeni bir araştırma, gençlerin bu tercihindeki değişikliği ortaya koydu. Buna göre, üniversite eğitimi sırasında staj ya da kısa süreli çalışmayla yurtdışı deneyimi kazanan veya internet gibi kitle iletişim araçları sayesinde yabancı ülkeleri tanıyan gençlere, yurtdışına gitme fikri artık 'o denli' cazip gelmiyor. Marmara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Enstitüsü'nün 5 fakülte, 2 yüksekokul ve 2 enstitüde okuyan gençler arasından yapılan araştırmasına katılan 886 lisans ve lisansüstü öğrencisi, "Sürekli yaşamak için kendi ülkemizi tercih ederiz" diyor.
TÜRKİYE'DE MUTLUYUZ'
"Türkiye'de yaşamaktan memnun musunuz" diye sorulan gençlerin yüzde 61'i bu soruya "evet" yanıtını veriyor. Başka bir ülkede yaşamak isteyenlerin oranı yüzde 16'da kalırken, kararsızlar yüzde 22'lik bir dilimi oluşturuyor. Ekonomik ve sosyal istikrar açısından iyimser olan ve Türkiye'yi güzel günlerin beklediğine inananların oranı yüzde 62'yi bulurken, karamsar olanların oranı sadece yüzde 8. Ankete katılan öğrenciler, Türkiye'nin en önemli sorununun ekonomideki olumsuzluklarla sosyal ve ekonomik eşitsizlik olduğunu ifade ediyor. Bu problemleri demokrasi, insan hakları yetersizlikleri ile dış politika ve hızlı nüfus artışı izliyor. Gençler arasında 'Türkçe dışındaki anadillerde yayın ve eğitim serbest olmalıdır' diyenlerin oranı yüzde 39 iken, karşı çıkanların oranı yüzde 43'ü buluyor. Kararsızlar ise yüzde 18'de kalıyor. Üniversitelerde başörtüsünün laikliğe bir tehdit oluşturduğu düşüncesine öğrencilerin çoğu katılmıyor (Yüzde 64). Türkiye'deki üniversitelerde Türkçe'nin yanı sıra İngilizce eğitim veren bölümlerin de olması gerektiğini savunanların oranı ise yüzde 67.
GENÇLER ORDUYA GÜVENİYOR
Gençler, en güvendikleri kurum olarak yüzde 70'i aşan bir oranla orduyu ve cumhurbaşkanını gösteriyor. Bunu sırasıyla sivil toplum kuruluşları, üniversite ve eğitim kurumları, TBMM ve hükümet izliyor. Üniversitelilerin en az güven duyduğu kurumlar ise medya ve siyasi partiler. Avrupa Birliği'nin kendilerine ne anlam ifade ettiği sorulan öğrencilerin çoğu, "Ekonomik ve sosyal refah" yanıtını verirken, AB vatandaşlığını bu ülkelerde iş, eğitim, sağlık ve sosyal haklardan yararlanmak için istediklerini ifade ediyorlar. Öte yandan katılımcılar, uluslararası arenada en çok sivil toplum örgütlerine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve Uluslararası Adalet Divanı'na güvenirken IMF ve Dünya Bankası gibi Türk ekonomisini yakından ilgilendiren kurumlara önemli ölçüde bir güvensizlik duyuyor.
Gönül KORKUT - HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
