|
|
|
|
|
|
Solcular beni yese doymaz
* Geçmişte bazı işlerde çalışmıştınız. Şimdi ise yazıyorsunuz. Hiçbir şeye bağımlı olmadan yazma duygusunu nasıl tanımlıyorsunuz? Dünyanın en şanslı adamı olarak görüyorum kendimi. Oturup kalkıp şükrediyorum. Sağlıktan başka dileyebileceğim hiçbir şey yok artık. Evvelden kalkıp işe gitmeye kahroluyordum. O sabah yataktan kalkmak bende çok büyük bir travmadır. Zaten kişisel travmam ile başlıyor bu kitap. Sabah işe gitmek üzere kalkıyor bu çocuk ve yatağın üzerine yığılıp kalıyor. Artık devam etmek istemiyor (gülüyor.) Şimdi hayatımı istediğim gibi planlayabiliyorum. Okumak ve yazmaktan başka bir yükümlülüğüm yok. Bu bir yazarın hayatta kendisi için dileyebileceği en güzel şey. Şimdi kitaplarımdan para kazanıyorum ama buna başlayıncaya kadar sübvansiyon yoluyla yaşadım. Ailem beni sübvanse etti. 'Deli ya da serseri olacağına bari para verelim de ne yaptığını bilelim' dediler (gülüyor).
* Solculara yönelik kimi eleştirileriniz var. Ancak siz de bir zamanlar solculuğun kalesi sayılan Fatsa'da doğup büyümüşsünüz. Hiç mi kendinizi solcu hissetmediniz? Her Türk bebeği amatör politikacı doğar. Ben daha ilkokula başlamadan Mahir Çayanlar konuşulurdu çevremde. Bizim mahalledeki evde saklandı, biliyorduk. Bütün Türkiye onu arıyordu, o bizim mahallede saklanıyordu. Fatsa'nın böyle ultra-politik bir atmosferi vardı. Böyle bir ortamda büyüyüp sonra apolitik bir adam olmak çok eğlenceli...
* Peki kendinizi hiç solcu görmediniz mi? Neydi biliyor musun? Herkes solcuydu, senin solcu olman için karar vermene gerek yoktu. 70'in ikinci yarısı benim hayatımın üzgün yıllarıdır. Gencecik çocukların, sınıf arkadaşlarımızın sokaklarda vurulduğunu gördük. Olacak şey mi? Ne hayatlar ziyan oldu. O zamanları acıyla hatırlıyorum. Bir de arkadaşlarım beni Madam Bovary okuduğum için eleştirmişti. Lise yıllarım böyle solcuların tacizi altında geçti. Bunları söylüyorum diye bana çok kızacaklar... Beni yeseler doyamazlar... Çünkü solcular eleştirilmeye çok alışık değiller. Halbuki... (Ne desem diye düşünüyor.) Ama onlardan başka herkes bu memlekette eleştirildi.
* Sekiz yaşında bir kızınız var. İlişkiniz nasıl? Dünyanın bütün yazılmış ve yazılmamış romanları, hesabıma yatmış ve yatacak tüm paraları bir yana, kızım bir yana.
|
|
|
|
|
|
|
|
|