|
|
Kuran-ı Kerim Aleviyi bağlamaz
"Aleviliği Ne Yapmalı" adlı kitabı yayınlanan Erdoğan Aydın'ın sözleri tartışılacak. Aydın, "İslam'ın beş şartı düşünüldüğünde Aleviler, Müslüman değil. Onları Kuran'ın hükümleri bağlamıyor" diyor.
Asıl misyonerliği Alevilere karşı Diyanet yapıyor
Yazar Erdoğan Aydın'ın Alevilik hakkındaki açıklamaları tartışma yaratacak. Aydın iddialarını "Aleviler asimile ediliyor. En büyük misyonerlik devlet bütçesinden, yasal güvenceyle Alevilere karşı gerçekleştiriliyor" diye sıralıyor.
Hemen herkesin fikir birliğine vardığı "Alevilik Türkiye'nin bir gerçeğidir" sözü, aynı zamanda birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Avrupa Birliği'nin gündeme getirdiği talepler de son aylarda Alevilik'ten sıkça bahsedilmesine neden oldu. Erdoğan Aydın'ın "Aleviliği Ne Yapmalı" adını taşıyan kitabı da konuyu tarihsel geçmişiyle birlikte kavrama amacını taşıyor. Röportajda dile getirdiği "Alevilerin Sünni eğitim sistemi ve Diyanet tarafından asimile edildiği", "İslam'ın beş şartına göre, Alevilerin Müslüman sayılmayacağı" gibi iddiaları daha büyük tartışmalara neden olabilecek Aydın, görüşlerini Aktüel Pazar okuyucuları ile paylaştı.
* Alevilik üzerine yapılan araştırmalar artıyor. Genellikle Alevi araştırmacı ve yazarlar bu konuya duyarlılık gösteriyor. Siz de Alevi olduğunuz için mi, gerçekleri ortaya çıkarma ihtiyacı duydunuz? Alevi değilim ama Türkiye'de tarih, toplum ve dinbilimi ile ilgileniyorsanız, Alevilik, gelip sizi buluyor. Eğer ki onu özellikle görmezden gelmek gibi bir niyetiniz yoksa, adalet duygunuz da gelişkinse Alevilik kendiliğinden ilgi alanınıza giriyor. Alevilik, bu toprakların en yerli inancı. Osmanlı'dan, Selçuklu'dan bugüne yok etme çabalarına rağmen, 20 milyon yurttaşın inancı. Benim için Aleviliği yazmak, memleketin herhangi bir temel sorununu yazmak kadar doğal. Hele ki belli bir yaşınıza kadar Aleviliğe dair gerçekdışı iddialarla koşullandırılmışsanız, araştırma yapmak kişisel olarak zorunlu oluyor. Ne yazık ki bizi yönetenler, egemen kıldıkları kimlik dışında kalan toplumsal kimliklerimizin tanınmasını istemediğinden, onları yok etmeye yönelik çaba sergilediğinden bu gibi sorunlar üzerinde çalışılmasından rahatsızlık duyuyor.
KATLİAMA HEDEF OLDULAR * Kitaba "Aleviliği Ne Yapmalı" gibi biraz ironik, biraz kışkırtıcı bir isim seçmişsiniz. Türkiye'de Aleviliğe yönelik politikalara imza atanların dikkatini mi çekmek istediniz? Kışkırtıcı değil ama ironik bir isim. Amacım, Alevilere yönelik politikalarla yüzleşmeyi sağlamak, bu politikaları izleyenleri rahatsız etmektir. Anayasasında laik, demokratik ve hukuk devleti olduğu yazılan Türkiye'de, Alevi çocukları zorunlu din dersiyle asimile ediliyor. Alevi yerleşim alanlarına cami yapılıyor; ibadet mekanları olan cemevlerine izin verilmiyor. Aleviler'in can güvenlikleri sistematik olarak ihlal ediliyor. Alevi yerleşim birimlerinin tümünde kitlesel katliamlar gerçekleşmiştir. Maraş'ta, Çorum'da, Erzincan'da, Sivas'ta, Gazi'de kitlesel katliamların hedefi olmuştur Aleviler.
* Bu çok ciddi bir iddia... Sözünü ettiğiniz katliamları ırkçı veya şeriatçı güçlerin gerçekleştirdiği biliniyor oysa... Doğru ancak dikkat edin katliamların tümünde güvenlik güçlerinin seyirci kaldığını, katliamcılar işlerini bitirdikten sonra ortaya çıktıklarını, katliamı protesto etmeye kalkan mağdurlara saldırdıklarını görüyoruz. Nasıl ki Alevilerin inançlarını unutturmaya yönelik sistematik bir eğitim politikası söz konusuysa, Sünni çoğunluk içinde kendilerini güvensizleştiren yerleşim politikası da söz konusu. Sabah ezanlarıyla, Ramazan davullarıyla uyanmaları sağlanmakta; "dinimiz" diye kendilerine ait olmayan bir dini öğrenip benimsemeye, kurallarına uymaya zorlanmakta, inançlarını ifade etmeleri, yasal ve yasadışı yollardan olanaksızlaştırılmaktadır.
"İÇKİ BİR NİMET" * Türkiye'de Alevilerin sayısı hiç az değil. "Bu çoğunluk bu kadar baskı altında nasıl yaşayabilir?" sorusu geliyor akla... Siz bir de Alevilik'ten başka bir inanç gibi söz ediyorsunuz... Kuşkusuz ince bir nokta burası; ne de olsa tarih boyunca ensesinde boza pişirilmiş, katliama uğramış, inancı yasaklanmış, "sapkınlık" olarak damgalanmış bir topluluktan söz ediyoruz. Dolayısıyla ortalama bir Alevi anne babaya sorduğunuzda, "Elbette Müslümanız" yanıtıyla karşılaşırsınız. Eğer Müslümanlık İslam'ın beş şartı yani Kelime-i Şehadet, namaz, oruç, hac, zekat ise Aleviler Müslüman değil. Alevilik öncelikle kendilerini Kuran'ın hükümleriyle bağlamıyor, onların Kuran'ı "Kuran-ı Natık" yani "insan Kuran", "kamil insan"dır. Onların namazı değil; insana, pirlerine niyazı vardır. Hacca gitmezler ve Kabe olarak insanın yüzünü görürler. İbadet mekanları cami değil cemevidir. Biraz daha öteye gideyim; Kuran'da haram olan içkiyi Tanrı'- nın nimeti görürler. Cihadı, başka inançlardan insanların inanç özgürlüğünün çiğnenmesi olarak reddeder, bunun yerine "Eline, beline, diline, hakim ol" kuralını kendilerine temel ilke edinirler. Kuran'da ayrıntılarıyla anlatılan cehenneme itibar etmez, yaratıcının insanları yakabileceğine inanmazlar. Topraktan değil Tanrı'nın nurundan yaratıldıklarına, zaaflarından arınan insanın tanrılaşabileceğine, "ene-l hak" düzeyine yükselebileceğine inanırlar. Kafalarına yatmayan konularda Tanrı'yı eleştirebileceklerini inanırlar. Liste uzatılabilir, karşımıza çıkan tablo Alevilerin, bildiğimiz anlamda Müslüman olmadığıdır...
* Son zamanlarda Diyanet Aleviler ile ilgilenmeye başlamadı mı? Gelecek yıl din dersinde de Alevilik öğretilecekmiş... Diyanet'in ilgisi, AB entegrasyonu nedeniyle Alevilerin yok sayılmasının olanaksız hale geldiği günümüzde başvurulan yeni bir alicengiz oyunu. Diyanet'te kurulacak Alevi masasının, Alevilik eklemelerinin, Alevileri daha ince yollarla asimile etmek yöneliminden başka bir amaç taşımayacağı açık. Devlet inanç alanından elini tümden çekmeli, dinsel gereksinimlerin bizzat yurttaşlarca karşılanmasını sağlamalı. Devletin dine burnunu sokmasının laikliğe değil, İslamcı tek tipleştirme ve şeriatçılığın patlama yaşamasına neden olduğu ortada. Misyonerlik yaygarasına karşı da özellikle belirtilmelidir ki, misyonerliğin en büyüğü devletin bütçe ve yasal güvencesiyle Diyanet tarafından Alevi yurttaşlara karşı gerçekleşmektedir.
Sayım Çınar
|