|
|
|
|
|
|
Müslümanlığa döndü Urfa'da ortalık karıştı
Ve olaydan 20 ay sonra karar verildi. Azzur Aka ve Yusuf Büyüktosun, "Hüviyetleri belli olmayan ve Filistin'den gelen Arapların Şorkaya ailesini planlayarak öldürme eyleminde yardımda bulunduklarından hareketle" TCK'nın 450. maddesinin dördüncü bendi gereğince ölüm cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, sanıkların "fiili hareketlerinin fer'an zimethal mahiyetinde kaldığını" gerekçe göstererek onar yıl ağır hapisle cezalandırılmalarını, kamu hizmetlerinden men edilmelerini kararlaştırdı. Azzur Bozo'nun İsrail'deki çocukları Dünya Yahudi Kongresi'ne başvurarak hükümlülerin serbest bırakılmasını istedi. Örgütte, Türkiye'nin Washington ve Londra büyükelçiliklerine başvurarak konuyla ilgilenmesini talep etti. Bir müddet sonra Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Malatya Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararını bozdu. Dosya 9 Şubat 1950'de yeniden açıldı. Dinlenen şahitlerin samimiyetleri sorgulandı, ifadelerin hangi şartlarda alındığı da gözönünde tutularak iki mahkumun beraatına karar verildi. Ve gerçek faillerin aranmasına da hükmedildi. O olaydan sonra Yahudiler, 7. yüzyıldan beri yaşadıkları Harran topraklarını terk ettiler. Geriye bir tek katliama uğrayan ailenin çocuğu din değiştirerek Müslüman olan Ahmet Kemal Esmeray kaldı. O da zor günler geçirdi. Taşrada işten işe savrulup nafakasını çıkardı. Nice sonra Bıçakçı Pazarı'ndaki dükkanını ve Çakeri Mahallesi'ndeki evine mahkeme kararıyla kavuşabildi. Kutsal topraklara gidip hacı da oldu. 2000 yılında 77 yaşında öldü. Şimdi oğlu İsmail babasının dükkanında manifaturacılık yapıyor. Kendi oğluna da babasının adını koydu: Ahmet Kemal... Gazeteci Mehmet Faraç'ın polisiye bir roman gibi kaleme aldığı bu belgesel kitapta yörenin rengini, atmosferini de bulacaksınız. Son söz: Güneydoğu'nun yazgısı sanki. 33 kurşun, Hizbullah cinayetleri, kontra failleri derken bugünlerde PKK'nın infaz ettiği Kulp'taki 11 ceset ve Kızıltepe'de öldürülen baba ile oğulun yazgıları... Sanki buralarda zaman durmuş gibi... Harranlı toprak ağası Übeyit'in oğlu karayağız Berho katliamdan sonra Urfa'yı terk etmek zorunda kalan Yahudi kızı Sara'ya şu dizeleri yazmıştı:
Sen bilmisen Saf kehribar taşların En nadide tanesi En ince iplere dizmişem sevdamı Sen bilmisen, seni nasıl sakladığımı...
|
|
|
|
|
|
|
|
|