|
|
|
|
|
|
Hukukçular Bölündü
DOÇ. DR. ADEM SÖZÜER (İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi) Türkiye'de uygulanacak Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre duruşma esnasında fotoğraf ve film makineli çekim yapılamayacak. Soruşturmalar esnasında kişiler teşhir edilemeyecek. Bu sadece soruşturma sırasında değil yer gösterme gibi çalışmalarda da uygulanacak. Mahkemelere illüsratörler yani resim çizen kişiler girecek. Kesinlikle fotoğraf makinesi alınmayacak. Bu kanunla kişilerin lekelenmeme hakları korunuyor. 1 Nisan'dan itibaren bu çalışma tipi Türkiye'de de oturacak, zaten oturmak zorunda. Resim çalışması için bir yasak yok. AVUKAT KAZIM KOLCUOĞLU (İstanbul Barosu Başkanı) Duruşma sırasında çekim yapılmaz Duruşma başlamadan önce 1- 2 dakikada, sanıkların fotoğrafları çekiliyor. Duruşma sırasında ise duruşmanın düzenini bozmamak için çekim yasağı getiriliyor. Bunun amacı duruşmada konsantrasyonun bozulmaması... Bir de bazı davalarda, sanıkların basının önünde şov yapmasını önlemek. Basının ve kamuoyunun haber hakkı tabii ki var. Bu mahkemenin kararına kalıyor.
PROF. DR. FERİDUN YENİSEY (Ceza Hukukçusu) Ancak mahkeme video kaydı çeker Kişilik haklarının korunmasından ziyade adil yargılama için gerekli. Kişinin görüntüsü topluma yansıdığında toplum onu suçlu olarak benimsiyor. Keşif ve yer göstermelerde de fotoğraf ve film yasak. Polis yer göstermelerde Almanya'da olduğu gibi bezle örtecek. Bir tek mahkemelerde hakim isterse kayıt için video çekilebilecek. Ama toplumun suçtan haberdar olma hakkı da var.
AVUKAT ALİ HADİ EMRE Uygar ülkede görüntü alınmaz Hukukun genel prensibi; "Bir sanık, hakkındaki hüküm kesinleşinceye kadar masumdur, suçsuz kabul edilir." Bu nedenle mahkemelerde sanığın teşhir edilmemesi arzu edilir. Duruşmalar aleni olduğuna göre görüntü alınmasının yasaklanmasının hukuki bir mahzuru da yok. Zaten hukukun geliştiği tüm uygar ülkelerde duruşma salonunda görüntü alınmaz.
AVUKAT BURHAN APAYDIN Yazılı bir kural yok anayasaya aykırı Avrupa'da, Amerika'da gazetecilerin yargılama sırasında görüntü alamayacağına dair yazılı bir kural yok. Davaların özelliğine göre bir uygulama yapılır. Basın, demokratik ülkelerde, devlet hayatının her safhasının kontrolünü üstlenmiştir. Yargılama sırasında sanıklar, fotoğrafının çekilmesini istemez ise mahkeme başkanı da fotoğraf çekilmesine izin vermez. Sanık hakları, Medeni Kanun'da da güvence altına alınmıştır. Bu yasa maddesi, anayasaya aykırıdır. Basın özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Basın, aleni olan her yerde görev yapar. Basının görevini yapması kısıtlanamaz. Gazeteci, duruşmaya dinleyici, izleyici olarak katılmaz. Bir avukat gibi görevini yerine getirir. Ayrıca duruşmada, her konuşulan, her yaşanılan duruşma zabtına geçmiyor. Gazeteci gerektiğinde konuşulan önemli bir konuyu ses kayıt cihazına alır. Gerektiğinde ise duruşma inzibatını bozmamak kaydıyla görüntü alır. Türkiye'de Amerika'da olduğu gibi duruşmalarda siteno kaydı veya TBMM'de olduğu gibi her şey kayda alınmıyor. Gazetecinin ses kaydı alması bir sorun teşkil etmez. Ses kaydı, haberin belgesidir.
AVUKAT HACI ALİ ÖZHAN (Ankara Barosu avukatlarından, Hasan Celal Güzel'in avukatı) Erbakan'dan sonra yasak geldi Eskiden bu karar mahkeme başkanına bırakılır ve inzibatın sağlanması diye bilinirdi. Ankara'da Necmettin Erbakan'ın yargılandığı bir duruşmadan sonra yasak getirildi. Bende önce Cumhuriyet Başsavcılığı'na sonra 2000'li yıllarda Adalet Bakanlığı'na basının duruşmalara girmesi için dava açtım ve reddedildim. İsteyen sanık fotoğrafını çektirmeli ve ifadesini basında yayınlatabilmeli. Bu kişinin hakkı olmalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|