|
|
|
|
|
|
2005'in ilk tartışması
Türkiye için başkanlık sistemi gerekli mi, değil mi? SABAH bu yıla damgasını vuracak dosyayı açıyor.
Siyasi çevrelerde giderek ısınan, Sezer'in de yeni yıl mesajına yansıyan başkanlık sistemi tartışması bu yılın gündemini belirleyecek. "Yetkileri artırılmış bir başbakan ile meclis dışından bakanlar" formülünün de konuşulduğu seçenekleri bilim adamları ve siyasiler SABAH için değerlendirdi.
NİÇİN İSTİYORLAR? Çoğunluk daha iyi temsil edilir. Yasama bağımsızlığını artırır. Rejimin istikrarına katkı sağlar. Güçler ayrılığının garantisidir.
NİÇİN İSTEMİYORLAR? Sistemde katılığa yol açar. İktidar yoğunlaşması getirir. Başkan ve meclis farklı partiden olursa kilitlenme yaşanabilir.
Profesör Ergun Özbudun Kolay değil Anayasa'da başkanlık veya yarı başkanlık sistemi gibi bir değişiklik yapmak o kadar da kolay değil.
Profesör Burhan Kuzu Geçmek şart Koalisyonların zararlarını bir daha görmek istemiyorsak başkanlık sistemine geçmeliyiz.
Profesör Ersin Kalaycıoğlu Sistem çalışmıyor Siyaset biliminin araştırmaları ve verileri, başkanlık sisteminin çalışmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Yılın tartışması başkanlık sistemi
Turgut Özal'la başlayan, Demirel'le devam eden 'Türkiye'ye başkanlık sistemi gerekli mi değil mi?' tartışması yeni yılın gündemine damgasını vuracak.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Prof. Dr. Burhan Kuzu 29 Kasım'da yaptığı bir açıklamayla kamuoyunda başkanlık sistemi tartışması başlattı. Hemen ardından Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Kuzu'ya destek veren açıklamalarda bulundu. Aslında AKP açısından bu tartışmanın ilk işaret fişeği 21 Nisan 2003 tarihinde Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından atılmıştı. Başbakan Erdoğan, "Siyasetteki arzum başkanlık sistemi, benim için en ideali Amerikan modeli" ifadesini kullanmıştı. Ancak başkanlık sistemi tartışması Türkiye için AKP ile başlayan bir tartışma değil. Kamuoyu daha önce 90'lı yıllarda 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, 2000'li yıllarda da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in önerisiyle başkanlık sistemini uzun süre konuştu, tartıştı.
İLK KEZ ÖZAL BAŞLATTI Bu tartışmayı ilk gündeme getiren Turgut Özal oldu. 1983 yılında Özal'ın başbakanlık koltuğunda oturduğu dönemde Başbakanlık Müsteşarı olan Hasan Celal Güzel, bu konunun nasıl gündeme geldiğini şöyle anlatıyor: "Özal 12 Eylül kalıntısı Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in müdahalelerinden bunaldığı zaman cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltılması gerektiğini savunurdu. Hatta bana cumhurbaşkanının kararnameler üzerindeki yetkisini azaltan bir kanun tasarısı da hazırlattı. Özal cumhurbaşkanı olmak istemiyordu ama Semra Özal istediği için oldu. Oysa biz Özal'ın 'Abi' dediği Demirel'i cumhurbaşkanı yapmayı planlıyorduk. Ancak Özal, cumhurbaşkanı seçilince bu düşünceleri değişti ve cumhurbaşkanının yetkilerinin azlığından şikayet etmeye başladı. Öyle ki hem Türkiye'de de ABD'deki gibi başkanlık sisteminin getirilmesi gerektiğini önerdi hem de bunun yılmaz bir savunucusu oldu".
DEMİREL MUHALEFET ETTİ Turgut Özal başkanlık sistemi önerisini gündeme getirdiğinde ona en büyük muhalefet o dönem Başbakan olan Süleyman Demirel'den geldi. 'Başkanlık sisteminin Türkiye'nin Süleyman Demirel, neredeyse en yüksek noktasına ulaşan PKK terörü sayesinde kamuoyundan geniş bir destekaldı. Tartışma 1993'de Özal'ın ölümünün ardından bir süre için rafa kaldırıldı.
SONRA FİKRİNİ DEĞİŞTİRDİ Aynı yıl Demirel cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu. 4 yıl boyunca da başkanlık sistemi ağızlara bile alınmadı. Ta ki 1997 yılına kadar. Aynı yıl bir Mısır gezisi sırasında kamuoyu Demirel'in ağzından şu sözleri duydu; "4 yıl 3 aydır cumhurbaşkanıyım. 6 hükümet atadım. Türkiye meclis hükümetleriyle tıkanıyor. Başkanın atadığı hükümetler sistemini tartışmalıyız." Siyaset bilimi uzmanı Işık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu'na göre "Bu felaketi başımıza saran esas kişi Demirel". Demirel'in ne istediğini çok iyi bildiğini ileri süren Prof. Kalaycıoğlu "Demirel hem cumhurbaşkanının varolan yetkilerinin korunmasını, hem de başkanlık sistemini istedi. Yani parlamenter rejimden gelen hukuki sorumlu olmamayı, siyaseten sorumlu olmamayı dolayısıyla hesap vermemeyi istiyor hem de başkan olmak istiyordu" diyor.
DEMİREL'LE TARTIŞMA BİTTİ Uzmanların da dikkat çektiği gibi başkanlık sistemi tartışmaları özellikle Süleyman Demirel ve Turgut Özal gibi aktif siyasetten gelme cumhurbaşkanları tarafından gündeme getiriliyor. Bu nedenle onların bu sistemi "iktidarlarının devamı" için, daha doğrusu "kendileri için" ileri sürdükleri düşüncesi hakim. Uzmanlara göre son iki cumhurbaşkanının sorunların yasama-yürütme ilişkilerinden kaynaklandığı iddiasıyla başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçiş istemesi konunun objektif biçimde tartışılmasına da engel oldu. Gerçekten de Demirel'in görev süresinin dolmasının ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'in cumhurbaşkanı seçilmesiyle tartışma bıçak gibi kesildi.
ERDOĞAN'IN GÜNDEMİ Sezer'in Cumhurbaşkanı olmasıyla yine geçici olarak buzdolabına kaldırılan bu tartışma 14 Mart 2003 tarihinde Başbakan olarak göreve başlayan Tayyip Erdoğan'la birlikte tekrar gündeme geldi. Erdoğan ve AKP kurmayları sık sık Başkanlık Sistemi'ni telaffuz etmeye başladı.
Nevzat ATAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|