|
|
|
|
|
|
'Kadınlar! Ne siz bana bakın, ne de ben size'
Hocaefendi'nin kadın ve çocuklara verdiği 'Çarşamba vaazları' pek ünlüydü. Ancak kadınların ona bakmasını istemiyordu....
Fethullah Hoca'nın bir başka özelliği daha bu dönemde ortaya çıkmıştı... Yine Said Nursi ile karşılaştırırsak: İsrailli din bilgini, araştırmacı Yehezkel Landau, Bediüzzaman için, "Kelimelerle resimler çiziyor" diyor. Yani son derece güçlü, adeta sinematografik bir anlatım biçimi... Risaleleri okuyanlar Nursi'nin anlattığı olayları gözlerinin önüne getirebiliyordu.
FİLM GİBİ VAAZ Gülen'de de aynı beceri vardı: Mesela sahabelerin (İslam'ı ilk kabul edenler) sıkıntılarla dolu yaşamını... Ya da Osmanlı padişahlarının savaşlarını öyle bir anlatırdı ki... Onun vaazını dinleyenler sanki olaylar hemen orada, gözlerinin önünde cereyan ediyormuş gibi hissederdi... Buna ek olarak bir de gözyaşı dökmeye başladığında... Cemaat de onunla birlikte ağlamaya başlardı. Bu gözyaşları kelimelerle birleştiğinde tarihe duygusal bir boyut katmakla kalmıyor... Aynı zamanda Gülen'in samimiyetinin ve güçlü inancının da kanıtı oluyordu. Dünya zevklerinden uzak durmayı aşırıya vardırmıştı Fethullah Hoca. Hiç olmazsa kitaplarını rahat okuması için kaldığı bölmeye elektrik hattı çekmek isteyenlere çıkışmıştı. Hatta camiden kovmuştu. Mum ışığı ona yetiyordu. Nedeni sorulduğunda şöyle demişti: "Camideki avizelerin harcadığı elektriği zaten Vakıflar ödüyor. Bir de benim için harcamasınlar." Gülen'in kadınlardan uzak durma titizliği de o dönemlerde aşırıya varıyordu. Bunun en güzel örneği 'Çarşamba vaazları'nda ortaya çıktı. Gülen'in akrabası Hüseyin Hoca, 'Eski Cami'de yıllardır salı günleri vaaz veriyordu. Bu vaazlara olağan cemaatin dışında kadınlar ve çocuklar da geliyordu. O gün dualar ediliyor, Kuran okunuyordu. Zamanla salı günlerine sadece kadın ve çocukların gelmesi gelenekselleşmişti. Bu arada 'Eski Cami' adı neredeyse unutulmuş, onun yerine 'Salı Camii' denir olmuştu. Bir gün kendi yerine Fethullah Gülen'i camiye göndermişti Hüseyin Hoca. Sonuçta olaylar öyle gelişmişti ki çarşamba günleri de Gülen'in imamlık yaptığı Üçşerefeli Camii'nde de benzeri bir 'kadınlar vaazı' başlamıştı.
HALA EL SIKMIYOR Hüseyin Top işlerin nasıl gittiğini görmek için bir çarşamba günü Üçşerefeli Camii'ne uğramıştı. Gülen vaaz veriyordu. Ancak cemaatte bir tuhaflık vardı: Bütün kadınlar önlerine bakıyordu. Allah Allah! Sonra olay anlaşılmıştı: Fethullah Hoca, kürsüye çıkınca kendisini dinlemeye gelen kadınlara şöyle demişti: "Yüzünüzü çevirin. Ne siz bana bakın, ne de ben size..." Hüseyin Hoca bu olayı unutmamıştı çünkü kendisi hayatında hiç böyle vaaz vermemişti. Sohbet cemaatle yüz yüze sürerdi. Bugünden baktığımızda ise şunu görüyoruz: Fethullah Gülen kadınların elini sıkmıyor. Ancak karşı cinsin yüzünü görmemek gibi bir derdi yok. Belki el sıkışmıyor ama başları açık olsun olmasın kadınlardan da kaçmıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|