kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Müslüman Noel'inde künefe

Rene Seccho 35 yaşında; Venedikli baba, İsviçreli anneden olma bir uçak teknisyeni.. Annebabası, kendisi ve kız arkadaşı Patricia Katolik.. İsviçre'de yaşıyorlar.. Geride bıraktığımız hafta içinde de İstanbul'daki arkadaşlarına misafir oluyorlar.. Arkadaşları, büyük bir uluslararası şirketin Türkiye bölümünde önemli bir görevi olan Almanya'da yetişmiş gurbetçi çocuğu Ahmet Kaşıkçı ve eşi Mukaddes..
Gezilere başladıklarında, İstanbul'daki 'yoğun Noel manzaraları' Rene Seccho'ya çok ilginç geliyor..
- Türkiye'de ne kadar Hıristiyan yaşıyor?.
- Yüzde birin altında..
Katolik Seccho ve kız arkadaşı şaşırıp kalıyor bir süre:
- Sizin dininizde Christmas kutlaması var mı?
- Hayır, öyle bir şey yok..
- Öyleyse turistlere hoş görünmek için mi yapıyorsunuz bunu?.
Rene Seccho'nun Türk arkadaşı ne yapsın; söyleyecek söz bulamıyor, kendi insanlarının içinde bulunduğu durumun onurlu bir açıklamasını yapamıyor, mecburen fikrince çıplak gerçeği dile getiriyor:
- Bütün bunlar özentiden ibaret.. Böyle yapanlar daha çabuk Avrupalılaşacaklarını düşünüyorlar..
Rene ile kız arkadaşları buna çok gülüyorlar..
Kim bilir hangi duygular içinde, 'herkesin kendi dinini ve kültürünü en güzel şekilde yaşaması gerektiği' yolunda birkaç cümle sarf ediyorlar..


Ayasofya önüne gelindiğinde oradaki çarşaflı kadının rahibe olup olmadığını soran Katolik dostlar gerçeği öğrenince yadırgıyor, 'çok abartılı' diyorlar..
Ayasofya müzesi gezilirken bizimkiler tarih hakkında bir şeyler anlattığında onlar İsviçre okullarında çok az tarih dersi verildiğini söyleyerek mazeret beyan ediyorlar. Ayrıca Türkler'in başka ülkelerle ilgili tarih bilgilerinin fazlalığına da şaşırıyorlar. Tabii Türkler'in kendi tarihlerini başkalarınınkinden daha az bildiklerini öğrenme fırsatı bulamıyorlar..
Misafirperver Türk genci ve eşi, Sultanahmet camiinde kadınların neden erkeklerin gerisinde namaza durduklarını soran Patricia'yı tatmin edemiyor; sadece 'bizim dinimize göre bu böyle' diyorlar.. Patricia Türk gencinin başörtülü eşine soruyor:
- Bir Müslüman olarak, erkeklerin arkasında namaz kılmak seni rahatsız etmiyor mu? Bu durum kadınların ikinci sınıf olduğunu göstermiyor mu?
Türk gençler, cemaatle namazda erkeğin önde durmasının dinsellikten ziyade cinsellikle ilgili bir yaklaşım olduğunu, kadınları ikincil kılmak için değil, namazda kalbi bozulacak şehvetli zevat için böyle bir tedbirin öngörüldüğünü nasıl anlatabilsinler? Bunu hem kendileri pek tatmin edici bulmayabilirlerdi, hem de batılı insanın aklı böyle bir şeyi almazdı.. Rene ve Patricia, Avrupa'da pek çok Müslüman kadının erkeğin gerisinden yürüdüğünü görmüştü.
- Bu sizin dininizin kuralı mı?
Bizimkiler böyle bir kural bulunmadığını, erkekçil geleneklerin etkisiyle böyle bir alışkanlığın yerleştiğini ama artık aşılmakta olduğunu söylerler..
Sonuçta Rene ve Patricia Türk misafirperverliğinden azami derecede yararlanmış olarak memleketlerine dönerler.. Dönerler ama giderken Türkler'le ilgili ne kadar gerçekçi bilgi ve ne kadar samimi hüsnü zan götürdükleri meçhul..
Şimdi bizimkiler düşünüp duruyorlar..
Dostça bir buluşmadan ve zevkli geçen gezintilerden sonra akıllarında kalan en önemli hatıranın neden bu 'Müslüman Noel' olduğunu çözmeye çalışıyorlar.. Oysa birlikte çok keyifli saatler geçirmişlerdi.. İsviçreli çift de İstanbul'dan çok hoş hatıralarla dönmüşlerdi.. Öyleyse neden onca saatlerden sadece ve sadece bu 'Noel sorgusu' iz bırakmıştı?. Sanki sabaha kadar yiyip içerek eğlendikten sonra rezil bir damak çoraklığı ve pis bir baş ağrısı ile uyanmak gibi..
Bizimkiler rahatsızlıklarına ad koyamıyorlar. Biliyorlar ki, neredeyse Hıristiyanlar'dan fazla Noelcilik yapmamıza rağmen bu iki Katolik'in saygısını kazanamamışız..
Lakin bir tesellileri var: Baştan beri çok sevdiği 'Künefe'yi sürekli 'kenefe' diye telaffuz eden Rene nihayet bu güzelim tatlının adını doğru dürüst söylemeyi öğrenmiş bulunuyor..


ÖZÜR: Cuma günkü yazımın ilk cümlesinde benden kaynaklanan gaflet ile 'yılın' kelimesi düşmüştür. Doğrusu 'Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti önceki gün son otuz yılın en büyük siyasi ve ekonomik ahlaksızlığını bir cümle ile tarif etti' şeklinde olacaktı. Okurlardan ve Serdengeçti'den özür dilerim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Serdengeçti, sırdan geçti   / 24-12-2004
 Emekli milliyetler barı   / 23-12-2004
 Derin timsahın gözyaşları   / 21-12-2004
 Zaferin dayanılmaz hafifliği   / 20-12-2004
 Bugün 17 Aralık, neşe doluyor ortalık   / 17-12-2004
 Bir sonraki kurtarıcı Uzan mı?   / 16-12-2004
 Köyün en büyük yalancısı   / 14-12-2004
 Baş olma sevdası   / 13-12-2004
 KKTC'nin sondan bir önceki faslı   / 10-12-2004
 İdamla korkut, müebbede razı et   / 09-12-2004
ERDAL ŞAFAK
Yaşlı toplumun sızıları
Volkswagen'in insan...
ÖMER LÜTFİ METE
Müslüman Noel'inde künefe
Rene Seccho 35 yaşında;...
UMUR TALU
17-23 Aralık
Ortada bir tuhaflık var. Pişmiş aşa su...
MEHMET ALTAN
Allahuekber...
"90. yılda 90 bin...
Ölüm denizden geldi
Güney Asya 8.9 şiddetinde sallandı. 6 dakika süren deprem Hint...
Yaşayanlar dehşeti anlattı:"Ölüme daldılar"
Sanjiv Shankaran (Hindistan): Okyanus çıldırmış gibiydi.
Mehmet Yılmaz Cimbom'a
Mehmet Yılmaz Cimbom'a
İstanbul'da Fatih Gökşen ile görüşen yıldız forvet için G.Saray...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu