|
|
Duvarın nemi!
Bu tür özlü sözleri aklımda tutamam ama bu başka. Çok etkilendim. Kesip, beynimin mantar panosuna astım: 'Yetenek nem gibidir. Önüne duvar da örsen sızar!' Ne güzel laf, ne doğru bir saptama... Nem küfü, mantarı, kötü kokuyu çağrıştırır oysa. Şu dünyada, "Balık olsam, okyanusları dolaşsam, kuş olsam dağların üzerine kanat açsam, ağaç olsam dallarımda sincap beslesem" der de insan.. "Ah ah! Allah'ım ne olurdu şöyle yapış yapış bir nem olsaydım!" demeyi aklına getirmez... Yani ben getirmezdim. "Çok şükür ki 'Nem gibi kadınım'! Önüme surlar da çekmeye kalksalar, yok saymak için çırpınsalar da, nafile. Onlar daha arkalarını dönmeden yine çıkarım gün yüzüne!" demek aklıma gelmezdi hiç! Ya da bir gün bir evlat sahibi olduğumda düşünmezdim ki ona; "Hayatta sağlam bir duvarda tuğla olacağına, o duvarın nemi ol yavrucuğum!" diyeceğim.
Bu tıpkı, kentin en ücra semtinde bile yer alsa, bir ciğercinin ününün tüm kenti sarması, evinde pasta yapan bir kadının meyveli kekinin, en gösterişli pastanelerinkini yaya bırakması gibi bir şey! İşinizi 'en iyi' şekilde yapıyorsanız, nereye gizlenirseniz gizlenin alıcınız gelir, oradan sizi bulur. Her zaman aslında 'iyi bir aşık' olduğunuzu ama bunun kadrini kıymetini bilecek insanın yeryüzüne henüz inmemiş olduğunu düşünüyorsanız da sabırlı olun. Sağlam ve mutlu bir ilişkiyi sürdürmek de yetenek istemez mi? İster tabii... Hem de en profesyonelinden... Eh siz de eğer içinizde o yeteneği hissediyorsanız, 'keşfedilmek' için umudunuzu yitirmeyin. 'Neminizi' fark edecek birisi illa ki günün birinde gelecek demektir. Godot'yu bekler gibi bekleyin! Fark edilmeyi...
***
Ben artık biliyorum ki, yeni evimin banyosundaki nemi hiç dert etmeyeceğim. Onu sevecek, en çok da sayacak, kurumasın diye gözünün içine bakacağım. Koku çok rahatsız ederse, duymazlıktan gelecek, hiç şikayet etmeyeceğim. Tanrım bana ne kadar ömür verecek bilemem ama, o süre içinde hep önüme çekilmiş, çekilecek tüm duvarların 'nemi' olacağım. Kendime sözümdür!
|