|
|
Tam dört kez Umre'ye gittim
Şimdi de bir dizide oyuncu olarak karşımıza çıkan Mazhar Alanson, tasavvuf aşkından karısı Biricik Suden'e olan aşkına kadar her şeyi Aktüel Pazar'a anlattı.
Tasavvuf benim gibi edepsizler için değil. Keşke her şeyiyle hayatıma sokabilsem.
Biricik'le ne zaman sarmaş dolaş görünsek, başımıza kötü bir şey geliyor.
Biricik'le ne zaman mutlu görünsek nazara geliyoruz
Şimdi de oyunculuğuyla dikkat çeken Mazhar Alanson, eşi Biricik Suden'le mutlu bir evlilikleri olduğunu söylüyor. Artık hayata daha farklı baktığını anlatan Biricik Suden ise "Bizim için bir sürü şey yazılıyor. İstesek çocuk yaparız ama anne olmak beni çok korkutuyor" diyor.
Birlikte olmaya başladıkları günden beri basının en çok kovaladığı çift Mazhar Alanson ve Biricik Suden. Alanson çifti yeni evlerinde ilk kez sorularımıza birlikte yanıt verdi. Gerçi bazı konularda ünlü sanatçının ağzından laf almak zor oldu ama yine de olsun, canı sağolsun...
* Dizi oyuncusu oldunuz, nasıl ikna ettiler sizi? Aslında daha dizinin başında bana Savaş Dinçer'in rolünü teklif etmişlerdi, ben kabul etmedim. "Böyle mahalle mi olur?"demiştim Hasan Kaçan'a ama varmış meğer, sonra özür dilemek zorunda kaldım. Bu ikinci gelişleriydi, kıramadım. Hasan'ı tanıyorum, "Zor olmayacak, yorulmayacaksın, sit-com gibi" dedi, ben de kabul ettim. Gerçi öyle değilmiş ama olsun, çok keyif alıyorum. Tabii nereye kadar dayanırım bilmem...
* Aniden bırakabilirmiş gibi bir haliniz var... Herkes de onu bekliyor zaten. Ben öyleyimdir çünkü daralırım, daralınca da giderim.
* "Medet" adı neyi temsil ediyor ve neden bu role sizi uygun görmüşler? Valla hepsi Hasan Kaçan'ın işi, ona soracaksınız. Ne derse onu yapıyorum, yazdıklarına da görmediği müddetçe müdahale etmiyorum. Yanındayken çekiniyorum çünkü, metni değiştiremiyorum. "Medet" de onun uygun gördüğü bir isim, ben de memnunum. Bir tek şeyden memnun değilim, peruğumdan... Olmadı o peruk, oturmadı!
* Niye takıyorsunuz, çok gerekli mi? Peruk takmayı ben istedim aslında. Öyle bir şey ki bu, insanlar sizi ekranda gördüğü role birebir yapıştırıyor. Sonra ben Medet olarak Rock&Coke konserine çıkacağım, olmaz... Biliyorsunuz, bizde adam dizide öldü diye gidip cenazesini falan kaldırıyorlar...
* Ekmek Teknesi'nde hapis yatmış, namusuna fazlasıyla düşkün, bitirim delikanlı, ama bir o kadar da romantik bir erkeği canlandırıyorsunuz. Peki Medet ne kadar Mazhar Alanson? Benzeyen yönümüz yok aslında ama mahalle yaşamını bilirim, bitirim tipleri de. Onun bu rolü oynarken bana çok faydası oldu. Yalnız hapishanede nara yapan adam, şimdi aşık. Sevdiği kadın karşısında kuyruğunu sıkıştırır oldu. Romantik sahneler var, onları becerir miyim bilmem.
* Neden, siz romantik değil misiniz? BİRİCİK SUDEN: Olmaz mı, Sevgililer Günü'nde bir baktım, bana yazdığı bir şiiri CD haline getirip yastığıma bırakmış. - Madem pırlanta alamıyoruz, bari bir şiir, şarkı yapayım dedim...
* Kendi aşkınızı anlatır mısınız, siz aşık olunca neler geldi başınıza mesela? İyi şeyler oldu valla, hoş şeyler. Çok işi bakmaya başladım hayata ama bunun tarifi yok. Kelimeyle anlatmak çok kuru olur, yaşanması gerekir. Bunu cevap vermekten kaçmak için söylemiyorum. Yaşanan bir hal bu, kime nasıl anlatırsın... Tasavvuf da hatta öyle bir şeydir, aşk hali. Yıllar önce Leyla'yı bulma faslındaymışım demek ki Mevla'yı bulma yollarında. Sonra Mevla'dan tekrar Leyla'ya geçmişim yine. Ama tabii Mevla'dan sonra Leyla'ya bakış başka oluyor. Eskisi gibi değil, daha değer verdiğin bir şey oluyor. Vakit ayırmak, emek vermek gerektiğini anlıyorsun aşka. Şu var, dikkat ettim biz Biricik'le ne zaman dışarı çıksak ve sarmaş dolaş, mutlu görünsek nazara geliyoruz. Ya başımıza bir kaza geliyor ya da olmadık bir konu yüzünden kavga ediyoruz.
* Sizin çocuk sahibi olmak istediğiniz, hatta mikro-enjeksiyon yöntemiyle hamile kalmaya çalıştığınız yazıldı, doğru mu bu? SUDEN: Hayatımda hiç doğumla ilgili bir sorun yaşamadım. Aynı şekilde Mazhar'ın da bir sorunu yok. Yani bugün istesek, tabii Allah'ın da takdiriyle, çocuk sahibi olabiliriz. Ama hiç böyle bir şeye kalkışmadık, tamamen asılsız yazılanlar. En son iki yıl önce, 17 Temmuz'da kaza geçirdiğimizde gittim Amerikan Hastanesi'ne. Daha sonra adımımı bile atmadım, ne mikro-enjeksiyonu?
* Çocuk istemiyor musunuz hiç? SUDEN: Valla Mazhar iki senedir istiyor ama benim psikiyatrik tedavi göremem gereken bir durumum var. Hamile kalırım ama iki ay sonra buhrana girer, gider o çocuğu aldırırım. Çok istememe, sevmeme rağmen çocuk sahibi olmaktan çok korkuyorum. Onun sorumluluğu, mesuliyeti beni çok düşündürüyor. Biliyorum ki anne olursam çok deli bir anne olurum. Köpeğimiz bile uyurken nefesini kontrol ediyorum, nefes alıyor mu diye. Köpeğe yapıyorum bunu, düşünün... Çocuğum olursa düştü, hastalandı, geleceği, istikbali falan derken aklımı oynatırım ben herhalde... O yüzden cesaret edemiyorum.
* Bu tür haberler sizi çok kızdırıyor mu? SUDEN: Eskisi kadar kızmıyorum ama lanet ediyorum, her zaman da edeceğim. Çünkü yazılan haberlerin hiçbir şekilde doğruluğu yok. Artık şöyle bir pişkinlik geldi, "Haberin çıkmış gördün mü?" denilince "Resmim güzel çıkmış mı?" diye soruyorum ben de. Mesela iki ay önce trafik kazası geçirdim, kafama dikiş atıldı, "Aslında Mazhar Laila'da kafasına kül tablası fırlatmış" dediler. Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten.
İlknur Kızıltoprak
|