Tüpraş'ın satışı ne oldu?
Kamu yararı ne demek? Herkesin üzerinde uzlaşabileceği ortak bir tanım yapabilir miyiz? Özellikle özelleştirmelerde, idari yargı denetiminin temel ölçüt olarak benimsediği 'kamu yararı'ndan neyi anlamalıyız? Bu soruyu tartışmaya açtığınızda uzlaşmak neredeyse imkansız hale geliyor. Bir kaç gündür Tüpraş'ın neden satılamadığı, hangi gerekçelerle satış sürecinin aksadığını gözden geçiriyorum. Tüpraş'ın özelleştirilmesini tıkayan idari yargı kararlarını, kamu yararı açısından irdelemek gerekmiyor mu? Hatırlayın, 3 yıl önce Tüpraş'ın yüzde 31.5'i, 1 milyar 139 milyon dolara halka satılmıştı. Yüzbinlerce insan bu hisse senedini aldı. O gün Tüpraş'ın piyasa değeri 3.7 milyar dolardı. Kamu yararı açısından arzı kutsayanlar, halkın zarar etmesine yol açtı. Çünkü Tüpraş hisseleri zaman içinde değer kaybetti. Bugün ise Tüpraş'ın toplam piyasa değeri 2.3 milyar dolar. O gün Tüpraş hissesi alanların bugüne ulaşan çıplak (faiz getirisi hesaplanmadan) zararı 450 milyon dolara ulaştı. Peki şimdi Tüpraş'ın daha da değer kazanacağına dair umut var mı? Kamu sahipliğinde imkansız. 1 Ocak 2005 tarihi itibarıyla Türk petrol sektörü yeni bir döneme giriyor. 2005'den itibaren ithalat serbest bırakılıyor. Düne kadar dağıtım şirketleri satışının yüzde 40'ından fazlasını ithal edemezdi. Şimdi bu firmalar hızlı bir şekilde depolama tesisleri inşaa ediyor. Yani Tüpraş'a bağımlılık ortadan kalkıyor. Bu gerçek Tüpraş'ın pazar payını daraltacak. Kârını, cirosunu ve piyasa değerini olumsuz etkiyelecek. Halbuki kamu yararı denildiğinde, bugün ve 2005'i beklemeden gerçekleşebilecek bir satışın, kamuya sağlayacağı faydaları ve satılamaması durumunda kamuya maliyetini dikkate almalıyız. Türk Telekom'u 20 milyar dolar ederken sattırmayanların bu ülkeye yaptığı kötülükten bile ders almadığımız anlaşılıyor. Petrol Yasası ve şirket sözleşmesinde yer alan ve her yönetim kararını veto edecek altın hisseye sahip kamu otoritesinin varlığına rağmen, birileri, "Tüpraş'ı yabancılar gelip kaçıracak" muamelesi yaptı. Bu ülkede faaliyet gösteren dağıtım firmalarının kimi şartnameyi alıp çekildi. Kimi gizli bilgi odalarına girdi. İhaleye ise sadece iki firma katıldı. Şirketin yüzde 65.7'sine 1 milyar 302 milyon dolar veren Tatneft- Zorlu grubu, rakibine 86 milyon dolar fark atarak ihaleyi kazandı. Biz ne yaptık? Şekil şarta takıldık! Yetmedi. Zorlu Grubu ile birlikte Tüpraş'a talip Efromov'u (Tatneft) aylarca tartıştık. Efromov kimmiş! Halbuki, Efromov'u en iyi tanıyan kuruluş Tüpraş'ın kendisiydi. Çünkü ithal ettiği ham petrolün yüzde 20'sini tabela şirketi denilen Efromov'dan alıyordu... Yargı satışın önünü açmaz ve Tüpraş 2005'de tekrar ihaleye çıkarsa kimlerin ne kadar teklif vereceğini göreceğiz. O gün kamu yararını tekrar tartışırız!
|