Halka arzlarda üç perdelik oyun
1970 ve 80'li yıllarda şirketler hisselerini halka arz edecekleri zaman kapılarında geceden başlayan kuyruklar oluşurdu. Bin lira nominal değerli hisse senedini bin TL'den almak yatırımcılar için çok cazipti. Onun için akşamdan sıraya girenler, battaniyesini yanında götürenler vardı. Aslında şirketler bunu göstermelik yapıyordu. Yoksa arzı başkasına yapıp bir kuyruk resmiyle sanki bunu tescil ettirmiş oluyorlardı. Halka arzların birinci perdesinden hafızalarda kalanlar hisse senedini alanların "voliyi vurduğu"ydu. İkinci perde Çok az kişiye de olsa 70-80'li yılların cazip kazançları ve hisse senedi kuyrukları, 90'lı yılların halka arzlarına güçlü talep yarattı. Özelleştirme çerçevesinde başlatılan halka arzlar ve altı aylık dönemde geri alım garantisi de ilgiyi artırdı. Borsanın yeni bir kurum olarak halk tarafından denenmesi ve ilk yıllarda iyi sonuçlar alınması da, buna eklenince giderek genişleyen bir yatırımcı tabanı oluştu. 1990'lı yıllarda yapılan halka arzlar başarılı sonuçlar verdi. İkinci perdeyi de böyle kapattık.
Üçüncü perde Ancak 2000'e doğru yaklaşırken halka arzların borsa performansı kötüleşmeye başladı. İnce eleyip sık dokuma dönemi bitince yeni halka arzedilmiş şirketler bile 2001 krizinde battı. Yatırımcılar önemli kayıplara uğradı. Bunun için 2001 krizi sonrasında halka açılmalar hemen hemen durdu. Ancak ekonominin üçüncü yıl yüksek büyüme gösterdiği, enflasyonun 30 yıl önceki seviyesine indiği, reel faizlerin kısmen gerilediği, döviz kurunun kaybettirdiği ve AB beklentisinin devrede olduğu 2004'te halka arzlar yeniden kıpırdadı. FİNNET verilerine göre 2004'te 12 şirket halka açıldı ve 482 milyon dolar para topladılar. Ancak borsanın yüzde 25 arttığı bir dönemde halka arzların ortalama performansı eksi yüzde 3 oldu. Yani borsaya göre kayıp yüzde 28'e çıkıyor. İşte bu performanslar halka arzları yeniden durdurdu. Hem Türkiye'de hem de dünyada en tanınmış markalardan biri olan Coca Cola'nın arzı başarıyla sonuçlansaydı 250 milyon dolarlık hacmiyle 2001 sonrasının en büyük arzını oluşturacak, bu konudaki tıkanıklığı aşabilecekti. Hemen arkasından özelleştirme kapsamında THY'nin halka arzı geliyor. Ancak olmadı. Coca Cola'nın halka arzı yetersiz talep nedeniyle geri çekildi. Sonuç itibariyle Türkiye'nin en büyük sermaye gruplarından biri olan Anadolu Grubu, Coca Cola gibi bir şirketi halka açamadı, halka arzların önünü de açamadı ve bir dönemin bittiğini tescil etti. Bu da halka arzlarda üçüncü perdenin sonu oldu.
Neyin zamanı? Gece kuyruklarıyla başlayan, özelleştirmeden kitleler halinde hisse senedi alımı ile süren ve sonu hüsranla biten halka açılmalardaki üç perdelik oyun artık bitti. Yeni bir oyun için, yeni bir zihniyet ve yeni bir yapının kurulması, sağlam şirket yanında uygun halka arz fiyatının belirlenmesi ve sağlam aracılık hizmetinin verilmesi şart. Yatırımcı güveninin yeniden sağlanmasının bir yolu da bu zaten. Halka açılmayı planlayan patronlardan özelleştirmeyi yapmak isteyen hükümete, reel sektörü dönüştürmek isteyen ekonomi yönetiminden sermaye piyasasında arz ile talebi buluşturan aracılık sektörüne kadar tüm tarafların şapkasını önüne koyup düşünmesi zamanı çoktan geldi, geçiyor bile.
Sonuç "Kulakları olan işitsin" Latin Atasözü
|