İhracat hedefiniz nedir? Tekel'in yıllık 2 milyon litre ihracatı vardı, biz 4 milyon litreye çıkardık. Önümüzdeki yıl 25 milyon Euro ihracat yapacağız. Almanya'da bir distribütör ile anlaştık. Amerika, Kanada, Irak ve Kazakistan'dan talep var. Ortadoğu'daki Rum, Yunan ve Ermeniler de bizim rakımızı seviyor. Arjantin'de çok ciddi Rum ve Ermeni nüfusu var. Rusya'dan da rakı talebi var. Türkiye'ye her gelen turist rakı ile tanışıyor ve bu bir talep yaratıyor. Şimdiden duty free satışlarını yüzde 20-30 artırdık. Sadece bu değil, tüm dünyaya şarap, votka, cin, likör, konyak satmak gibi agresif bir hedefimiz var. Dünyada en büyük rekabet şarapta yaşanıyor. Eski dünya (İtalya, İspanya, Fransa ve Doğu Bloğu) ile yeni dünya (Güney Afrika, California, Şili, Arjantin, Avustralya ve Yeni Zelanda) rekabet ediyor. Avustralya'dan gelen bir üretici, Fransızlar'a Fransa'dakinden daha ucuza şarap satıyor. Likörde de Türkiye'de İtalyan ve Fransızlar var. Oysa Tekel'in likörü çok özel. Dünyada sadece bir iki firma böylesini üretebiliyor. Bizde gerçek meyve özü kullanılıyor, bütün firmalar esans ve aroma kullanır. Ama bugüne kadar bu farkımız hiç anlatılmamış. Meraklılar limon çello'yu biliyor ama Tekel'in liman likörünü bilmiyor. Bir altın likörümüz var mesela, içinde küçücük altın parçaları var. Tanınmak için tattırma yapmak gerekiyor, şişe ve kapakların yenilenmesi gerekiyor. Bundan sonra yapılacak olan da bu. Pazarlamaya ağırlık vermek.
* Pazarlama ve tanıtıma ağırlık verirken, bir yandan da alkollü içki tüketimini özendirmemek gibi bir çekinceniz olacak değil mi? Tabii, bu anlamda bir sosyal sorumluluğumuz var. İçkiyi özendirmemek ama var olan potansiyeli değerlendirmek üzerine kurulu bir stratejimiz olacak. Bugüne kadar alkollü içki tüketimine dair hiç araştırma yapılmamış. Biz şimdi aynı anda 7 ayrı araştırma birden yapıyoruz. İnsanlar neyi niçin içiyorlar onu öğrenip sonra pazarlama stratejisi belirleyeceğiz.