Seyit Şahin Sakarya'da üzerine organize sanayi bölgesi inşa edilen tarlalarını geri almak için 11 yıl şirketlerle mücadele etti.
78yaşındaki Seyit Şahin, 11 yıl önce mısır ve patates ektikleri tarlalarının üzerinde fabrika bacası tütmeye başlayınca isyan etti. İki kez mahkemeye giden Seyit Dede, komşu köyden Raziye Afacan ile birlikte davayı kazandı ve arazilerinin tapusunu geri aldı.
ŞİMDİ NE OLACAK Sanayiciler, Seyit Dede ve Raziye Nine ile anlaşıp çok ucuza aldıkları tarlaların gerçek bedellerini ödeyecek. Ya da düzenli kira verecek. Seyit dede ise "Ben tarım elden gitmesin istiyordum. 67 yaşında dava açtım, şimdi 78 oldum. Ama yalnız kaldım'' diyor.
Raziye Nine'nin fendi dev fabrikaları yendi
11 yıl önce tarlaları organize sanayi bölgesi ilan edilen Raziye Afacan ve Seyit Şahin, kararın iptali için mahkemeye başvurdu. İdare Mahkemesi, köylülerin lehine karar verdi. Şimdi onlar, yeniden bölgenin sahibi olmayı bekliyor.
Önce ıspanağı ekiyor, onun hasatından sonra lahana dikiyorlardı. Ardından da mısır. Allah vergisi sulu olan arazide nerede ise insan ekseler insan yetişecekti... Ancak Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde 7 Haziran 1993'te yılda üç ürün aldıkları tarlaları Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararı ile "Sakarya 1. Organize Sanayi Bölgesi" oluverdi. Hanlı ve Karaatipler Köyü sakinleri bankaya yatırılan kamulaştırma bedeline razı olurken, "Memlekette başka yer mi yok?" diyen Seyit Şahin (78), "Burası 1. derecede tarım arazisi, organize sanayi bölgesi olmaz" diye Sakarya İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Ona komşu köyden Raziye Afacan (67) ile İbrahim Yavaş da katıldı ve 11 yıllık hukuk savaşı başladı. İşin ilginç yanı, üç köylü bu süre içinde açtıkları tüm davaları kazandı. Ancak ne organize sanayi bölgesi kalktı, ne tarlaları onlara geri döndü. İdare Mahkemesi de Danıştay da "Köylüler haklı, burası tarım arazisi" dedi ama mahkeme kararlarını uygulayan çıkmadı. YPK'nın kararına karşı Sakarya İdare Mahkemesi'ne dava açan köylüler 1995 yılında davayı kazandılar. O sırada henüz bölgeye bir çivi bile çakılmadığı halde mahkeme kararına uyulmadı ve Başbakanlık Danıştay'a temyize gitti. 1999'a gelindiğinde Danıştay da İdare Mahkemesi'nin kararını onayladı. Fakat iş işten geçmiş, patates ve mısırların yerine tarlalarda "sanayi şirketleri yükselmeye başlamıştı."
YİNE SANAYİ BÖLGESİ OLDU Bu karar ile birlikte 1993'teki YPK kararı geriye dönük olarak iptal edilmiş oldu. Dolayısıyla da YPK kararına dayalı kamulaştırmave diğer işlemler yasal dayanaktan yoksun hale geldi. Danıştay'ın son kararı köylülere ulaştıktan bir hafta sonra Marmara Bölgesi "19 Ağustos depremi ile sarsıldı." Uzun süre kendilerine gelemediklerini söyleyen Seyit Dede, "Deprem acısı ile bu kararı uygulayacak kimse de bulamadık" diye o günleri anlatıyor. Bu sırada organize sanayi bölgesi kanunu değişti ve bu kez Sanayi Bakanlığı burayı organize bölge ilan etti. Bu kararın ardından üç köylü yine soluğu mahkemede aldı. Açılan dava sonunda Sakarya 1. İdare Mahkemesi'den Mayıs 2003'te şu karar çıktı: "150 hektarlık arazinin YPK tarafından organize sanayi bölgesi olarak belirlenmesine ilişkin kararın, mahkememizin 29 Aralık 1995'te iptal edilmesine rağmen, Anayasa ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanunu'na uygun olarak 30 gün içinde kararın uygulanması yoluna gidilmemiştir. Mahkeme kararının etkisiz bırakılması amacıyla dava konusu işlemin tesis edildiği (yeniden organize bölge ilan edilmesi kast ediliyor) açık olduğundan işlem hukuka aykırıdır." İdare Mahkemesi'nin kararı ile ilgili Sanayi Bakanlığı'nın Danıştay'a yaptığı yürütmeyi durdurma başvusu da kabul edilmemiş durumda. Gelinen son noktada Danıştay'ın vereceği karar bekleniyor. Oradan çıkan karar kendileri lehine olur ve yine mahkeme kararı uygulanmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanıyorlar. Danıştay'ın köylüler lehine karar vermesi durumunda, mülkiyet hakkı yeniden köylülere geçecek. Köylülerin Avukatı Gökhan Candoğan, sanayicilerin ya köylülerle anlaşıp tarlaların rayiç bedelini ödeyeceklerini ya da kira sözleşmesi yapacaklarını söyledi.