RTÜK'ün cezası!

İnsanı ceza çıldırtmaz, cezada haksızlık çıldırtırmış! Okul tuvaletinde arkadaşlarıyla sigara içerken yakalan bir öğrencinin tek başına cezalandırıldığını düşünün. Vicdanınız katlanabilir mi?
RTÜK'ün geçen cumartesi akşamı, hem de prime-time'da atv televizyonuna verdiği üç saatlik yayın durdurma cezasından söz edeceğim.
Bu haksızlığa uğrayan sadece atv olduğu için değil, aslında haksızlığa uğrayanın milyonlarca atv izleyecisi olduğu için itiraz ediyorum.
RTÜK verdiği cezada, iki yönlü haksızlık var: Birincisi, birçok ulusal tv benzer ihlalleri yaptığı halde ceza hedefi olarak yalnızca atv'nin seçilmiş olması...
İkincisi ise; atv en fazla hassasiyet gösteren kanal olduğu halde bu cezaya çarptırılmış olması... Buradaki dolaylı haksızlık şu ki, daha yasaya saygılı, daha titiz ve daha kaliteli programlar için uğraşan yönetim cezalandırılmış olmaktadır.
Ceza yiyen Akademi Türkiye programını geçen yıl izlemeyen kalmadı. RTÜK izleme ve değerlendirme dairesi mensupları lütfen ellerini vizdanlarına koysunlar.
Sakillikleri ve seviyeleri ile neredeyse alay konusu olmuş bir sürü yarışma programı ceza almazken, Akademi Türkiye gibi kaliteli bir yapımın cezalandırılmış olmasını anlamak mümkün mü?
Denilebilir ki, ama o programda gizli reklam vardı. O zaman, aynı dikkat ve niyet ile izlendiğinde gizli reklam bulunmayacak bir tek programa rastlanabilir mi, Türkiye kanallarında? O zaman hani nerede cezadaki eşitlik ve hakkaniyet ilkesi?
Ben, madem atv'yi cezalandırdınız, öteki kanalları da cezalandırın demiyorum. RTÜK yasası, baştan özürlü çıkmış bir yasadır esasında...
Buna bir de keyfi cezalandırma unsurunu eklersek yeni bir haksız rekabet ortamı doğurmuş olmaz mıyız?
Herhalde RTÜK izleme görevlileri, daha kaliteli bulmuş olmalılar ki, sürekli atv'yi izliyorlar. Aksi halde, niçin sadece atv'yi cezalandırsınlar? Fakat durum böyleyse, şimdiden söyleyim atv cezadan hiç kurtulamayacaktır. En titiz kanallardan biri olduğu halde...
İkincisi, başka kanallara genellikle değişik hükümlerinden uyarılarla yetinilirken, atv'ye bir uyarıdan sonra kapatma cezasına geçilmesini anlamak da güç. Üçüncü nokta ise şu:
Devlet tarafından finansı edilen TRT hariç bütün ulusal kanallar, sadece reklam gelirleri ile ayakta durmaya çalışıyorlar. Yürürlükteki reklam mevzuatına aşırı biçimde yüklenmek, sonunda bu mecraların tıkanmasına yol açacaktır. Sanırız,
RTÜK yönetimi, yeniden TRT'li günlere dönülmesini istemiyordur. İşte bir komik örnek:
atv'deki Ünlüler Çiftliği adlı programda, Hakan Ural'ı izledi milyonlarca insan önceki akşam... Hakan Ural'ın üzerindeki Fenerbahçe formasının üzerinde Avea logosu vardı. Sırf Avea logosu görünmesin diye bütün gece Hakan Ural'ı göğüs nahiyesinde bir mozayik (örtüleme) gezindi durdu. Bir dizide, herhangi bir oyuncu uçağa binerken THY arması da kapatılacak mı peki? Otomobillerin markaları kapatılacak mı?
Bütün programlarda kullanılan, mekanları, eşyaları, araçları veya markaları, gizli reklama girer diye mozayiklemeye kalkacak olsaydık, Türkiye'de izlenecek tek bir program veya dizi kalır mıydı?
En basit örnekle, Kurtlar Vadisi'nde her gece ceset ve kandan geçilmezken, Akademi Türkiye programının aldığı cezayı anlayabilmek için, mantık sınırlarını değil hayal sınırlarını bile zorlamak gerekiyor. Haksız mıyım RTÜK görevlileri?