|
|
|
|
|
Taraftar ile iyi diyalog kuracağım
|
|
Ünlü futbolcu İlhan Mansız Türkiye'ye döndüğünde neler yapacağını anlattı "İnsanlara gerçek yüzümü göstereceğim, kaçmayacağım".
İlhan Mansız "Türkiye'de futbol oynamaya geldiğimde ilk kültür şokumu yaşadım" diyor. " Ankara'da bir pastanede kız arkadaşımla birlikte oturuyorduk. Elini omzuna atmıştım. Garson gelip beni uyardı 'Elini indir' diye. Duyduklarıma inanamadım." Ünlü futbolcu giyim tarzının eleştirilmesini de garipsediğini söylüyor. İlhan Mansız ile röportajın bu bölümünde kıyafetlerini, imajını ve gelecek planlarını konuştuk.
* Futbolcu olmasan manken olacakmışsın. Küçüklüğünden beri kıyafet çizimleri yapıyorum diyorsun. Giydiklerin her zaman olay oldu. Nasıl seçiyorsun kıyafetlerini? Yani ilk ben değişik giyineyim de herkes beni taklit etsin diye bir hırs var mı? -Hayır özellikle şunu giyeyim diye bir şey düşünmem. İçimden ne geliyorsa öyle davranırım. İmaj olayı değil yani.
İLK KÜPEYİ BEN TAKTIM * Nasıl imaj değil? Senin bütün ismin imaj üzerine kuruluydu. Futbolundan çok kıyafetin konuşuldu. Beckham'ı taklit ettiğin söylendi. -Kulağımı 18 yaşındayken deldirdim, taa o zaman küpe takıyordum. Samsun'da bile küpemle oynuyordum. Saçlarım hep çok uzundu. Sonra rahatsız ediyor ve oynarken tehlikeli olabilir diye çıkarttım. Kulağım kapandı. Sonra tekrar takınca herkes "Beckham'ı taklit ediyor" dedi.
* Beckham'dan önce ilk ben taktım küpeyi diyorsun yani... -İlk ben taktım demiyorum. Dünya Kupası'nda saçlarımı bağlıyordum. Sonra Beckham da bağladı. Şimdi o beni mi taklit etti yani? Futboldan para kazanmak istiyorum bu doğru ama hiçbir zaman aman imajım böyle olsun da daha çok ilgi çekeyim diye düşünmedim.
* İyi gözükmek için giyinmiyor musun? Bu da imajdır aslında. -Kendim için yapıyorum para için değil. Kendimi daha rahat hissettiğim, içimden geldiği için... Amatörce. Saç modelimle oynuyorum diye laf ettiler. Niye önüme düşürüyormuşum. Uzun saçta yapılacak öyle çok bir şey yok ki. Ya yana ayırırsınız ya ortadan.
TRAVESTİ DEDİLER BANA * Peki herkes saçlarına bayılırken sen niye kazıttın? İnat mı? -Uzun saçtan sıkılmıştım. Rahatlıkla duş alıyorsun, kurulamaya gerek yok. Bir de ben üzerime fazla gidildiği zaman beğenilenin tersini yapıyorum.
* Beğenmeyenler yok muydu? Yani saçlarına giyinişine laf atan? -Olmaz olur mu? Kocaeli'nde bir maç öncesi "Travesti" diye bağırmışlardı ben de çok büyük tepki vermiştim. Aslında niye böyle tepki gösterdiklerini de bilmiyorum çünkü ben farklı giyinmiyordum ki bak bugünkü gibi üzerimde bir kot, bir tişört vardı.
* Uzun pardösülerin kovboy çizmelerin, clubber pantolonların vardı... -Biliyor musun geçenlerde baktım dolabımda hiçbir şey kalmamış.
* Nerede kıyafetlerin? -Ben ihtiyacı olanlara verdim hepsini. Şu anda sadece 6 tane kot pantolonum var o kadar.
* Beckham kendi eşyalarını satışa çıkarıyor, adam Japonlar kendisini seviyor diye yani sırf pazarlama için tatillerini bile Japonya'da geçiriyor. Sen kıyafetlerin dağıtıp Japonları küstürüyorsun. Bu nasıl bir profesyonellik? -Doğru. Ama ben de iyi bir şeyler yapmayı düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde, bir DVD çıkaracağız. "İlhan Mansız futbol öğretiyor" diye. Onun ilgi çekeceğini düşünüyorum.
HAVALI BİRİ DEĞİLİM * Türkiye'de hangi takıma geleceksin? Kiminle görüşme halindesin? -Tabii ki gönlümde Beşiktaş var ama olmazsa başka bir takım da olabilir. Her şey olabilir.
* "Bu sefer şunları yapmayacağım" dediğin şeyler var mı? -Var tabii. Öncelikle insanlara gerçek yüzümü, içimdeki İlhan'ı göstereceğim. Saklanmayacağım, kaçmayacağım insanlardan, bu kesin.
* Nedir gerçek yüzün? -Agresif ve huysuz bir insan değilim ben. Fakat bütün bunları doğru aktaramadığımı düşünüyorum. Gerek basın gerek taraftar ben kendimi çok kapadım, çok geri çektim bu yanlış. Taraftarla iyi diyalog kurmam gerekiyor. Daha açık olmalıyım. Sürekli kaçıp kendimi kapattığım için havalı diyorlar bana. Ama ben havalı değilim. Sadece kendimi, özelimi doğal halini göstermekten kaçıyorum. Bu da yanlış anlaşılıyor.
KENDİMİ FRENLEMEM * İnsanların kafasındaki imajım yanlış diyorsun ama çoğu insan Beşiktaş'ın şampiyonluğu kutlama gecesinden sadece senin görüntülerini hatırlıyor. Sevgilinle neredeyse seviştin canlı yayında. Çok sarhoştun, sürekli puro içiyordun. Belki hepimizin aklındaki İlhan Mansız imajı biraz da senin hareketlerin yüzünden oluştu. -Tabii ki onun da etkisi var. O gece yanlış bir geceydi. Şampiyonluk kutlaması yapıyorduk. Çok alkol almıştım. Nina ile hoş olmayan görüntüler oluştu. Ayrıca üstüm başım ıslandığı için tişörtümü çıkardım. Öyle kutlanması gerekiyordu, öyle kutlandı. Stresimizi öyle attık, hedefe ulaşmanın rahatlamasıydı bir şekilde.
* Canlı yayın olduğunu bilmiyor muydun peki? -Biliyordum ama öncelikle orada canlı yayın olmaması gerekiyordu. Takım kendi kendine kutlama yapmalıydı. Ne işi var kameraların? Bütün takım arkadaşlarım kendilerini canlı yayın diye frenlediler. Ben olduğum gibiyim kendimi frenlemedim, o kadar.
* Çok dağıttığın başka bir geceyi hatırlıyor musun? -Bir keresinde bağıra çağıra şarkı söylemişim. Birinde ise yerde yattığımı hatırlıyorum ama niye oradayım bilmiyorum, meğer bisiklete binmeye çalışıp düşmüşüm. Sadece iki defa öyle sarhoş oldum, başka yok.
|
|
|
|
|
|
|
|
|