|
|
|
|
Hakaret cezasını çok abartmışsınız
AVRUPA Konseyi Ceza Kanunu Tasarısı'nı düşünce ve ifade özgürlüğü açısından kısıtlayıcı buldu. Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmada getirilen "elverişli fiil" ölçütü için de "muğlak" dendi. KONSEY raporunda cumhurbaşkanına hakaretin 4 yılla, "Türklüğe, cumhuriyete ve TBMM'ye hakaret"in en az bir yılla cezalandırılması da eleştirildi. Bu cezalarda indirim tavsiye edildi.
Avrupa Konseyi'nden 'ifade özgürlüğü' uyarısı
Avrupa Konseyi hazırladığı raporda, TCK Tasarısı'nın düşünce ve ifade özgürlüğü açısından sorunlu maddeleri konusunda uyardı. Raporda cumhurbaşkanına, cumhuriyete, Türklüğe, TBMM'ye hakaret cezaları fazla bulundu.
Avrupa Konseyi, Türk Ceza Kanun Tasarısı'nın (TCK) düşünce ve ifade özgürlüğü açısından sorun yaratacak, ancak zina tartışması nedeniyle gölgede kalan maddeleri hakkında Türkiye'yi uyardı. TBMM Adalet Komisyonu üyeleri, geçen haziran ayında Avrupa Konseyi ve AB temsilcilerinin katıldığı bir toplantıda, TCK Tasarısı'nı masaya yatırdı. Avrupa Konseyi, bu toplantı sırasında gündeme getirdiği eleştirilerini yazılı hale getirip, Meclis'e iletti. TCK Tasarısı'nda zinaya ilişkin bir madde bulunmadığı için Avrupa Konseyi'nin raporunda bu konuya ilişkin herhangi bir görüş yer almadı. Avrupa Konseyi Raporu'nda 18 madde üzerinde yaptığı eleştiri ve önerilerden bazıları şöyle:
* ÖRGÜT YÖNETİCİLERİ: Tasarıya göre örgüt yöneticileri, örgütün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutulacak. Bunun yerine örgüt yöneticilerine tasarladıkları ve talimat verdikleri olaylar için ceza verilsin.
* AVRUPA'DA HAKARET YOK: Tasarıdaki, Cumhurbaşkanı ve devletin kurumlarına ilişkin hakaretin cezalandırılmasına ilişkin hükümler, Avrupa kıtası ülkelerinin bazılarında var. Bu hükümlerin kaldırılması beklenemez. Ancak bu maddelerin çok seyrek kullanılmalı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sürekli göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çerçevede, 4 yıl olan Cumhurbaşkanı'na hareketin cezası 3 yıla indirilmelidir. "Türklüğe, Cumhuriyete ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan hakaret" için (TCK'nın mevcut 159. maddesi) 1 yıldan 3 yıla varan hapis cezası öngörülmektedir. Bu cezanın alt sınırı ise 6 aya indirilmeli.
* ELVERİŞLİ FİİL DEĞİŞTİRİLSİN: Devletin birliği ve bütünlüğünü bozmaya yönelik suçların oluşmasında "elverişli bir fiil" kıstası aranmaktadır. Bu ifadenin değiştirilmesinde yarar vardır. Yerine "cebir ve tehdit" ifadesinin konulması daha doğru olacaktır.
* EŞE TECAVÜZ: Eşe tecavüz tasarı ile şikayete bağlı bir suç haline getiriliyor. Soruşturma ve kovuşturmanın şikayete bağlı olması olumlu bir şeydir. Ancak mağdura, şikayetlerini geri almaları için sıklıkla baskı yapılabileceği için, savcıya şikayet geri çekilse bile kovuşturmayı sürdürme hakkı verilmelidir.
* ÖZÜRLÜLER İÇİN UYARI: Tasarı ile bakımıyla sorumlu olduğu zeka özürlü bir kimseyi çevresi için tehlike oluşturabilecek biçimde ihmal eden kişinin cezalandırılması öngörülüyor. Bu maddenin, vahşi hayvanlar ve onları barındıran konutlar için öngörülen maddeleri içeren bölüme konulması, zeka özürlü kimselerin insanlık haysiyetlerinin çiğnenmesi olacaktır. Bu maddeye yasada başka bir yer bulunmalıdır.
* BEBEK KARIŞTIRMA MADDESİ: Avrupa Konseyi, hastanelerde bebekleri karıştıran sağlık personelinin de cezalandırılmasına ilişkin ilginç bir yorum getirdi ve 'Bu konu tasarıya bir madde eklenecek kadar Türkiye için önemli mi?' sorusunu yöneltti.
* HERKES POLİSE Mİ DÖNÜŞECEK?: TCK Tasarısı ile işlenen bir suçu yetkili makamları bildirmeyene 1 yıla hapis cezası verilmesini öngörülüyor. Bu, bir süper markette sigara çalmakta olan başka bir müşteriyi ihbar etmeden izleyen bir kişinin cezalandırılabileceği anlamını içermekte. Toplumda her bir kişi polise dönüştürülecektir diye bir şey olamaz. Sıradan bir kişinin suçları ihbar etme yükümlülüğü ağır suçlarla sınırlandırılmalı.
* TEMEL MİLLİ DEĞERLER: Yabancı bir kimse veya yabancı bir kurum tarafından verilen veya sağlanan çıkarı veya çıkar vaadini kabul eden bir kimse bunu ulusal çıkarlara zarar vermek amacıyla yapıyorsa cezalandırılması öngörülüyor. Bu ceza ilkeleri ile uyuşmayan bir durum olacaktır.
* İŞKENCEYE DİKKAT: Çok farklı işkence yöntemleri vardır. Bir yanda falaka, Filistin askısı ve elektrik verme gibi "klasik" yöntemler, öte yandan hakaret etme, sövme, oturmayı, yemek yemeyi veya uyumayı önleme gibi yöntemler vardır. Bunların hepsine 5 yıllık bir hapis cezası uygulanması doğru değildir. Keyfi muamele ile işkence arasındaki sınırın iyi çizilmesi gerekir.
* KÜRTAJ SÜRESİ: Bir suç sonrası ortaya çıkan gebelikler sona erdirmeye zaman sınırlaması getirilmesi olumludur. Ne var ki 24 haftalık zaman sınırlaması başka ülkelerle kıyaslandığında çok fazladır. Bu süre birçok ülkede 12 haftadır, kimi ülkelerde ise 16- 20 haftayı bulmaktadır. Adalet Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında tecavüz gibi olaylar sonrası ortaya çıkan istenmeyen hamileliklerdeki kürtaj süresi 20 haftaya indirildi.
İŞKENCEYİ DOĞRU TANIMLAYIN
* Örgüt yöneticilerine tasarladıkları ve talimat verdikleri olaylar için ceza verilmeli
* Cumhurbaşkanı ve devletin kurumlarına ilişkin hakaretin cezası indirilmeli
* Eşe tecavüzde şikayet geri alınsa bile savcılar soruşturmayı sürdürebilmeli * Zeka özürlülerle ilgili ceza maddesi vahşi hayvanlar ve onları barındıran konutlar için öngörülen maddeleri içeren bölümden çıkarılmalı
* Keyfi muamele ile işkence arasındaki sınırın doğru çizilmesi gerekir
* İşlenen bir suçu yetkili makamları bildirmeyene 1 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülüyor. Bu herkesi polise dönüştürebilir
Zübeyde YALÇIN-ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|