Mavi Jeans, Bilsar (Bil's), Abbate, Damat&Tween ve Arzu Kaprol'a Japonya yolu, Mitsui Türkiye'nin üst düzey yöneticisi Hasan Hattori ile açıldı. 'Ben Osakalıyım. Osakalılar sizin Kayserililer gibi işbilir' diyen Hattori'ye göre, Japonlar'da Türk tasarımıyla ilgili merak uyandı.
Mitsui, geçen yıl Türkiye'den başta Japonya olmak üzere, Asya, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine domates salçasından zeytinyağına, kuru meyve ve sebzeden konfeksiyona kadar yaklaşık 250 milyon euroluk ihracat gerçekleştirmiş. Bu yıl Türkiye'den yapacağı ihracatın en az yüzde 50 artacağını hesaplıyor. Türkiye'de hissedarı olduğu Toyota'nın Adapazarı yatırımının dışında şu ana kadar giriştiği bir yatırımı ise henüz bulunmuyor. Ancak şimdi durum değişiyor. Japonya'nın 113 milyar doları bulan cirosuyla en büyük şirketlerinden biri olan Mitsui Türkiye'ye göz kırpıyor. Mitsui Türkiye'de kimya, gıda ve tüketim ürünlerinden sorumlu Genel Müdür Hiroshi Hattori, Türkiye'de yatırım ikliminin düzelmeye başladığını ve Mitsui'nin de kimya ve tekstil sektöründe yatırım yapmaya hazırlandığını söyledi. Japonya'nın en büyük ikinci şehri olan Osaka doğumlu Hattori, iş bilirliğini vurgulamak için "Japonya'da da Osaka insanı tıpkı sizin Kayseriler gibi iş hayatında açıkgözlüğüyle tanınır" diyor. Kartvizitine neden Hasan ismini de eklediğini ise, "Japonya'da Hattori-san'ı kısaltarak Hasan diyorlardı. Türkçe'de de Hasan'ın bir isim olduğunu öğrenince, Türk dostu olduğumu göstermek için Hasan ismini kullanmaya başladım" diyerek açıklıyor. Hattori, 2000'in Mayıs'ında Türkiye'ye gelmiş. "Tabii geldiğimde Rusya krizinin etkileri yeni geçmiş, depremin yaraları sarılıyordu. İlk 2 yılımda hiçbir şey yapamadım. Ard arda krizler yaşanıyordu" diyor. Ama tabii Hattori yılmamış. Ticaretin geliştirilebileceğine inandığı sektörlerde araştırmalar yapıp, yatırım ikliminin düzelmesini beklemiş. "O günlerde kimse Türkiye'ye parasını yatırmak istemiyordu. Oysa şimdi durum değişti. Mitsui'yi ve dolayısıyla Japon tüketicisini ilk kez Türkiye'de üretilen deri konfeksiyonla tanıştırmayı başardım" diyor. Mitsui, dünyada 90'ın üzerinde ülkede demir çelik, iletişim, motorlu araçlar, elektronik, petro-kimya, enerji, tekstil, gıda, ulaşım ve perakendecilik alanlarında faaliyet gösteriyor. Hattori'nin anlattıklarına bakılırsa, yakında Mavi Jeans, Bilsar (Bil's), Damat&Tween, Abbate ve tasarımcı Arzu Kaprol'e Japonya yolu görünüyor...
JAPONLAR DİCE KAYEK'İ TUTTU * Mitsui Türkiye'ye bakınca hangi sektörlerde potansiyel görüyor Sanırım bütün sektörlerde bir potansiyel görüyoruz. Mitsui Türkiye şu anda demir çelik, otomotiv, iş makineleri- telekomünikasyon, kimya, gıda, tekstil ve konfeksiyon sektöründe yer alıyor.
* Mitsui'nin tekstil ve konfeksiyon sektöründeki gözü sizsiniz. Şimdiye kadar neler gördünüz Türkiye'de tekstil ve konfeksiyon sektörü güçlü. Tekstilde adeta Avrupa'nın en büyük fabrikası. Ama Japon pazarını konuşacak olursak, ne yazık ki, Türkiye bu pazara çok uzak. Şimdiye kadar da bu yüzden ticari ilişki geliştirilememiş.
* İki kız kardeşin Paris'te üne kavuşturduğu Dice Kayek'i Japonya ile tanıştıran Mitsui oldu ama... Evet, önemli gelişmeler var şimdi. Başarısını Fransa'da kanıtlamış bir Türk markası olan Dice Kayek'i Paris ofisimiz buldu ve Japonya'ya getirdi. Ama şimdi aynı gelişmeler burada da yaşanıyor. Ben Türkiye'ye ayak bastığımdan bu yana yani dört yıldır araştırma yapıyorum ve Türk tekstil ve konfeksiyon ürünlerini Japonya'da bizzat tanıtıyorum.
İTALYA KADAR KALİTELİ ÜRETİM * Peki sonuç alabildiniz mi? Geçen yıl Japonya'da Türk yılıydı. Bunu fırsat bilen pek çok Türk şirketi oradaki fuara katılıp kendisini tanıttı. Sonra Japonya'dan bir alıcı grup Türkiye'deki pazara bakmak için buraya geldi. Bu yıl büyük bir büyüme görüyoruz. Sadece Mitsui olarak Türkiye'den Japonya'ya ayakkabıdan, kemere, kumaştan, deri cekete kadar pek çok konfeksiyon ürünü ihraç ettik. Yünsa, Akın ve İsko'dan yünlü ve pamuklu kumaşlar, Orjin, Vizyon ve Safranlar'dan deri konfeksiyon, Petek, Palaska, Matraş, Nurhan Çanta, Balans, Serka ve Togo'dan çanta, kemer ve ayakkabılar satın aldık.
* Türk konfeksiyonu, çantası ya da kemeri neden tercih ediyorsunuz? Çünkü kalitesi çok iyi. Türk fabrikaları modayı çok iyi takip ediyor. İtalyan tasarımlarıyla aynı seviyede ama fiyatı çok iyi. En az yüzde 20-30 daha ucuz. Biz kumaşları Çin'de de bulabiliriz. Fiyatı da çok ucuz üstelik. Ama kalite ve moda sorunumuz olur o zaman. Türkiye'den ihraç ettiğimiz kumaşlarla Japonya'nın Zara'sı sayılan Five Fox'un takım elbiseleri yapılıyor. Five Fox'da Mitsui'nin en büyük müşterilerinden biri. Türkiye'nin deri sektöründe de gerçekten uzun bir geçmişi var. Açıkçası İtalyan ya da İspanyol deri konfeksiyonu kadar kaliteli ve iyi tasarıma sahip, üstelik de daha ucuz. Sadece Five Fox için 4 bin tane deri ceket ihraç edilecek.
TÜRK TASARIMCI DAHA CAZİP * Türk tasarımcılarını da mercek altına aldığınızı biliyorum, neden? Çünkü Dice Kayek deneyimimiz var. Japon müşterisi Dice Kayek'i sevdi. Sann Freres isimli müşterimiz Dice Kayek'i ithal etmeye başladı. Şimdi başka Türk tasarımcılarına da yol açmak istiyoruz. Benim arzum Arzu Kaprol ile de aynı başarıyı yakalamak. Çünkü gelecek vaat eden bir tasarımcı olduğuna inanıyorum. Onun koleksiyonunu da Japon müşterisine götüreceğiz.
* Japonlar Türk tasarımını beğeniyor öyleyse... Aslına bakarsanız ben modanın milliyeti olduğuna inanmıyorum. Moda çok globalleşti. Tasarımcının nereli olduğundan ziyade, yaratıcılığı öne çıktı. Japonlar için de bu böyle. Ama tabii modacının bir de Türk olduğu ortaya çıkınca, olayın cazibesi iki katına çıkıyor.
* Neden? Çünkü ne yazık ki geçmişte Japonlar'ın büyük bir kısmı Türkiye'nin tekstil ve hazır giyim deneyimini bilmiyordu. Tasarımcılarından ise hiç haberi yoktu. Şimdi bu tasarımların bir Türk tasarımcıya ait olduğunu öğrenince, Japon müşteride bir merak uyandırdı.
* Japonya'nın ünlü markası Hanea Mori'nin sahibi Mitsui. Türkiye'de Hanea Mori koleksiyonu için yapılan ürünler var mı? Biz birkaç yıl önce tasarımcısından Hanea Mori markasını satın aldık, ortak bir tekstil şirketi de var. Şimdi Hanea Mori koleksiyonunu üretiyoruz. Türkiye'de ise bu markanın deri ürünleri üretilmeye başlandı.