Tekstil ihracatçılarını temsilen konuşan İTHİB Başkanı İsmail Gülle, "Avrupa sağlıklı tekstil üretimi konusunda Türk ihracatçısını eğitti. Ama ne yazık ki iç pazar denetimsiz. Denetim ve analiz yok" diyor.
Türkiye, tekstil ve hazırgiyim ihracatında başta Almanya olmak üzere Avrupa'nın en büyük tedarikçilerinden. Bu da sektörü Avrupa ile paralel standartları belirlemeye zorluyor. Nitekim İstanbul Tekstil ve Hazırgiyim İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle de, "Ekolojik tekstil üretimi konusunu bize, işi ihracat yaptığımız firmalar öğretti" diyor. İsmail Gülle, Avrupa'da özellikle tüketicinin sağlıklı yaşama duyarlılığı arttıkça, hak arama taleplerinin de arttığını belirterek şu örneği veriyor: "Biliyor musunuz, 5 yıldır İngiliz Marks & Spencer üretim yaptırdığı firmalara metal dedektör satar. Çünkü yıllar önce dikiş sırasında kırılan iğnenin bir parçası, çocuk giysilerinden birinin içinde kaldı. Bunu giyen çocuğun yüzünde yırtık oluştu ve şirket can alıcı bir tazminat ödedi. Şimdi bütün ürünler dedektörden geçer." Mal satma zoruyla da olsa Avrupa standartlarında tekstil, hazır giyim üretimi yapılması iyi bir şey tabii. Ama İsmail Gülle, "Sanmayın ki bu standartlar iç pazarda uygulanıyor. İçeride böyle bir talep ya da yasal zorunluluk yok ki.." diyerek sektörün durumunu şöyle özetliyor:
İKİ TÜR BOYA "Şimdi piyasada iki tür boya var. Biri reaktif boya, burada boya pamuğun bütün yapısına sirayet ediyor. 12 defa yıkanma sonucunda da bütün boya kırıntıları atılmış oluyor. Diğeri direkt boyadir ki burada boya süresi çok kısadır. Maliyet olarak da ucuzdur. Gidin Zeytinburnu'ndaki kumaşçılar çarşısına çoğunlukla 2-3 dolara kumaş satılır. Alırsınız oradan kumaşı, ilk giyişte boyar vücudunuzu. İşte o boyayla alırsınız zehiri." İTHİB'e bağlı olarak çalışan ve tekstil ürünlerindeki ekolojik testleri yapan Ekoteks Tekstil ve Ekolojik Testler Araştırma Merkezi Genel Müdürü Mehmet Tüysüz, ihracatçı için artık Ekoteks 100 standardı dışında bir ürünü satmanın imkansız olduğunu söyledi. Tüysüz, "Özellikle 2004 başında bizim laboratuvarımıza oldukça fazla miktarda numune geldi. Uzakdoğu'da üretim yaptıran Türkler'in talep ettiği bu testler sonucunda standart dışı ürünlere rastladık. Onlar da fabrikaları uyardı" dedi.