| |
|
|
Tembellik zor bir iştir!
Haber eğlenceli: 2 bin kadar tembel İtalya'da toplanmış. Açılış konuşmasında komedyen Gianni Fantoni şöyle demiş: "Bu yapılana toplantı demek aslında doğru değil. Tembeller toplanamaz! Çünkü toplanabilmeleri mümkün olmadığı gibi, böyle bir arzuları da yoktur. Acelemiz yok. Gelen gelir." Ardından da, 'Çağımızda Aylaklık ve Tembellik Hakkı' başlıklı ilk toplantıda tembelliğin 10 kuralı belirlenmiş: 1) Çalışman gerekmiyor. 2) İlişme; ilk adımı başkaları atsın. 3) Çabaya gereksinim duyacak olanlar daima başkalarıdır. 4) Yarının işini mutlaka yarından sonraya bırak. 5) Yapılması gereken bir iş varsa buna soyunacak gönüllü sen olma. 6) Fazla mesai olsa olsa sporla ilgili bir kavramdır. 7) Çalışmak; başkaları için yararlı bir etkinliktir. 8) Hiçbir şey. 9) Hiçbir şey. 10) Hiçbir şey.
*** Eğer tembelliği 'iş' ve 'görev' ile tanımlarsanız; Türkler kesinlikle tembel bir millettir. Çünkü adı konmuş, disipline edilmiş, başı sonu belli işleri yapmaktan kaçarlar. Kendilerinden bekleneni yerine getirmek yerine bir cigara tellendirmeyi, tuvalete gitmeyi kar sayarlar. Öte yandan tembelliği 'aktivitede bulunmama' yani 'hiçbir şey yapmama' olarak tanımlarsanız; Türkler tersine çok çalışkandır. Bir kere ortalama bir Türk kesinlikle yalnız başına kalamaz. Mutlaka laklak edecek, "Ne olacak bu ülkenin hali" diye ahlanıp vahlanacak bir arkadaş arar. Ve bulur! İkincisi; normal bir Türk asla kendisiyle baş başa kalamaz. Çünkü yalnızlık 'düşünmek' ve 'hayal kurmak' demektir. Bir Türk buna asla tahammül edemez! 'Yalnızlık' Allah'a mahsustur; değil mi?
|