| |
Hayal ederek başlar!
Tezgahta görünce dayanamayıp aldım. Siyaset gibi sıkıcı bir konudan gişe rekoru kırdırtmayı başaran Michael Moore'un Fahrenheit 9/11 filminden söz ediyorum. Bu konuda vicdanım rahat. Zira Moore "filmi yeter ki izleyin nereden, ve nasıl edindiğiniz umurumda değil" diyor. Observer gazetesi belgeseli bir punk-rock film olarak nitelendiriyor. Sonuçta yerli dizilerden daha az bir bütçeyle yapıldığı kesin. Ama etkisi çok güçlü: Kolay/ucuz/ses getiren. Filmi anlatmaya gerek yok. Bildiğiniz hikaye. Moore fena halde Bush'a sarmış durumda. O kadar ki, Adolf Hitler Bush'un yanında Noel Baba gibi kalıyor. Ne kadar başarısız, vasat zekalı, tembel ve yalancı olduğu belgeselin sunduğu standart donanımlar. Bunlar konuyla ilgili dar gelirlinin zaten bildiği şeyler. Ancak Moore bu bilinenleri, ustaca, zekice ve en önemlisi mizahla bir araya 'bir kez daha' getirmeyi başarmış. Bizde neden böyle yapımlar yok geyiğine girmek yersiz. Nedeni açık: Bizde 'birileri' istemediği sürece bilgiye ulaşmak imkansızdır. O birileri istediği zaman bilgiyi verir, sonra başka birilerinin hoşuna gitmez ve tarih olursunuz. Dahası dizi yapmak dururken, kim huzurunu kaçırmak ister ki? Gerçi rahatsız edici bir duygu sömürüsü tuzağı var ama bunu yiyip yememek kişisel bir tercih. Benim kafam karıştı dürüst olmak gerekirse. Ancak günün sonunda, Moore'un ortaya koyduğu çok ciddi bir iddia var, ki bu Bush'un ne kadar hıyar olduğundan daha önemli. Sonuçta bir Amerikan Başkanı'nın diğerinden ne farkı olabilir ki? Finansörlerin ve medyanın yarattığı karakterler değil midir onlar? Bush'un finansörlerinden birinin Bin Laden ailesi olması çok problem olmamalı! Dönelim Moore'un kaşıdığı yaraya: Korkuyla yönetmek, yönetimlerin en tatlısıdır, en kolayıdır! Çünkü korku insanları hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeye zorlar. Hatta bırakın zorlamayı, seve seve vazgeçersiniz. Tıpkı Amerikalılar'ın vazgeçtiği gibi... Tıpkı bizim de istemeyişimiz, isteyemeyişimiz gibi... Sistematik bir şekilde, korku, Amerika'nın en ufak mezrasına kadar ulaştırılmış. Sağ olasın FBI! Savaşta olduklarını sanıyorlar, tanımadıkları birini gördüklerinde terörist sanıyorlar ve bu ortamda hak ve özgürlüklerini kısıtlayan USA Patriot Act'in (Vatanseverlik kanunu) senatodan geçmesine sessiz kalabiliyorlar. Özgürlük vermek adına ülke istila edip, bedel olarak da kendi vatandaşlarının özgürlüklerini kısıtlıyorlar. Gayet tutarlı! Film Türkiye'de bu sonbahar gösterime girecek. İster bekleyin, ister tezgaha dadanın, ister bir siteden download edin. Ve benim yaptığımı yapın. Hayalinizde kendi politik figürlerimizden birinin bu kıvamda belgeselini çekin. İlk punk-rock hayal belgeseline imza atın. Hayal ederek başlamıyor mu her şey?
|