Bener ile anılara yolculuk...
Erhan Bener, yirmi roman, altı hikaye kitabının yanı sıra denemeler, anılar, çocuk, ekonomi ve maliye kitapları yazan, çevirileri bulunan günümüzün önde gelen, benim de sevdiğim bir yazarımız... Bener'in bir özelliği de "bürokrat" oluşu... Bürokraside geçen yıllarını Remzi Kitabevi'nin yayınladığı "Bürokratlar" (üç cilt) ve "Arabalarım" kitaplarında anlatmakta... "Dünya Kitapları"nın "Yaşamdan Yansımalar" dizisinde çıkan "Erhan Bener'in Dünyasına Yolculuk" kitabında Bener, Feridun Andaç ile konuşurken "Yaşayan bir yazarı, deyim yerindeyse, ameliyat masasına yatırarak irdeliyorsak, kimi kişileri fazla rahatsız etmemek koşuluyla, her şeyi konuşabiliriz, konuşmalıyız da" diyor. Anılar, yalnızca geçmişe yolculuğun anahtarı mıdır? Bugünden yarına kimi dersleri de içermez mi?
İki danışman Kemal İşte böyle bir ders: 27 Mayıs'tan sonra Milli Birlik Komitesi, İktisadi Devlet Teşekkülleri Reorganizasyon Komitesi diye bir çalışma grubu kurar. Ve "Bir zamanlar Adnan Menderes'e kafa tuttuğu için adı solcuya çıkmış olan eski maliye müfettişi Kemal Kurdaş, 2000'li yılların Kemal Derviş'i gibi, Dünya Bankası'ndaki danışmanlığından alınıp Maliye Bakanlığı'na getirilecek", Kurdaş da komitenin genel sekreterliğine Bener'i atayacaktır. Komite, o yıllar İngiltere'de iktidarda bulunan İşçi Partisi'ne danışmanlık yapan İngiliz ekonomistlerini çağırır. Onlar da bir rapor hazırlar ve derler ki: "Sizin yaptığınız devletçilik, devleti sermayeye peşkeş çekmekten başka bir şey değildir." Tabii bu rapor dikkate alınmayacak, Bener de bir süre sonra istifa edecektir. Bener'in bir de ilginç seçim deneyimi var. 1998 seçimlerinde ÖDP'den Ankara adayı olması için teklif gelir. Sadun Aren ile seçim propagandasına çıkarlar. Ama gelin görün ki, ÖDP Çankaya ilçe yöneticileri, adayları olduğu halde Bener'i tanımamaktadırlar. Kimi roman ve hikayeleri filme de alınan Bener, "Dünyasına Yolculuk"un kimi duraklarında sinemayla ilişkilerine de değiniyor. Mesela "Sisli Yaz" ve "Anafor", parası verildiği halde sonradan filme alınmıyor. Yalnız "Anafor"u TRT için sinemaya aktarıyorlar, fakat Bener'in haberi bile olmuyor. Alemdar Film, "Loş Ayna"nın telifini ödediği halde filmin akıbeti meçhul...
Senaryoya telif yok Başrollerini Türkan Şoray ile Rutkay Aziz'in oynadığı "Ölü Bir Deniz"i Atıf Yılmaz sinemaya aktarıyor. Sözleşmeye "Yazarı senaryoyu görecektir" diye bir madde konulmasına rağmen Bener, senaryoyu görmediği gibi beş kuruş dahi telif ücreti alamayacaktır. Ümit Elçi'nin çektiği "Böcek" filminin ilginç öyküsünü de Bener şöyle anlatıyor: "Filme Antalya'da Altın Portakal Ödülü verildi. Prodüktör çıktı sahneye, çeki aldı, tek kelime söylemeden aşağı indi. Halbuki filmi başarıya ulaştıran yönetmene teşekkür etmesi gerekirdi. Halil Ergün'e de Erkek Oyuncu Ödülü'nü verdiler. O da çıktı. Yönetmenle benim dışımda herkese teşekkür etti." "Erhan Bener'in Dünyasına Yolculuk", gerçekten de hayatla edebiyatın kol kola gezindiği anılar eşliğinde bir yazarın dünyasını yakından tanımak için önemli bir rehber... Dünden bugüne, bugünden yarına yolculuğun canlı bir tutanağı aynı zamanda...
|