| |
|
|
Mustafa Koç, Nakkaştepe'den Kanada'ya gidiyor
Mustafa Koç ve Bülend Özaydınlı'nın ev sahipliği, Hasan Bengü'nün de davet sahipliği yaptığı artık gelenekselleşen Nakkaştepe toplantılarından birine daha katıldık dün. Hem ülkenin ve Koç Topluluğu'nun rakamlarını irdeledik, hem de geleceğe dönük beklentiler konusunda düşünce arayışları yaptık. Koç Topluluğu, geleneksel topyekun yaz tatiline, bu hafta giriyor. Topluluğun bu yılki tatil nöbetçisi, Rüşdü Saracoğlu. Diğer üst düzey kadro tatilde ne yapacak, sorusuna gelince... Mustafa Koç, eşi, kızları ve bir diğer arkadaş aile ile, karadan Kanada'yı gezmeye hazırlanıyor. Kanada'nın ovalarını, dağlarını, göllerini görecekler ve çocuklar bu geniş coğrafyanın doğasını, içinde yaşayarak tanıyacaklar. Arazi araçları ile yapılacak bu gezide, Kaligari'den yola çıkılacak. Yani eğer Türkiye'nin "Sosyelit"lerinden biri size, "Ben bu yaz Güney Fransa'ya gidiyorum" derse, siz ona "Ben yazları Kanada'dan başka yere gitmem" diye cevap vererek, onu hafif ezebilirsiniz. Bülend Özaydınlı ise her yaz olduğu gibi Yalıkavak'ta. Özaydınlı'ya, Bodrum'un çeşitli Migros'larında veya Koçtaş mağazasında rastlarsanız, anlayın ki, tatile iş getirmiştir. Alışveriş eder rolünde, denetleme yapmaktadır. Bunlar işin şaka yanı. Koç Topluluğu'nun Türk ekonomisine bakış açısına gelince... Rakamlar gerçekten etkileyici. Koç Topluluğu 2004'te, 24 milyar dolar ciro, 5.6 milyar dolar ihracat bekliyor. Bu yıl yapılan yatırımları 838 milyon dolar. Geçen yıl 53 bin olan çalışan sayısı 62 bine çıkmış. Türkiye'nin kalkınma hızı yüzde 6 dolayındayken, Koç Topluluğu bazı alanlarda, yüzde 70'lere varan büyümeler yakalamış. Mesela otomotivde ve televizyonda yüzde 68, beyaz eşyada yüzde 38 büyüme var grupta. Bu karşılaştırmalı büyüme rakamlarına bakıp, "Türkiye'nin büyüme hızı yüzde 6'yken bunlar yüzde 70 büyüdüğüne göre, acaba Koç Topluluğu Türkiye'den daha mı iyi yönetiliyor" demeyin sakın. Çünkü krizler patlayıp ekonomi küçülmeye başladığı zamanlarda, Koçlar da, diğer özel sektör şirketleri de, ülkeden çok daha hızlı daralıp küçülüyorlar. Yani her şey genel olarak ülkede işlerin iyi gitmesine ve hem siyasi, hem de ekonomik istikrarın korunmasına bağlı. Koç Topluluğu adına konuşan Mustafa Koç, bu istikrarın korunmasının ön şartlarından biri olarak, IMF ile yeni anlaşmanın yapılması gereğini vurguluyor. Tabii bir de, Avrupa Birliği'nin 17 Aralık'ta Türkiye'ye, müzakereler konusunda vereceği cevaba kilitlenmişlik var herkeste olduğu gibi Koçlar'da da. Bu cevap "Şimdi olmaz, biraz daha bekleyin" şeklinde çıkarsa, Koç Topluluğu'nun bir "B Planı var mı" sorusunun cevabı ise, kesin bir "Hayır, yok" şeklinde. Çünkü, hükümetin istikrar ve demokratikleşme politikasını aynen sürdüreceğine ve zaten mevcut olan Gümrük Birliği Antlaşması ile, AB'ye dönük dış ekonomik ilişkilerin aynen devam edeceğine inanıyorlar. Özetle her zamanki gibi açık sözlülük içinde geçen bir karşılıklı görüşme yaşadık Nakkaştepe'de. Sonra Mustafa Koç'a "İyi Yolculuklar" dedik ve hepimiz gazetelerimize döndük.
|