Yanal imzası
Ersun Yanal'ın en büyük özelliği çalışkanlığının yanı sıra saygılı, alçakgönüllü ve sevecen olmasıdır. Yüzünden gülümseme eksilmez. Futbolcularla bire bir diyalog kurmaya bayılır. Rüyalarında hep bir Anadolu takımını şampiyon yapmak olmasına rağmen çalışkanlığı, disiplini ve bilime inancı sayesinde en şerefli görevi kabul edip Milli Takım'ın başına gelmiştir. Salı günkü idmanı Haluk Ulusoy ile birlikte izledim. Ersun Hoca, futbolcularıyla beraber koşuyordu. Ulusoy bana "Hayret, adam antrenmanı bile kendisi yaptırıyor" derken bir hayli şaşkındı. Belçika maçı Ersun Hoca'nın ilk sınavıydı. Ersun Hoca, "Dünyanın kabul edeceği bir ekol yaratacağız. Kaybettiğimizde bile keyif veren bir takım olacağız" diyordu. Sahaya çıkardığı takımı yaş ortalaması 28.5'tu. Tecrübe ve gençliği harmanlamıştı. Köklü değişime gitmemiş aksine dünya üçüncüsü olmuş kadrodan 8 isme birbirlerini tanıdıklarını için ilk 11'de yer verdi. Üstelik Tuncay ve Gökdeniz ikilisi Konfederasyon Kupası'nın flaş isimleriydi. Bu akıllı düşünce devrimi, Euro 2004 elemelerinin ikinci döneminde start alsaydı, Türkiye şimdi Portekiz'de olacaktı. Emre ve Yıldıray'ın katılımıyla Milli Takım'ın pas yüzdesi ve topu kullanma becerisi artıverdi. Belçika hücumlarında savunmamızın arkasına kaçırdığımız toplarda pozisyonlar verdik, Sonck'un kolay adam geçmesine, Bufer'in deparlarına zaman zaman önlem alamadık. Oyuna ağırlığımızı koymuştuk ki, Hollandalı hakemin yarattığı frikikte golü yedik. Ama bozulmadık. Ersun Hoca'nın "Oyuna daha fazla katıl" diye uyardığı Emre'nin pasında Yıldıray'ın top kontrolü ve akıllı vuruşuyla dengeyi yakaladık. İkinci yarı tekniği yüksek oyuncuları kenara alıp savaşçı ve mücadele gücü yüksek oyuncuları sahaya sürdük. Değişimin yarattığı kargaşada yandan gelen ortalarda gol yememeyi genç kaleci Volkan sayesinde başardık. Serkan ve Okan'ın presiyle Belçika'nın orta alanını bozduk, Hamit'in tekniğinden faydalanarak Gökdeniz'i arkaya kaçırmaya başladık. Tolga'nın mükemmel kafa golüyle öne geçtik, skoru arttıracak pozisyonları bulduk ama vuruş beceriksizliği yaşadık. Maçı kazanmak bileğimizin hakkıydı. Bufer'in golüne Gökdeniz'le karşılık verdik. Ve Yanal'ın imzasını taşıyan futbolun karşılığını aldık. Milli Takım'ın ilk yarıdaki top becerisini, ikinci yarıda da mücadele gücünü beğendim.
Ersun Hoca'yı kutluyorum, bu Milli Takım'la büyük başarılara imza atacağına inanıyorum.
|