Hem şiş yandı hem de kebap
Dramatik bir maç olacaktı. 4 yıl önce İstanbulspor, Ali Sami Yen'de G.Saray'dan aldığı 1 puanla ligde kalmıştı. Şimdi yine can derdindeydi. Ligde kalabilmesi için 3 maçta alacağı 6 puan yetiyordu. Hagi ile yeniden yapılanmaya giren G.Saray adına, "Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" maçıydı. Çünkü başkan Özhan Canaydın, Bursalı'ydı. Parasız, pulsuz, sahipsiz İstanbulspor da G.Saray'ın yan bahçesiydi. Aykut Kocaman bir röportajda, "Teşvik primi için ne diyorsunuz?" sorusunu şöyle cevaplamıştı: "Bazı maçlar vardır sonuçları ne olursa olsun, birileri mutlaka suçlanır." G.Saray kaybettiğinde de, kazandığında da mutlaka suçlanacaktı. İstanbulspor kadro yapısı ve oyuncu kalitesi olarak Türkiye Ligi'ndeki çok takımdan daha güçlüydü. Bu duruma düşmeleri kendi hatalarıydı. Artık kendi göbeklerini, kendileri kesecekti. Hagi ayrım yapıyor "Takım olmak için zamana ihtiyaç var" diyen Hagi, uyumlu bir G.Saray yaratacağına her hafta kadro yapısında değişiklikleri yapıyordu. Malatya maçının başarılı isimleri Ümit Karan, Cihan ile Baliç'i ilk 11'e koymadı. Zorlu 90 dakikanın ilk devresinde mücadele gücü yüksek, tempolu ve çatır çatır bir maç oldu. G.Saray rakibe önde basıyor, kanatlardan hücuma çıkıyor, sık pozisyon üretiyordu. İstanbul orta alanı ve savunmasını kalabalık tutup, Balili'yi kontratak silahı olarak kullanıyordu. Boliç ve Yordanov da sürpriz golcüler olarak akınlara katılıyordu. Milli maçta süper oynayan Hasan rakibi çalımla geçme hastalığı yüzünden sık top kaptırıyor, tek vuruşta yapması gereken ortaları öldürüyordu. Necati, Hakan gol yollarında buluştukları topları, şuta döndürmeleri gerekirken, lüzumsuz yere birbirlerine ikram ediyorlardı. G.Saray hücuma çıkarken orta alanda derin boşluklar bırakıyor ve savunmasının arkasına sık sık Balili'yi kaçırtıyordu. O Balili, 28. dakikada tek başına götürdüğü topu gol yaptı. Bülent'in Mondragon'a kızması son derece yanlıştı. Çünkü Mondi topa çıksaydı, yetişemez belki de Balili'ye faul yapıp kırmızı kart görebilirdi. Hagi'nin Orhan Ak'ı çıkarıp, Ayhan'ı oyuna alması G.Saray'ın orta alandaki yırtığını dikti, meyvesini de gol olarak verdi. İkinci yarı bol pozisyonlu ve kıran kırana bir maç izledik. Maç boyu attığı deparlarla ve çapraz koşuları ile İstanbul defansının başını döndüren sahanın yıldızı Necati'nin K.Hakan'ın ortasına vurduğu yarım vole, jenerik olacak bir goldü. Ama G.Saray'ın sevinci 1 dakika sürdü. Yordanov'un golü G.Saray savunmasının yerleşim planı hatasıydı. Hagi formayı adaletli dağıtmıyor. Malatya'da bir gol atan, bir de penaltı yapan Ümit Karan'ı oyuna almamasını anlayamadım. Belli ki Ümit'i sevmeyen eski takım arkadaşlarının tepkisinden korkuyor. Arif'i tercih etmeyip Ümit'i als a y d ı G.Saray kazanabilirdi.
|