Hagi kazandı
Hagi ile Şifo'nun özellikleri ve futbol yaşamları birbirine benziyordu. İkisi de 10 numaralı forma altında aynı yıl futbolu bıraktılar. İkisi de teknik direktörlük hayatına ciddi biçimde bu yıl başladılar. İkisinin de futbolculuk yaşamları çok parlak ve başarılarla doluydu. Hagi de, Şifo Mehmet de sahadayken topun patronuydu, şimdi kulübede büyük olmanın uğraşındalar. Maç Şifo Mehmet ile Hagi'nin taktik çarpışması olacaktı. Malatya kazandığında, G.Saray'ın üzerine çıkacaktı. Hagi'nin Türkiye'deki hocalık yaşamında henüz deplasman galibiyeti yoktu. Hagi 6'sı Bursa'da ikisi G.Saray'da toplam 9 deplasmanda galibiyet alamamıştı. Avrupa maçları dahil Malatyalılar hiçbir lig maçında tribünleri bu kadar salkım saçak doldurmamıştı. Futbolcuları tanımak amacıyla Hagi kadro yapısında değişikliğe gidip, Denizlispor maçını kazanan ekipten 4 kişiyi kulübeye çekti. Sürpriz olarak Baliç sahadaydı ve sol tarafta oynayacaktı. Hasan'ı da Hagi sağ kanada monte etti. Maç öncesi görüştüğümüz Malatyaspor Başkanı Hikmet Tanrıverdi'nin, "G.Saray'ın bu kadrosu bizde olsa kafaya oynarız" demesi şaşırtıcıydı. Tanrıverdi bir bakıma 'G.Saray'da un, şeker, yağ var ama helvayı yapacak adam yok' demek istemişti. Hagi'nin ve Mehmet'in yerlerine oturmadığı maçta keyifli, bol pozisyonlu, tempolu bir 90 dakika izledik. G.Saray ve Malatya tamamen hücuma yönelik oynadı. İki ekip de kanatlardan atağa kalktı, kenar ortalarda golü aradı. Ancak orta alan gücü Malatya'daydı. Çalım becerisi yüksek Mithat, Pachola ve Mkalele, Malatya'nın göbekten ürettiği bütün organizasyonlara imza attı. G.Saray, Prates ve K.Hakan'ı kanatlardan kaçırarak karşılık verdi. Necati'nin çalışkanlığı ve kaptığı topları dikine Malatya kalesine taşıması mükemmeldi ama G.Saray hücumda çoğalamayınca Hakan Şükür gol yollarında yalnız kaldı. Ergün ve Orha'ın hücuma topla çıkarken yaptıkları pas hatalarında Atilla ve Fazlı golle burun buruna geldi ama Mondragon'u geçemedi.
Kaleciler hatalıydı Malatya'daki mücadele bir bakıma kalecilerin düellosuna dönüştü. Necati ile Baliç'in gollük vuruşlarında Milosevski çok başarılıydı ama yediği golde ve yaptırdığı penaltıda hatalıydı. Mondragon da yediği golde yine öndeydi ve gafil avlandı. Topun iki kale arasında mekik dokuduğu maçın kader anı ilk yarıda Recep'in Necati'nin önünden topu elle çalmasıydı. Ancak hakem İpek pozisyonu süzemedi. Sık sık savunma hatası yapan G.Saray'ın en başarılı isimleri emektar Bülent ile çok pozisyon üreten, şanssız goller kaçıran Necati idi. Hagi Türkiye'de ilk deplasman galibiyetini alırken, 1.5 milyon $'lık Ümit Karan da ilk golünü attı, bir penaltıya da imzasını koydu.
|