Çağdışı ceza
Taraftar, futbolun velinimeti, futbolcunun ateşleme pimi, kulüplerin de ekonomik desteğidir. Taraftar olmadan futbol kulüpleri olmaz, olsa bile o kulüp ayakta duramaz. Kulüpleri büyüten, hedeflere götüren en büyük güç taraftardır. Taraftarsız bir kulüp veya seyircisiz bir maç, meyvesiz ağaca benzer. Bugün bütün Avrupa, azalan futbol seyircisini tribüne çekmek için çeşitli organizasyonlar düzenliyor, yeni projeler üretiyor. Futbolu daha renkli hale getirmek amacıyla UEFA, Şampiyonlar Ligi maçlarından sonra kendi kupasını da gruplar halinde oynatacak. Hedef daha çok seyirci, daha çok ilgi, daha iyi futbol. Biz ülke olarak seyircileri tribüne getiremiyoruz. Üstelik kulüplere seyircisiz maç oynama cezası veriyoruz. Çok komik değil mi? Disiplin ve Tahkim Kuralları'nın G.Saray'a verdiği cezayı şiddetle kınıyorum. Bu kararın tamamen talimata dayalı bir eyyam olduğuna inanıyorum. Bakan Mehmet Ali Şahin'in "Talimatla karar veren Disiplin ve Tahkim Kurulları'nı bu ülkede görmek istemiyorum" sözlerine katılıyorum. G.Saray seyircisi ne yaptı; küfür etti. Bir caydırıcı ceza olmalı. O zaman kapat G.Saray'ın sahasını, al maçı başka kente, ama seyircisiz oynatma. Avrupa, seyirci diye inliyor biz kaş yapayım derken göz çıkarıyoruz. Seyirciyi tribüne çekecek projeler üreteceğimize tribünden atıyoruz. Çağdışı bir kafa... Yazıklar olsun! G.Saray-Elazığ maçı sessiz tiyatro gibiydi. Güzel pozisyonlar yaşandı. Ağlar 4 kez havalandı. Ama futbolun sihiri gol sesi yankılanmadı. Hagi, Trabzon'da kazanan kadroyu kalacak ve gidecekleri son kez görebilmek için baştan aşağı değiştirmişti. Yaz İstanbul'a göz kırparken, kış Olimpiyat Stadı'nı terketmemişti. Elazığ, ligden düşmemiş gibi mücadele ediyor alan daraltıyordu. G.Saraylı oyuncular, birbirlerine 11 yabancı gibiydi. Elazığ'ın Eser ile bulduğu golden sonra G.Saray kendine geldi. Volkan, Murat ve Ayhan'ın göbekten taşıdığı topları Bratu yakalayamıyor, Baliç'in muz ortalarına kimse kafayı uzatamıyordu. Çünkü uzatacak adam Hakan Şükür, kulübede oturuyordu. Hakan oynasaydı bu ortaların yarısını gol yapardı. Hagi'ye şaşırıyorum. Orta yapacak adamı oynatıyor, kafa vuracak adamı oturtuyor. Volkan'ın Bratu'ya attırdığı mükemmel golden sonra G.Saray daha organize olmaya başladı. Hagi baktı ki G.Saray göbekten dikine gidemiyor hemen Necati'yi oyuna aldı. Bu değişim, golleri ve pozisyonları da getirdi. İkinci yarıda Ömer'in kafa golünde yine Baliç'in imzası vardı. Necati golcülüğünü Elazığ maçına da taşıdı. Veeeee.. G.Saray için kabus gibi bir sezon sona erdi.
|