Muhalefete muhalefet
Türkiye'de ilginç bir siyasi durum yaşanıyor. AK Parti'nin tek başına iktidarda olmasının bütün sorumluluğu CHP'nin sırtına yıkılıyor ve herkes muhalefete muhalefet etmekte birleşiyor. Bir kesim ise kökenini, yakın geçmişini çok iyi bildiği CHP'den olmayacak bir şey çıkarmaya çalışıyor. CHP'yi Batı tipi bir sosyal-demokrat partiye çevirmek istiyor. Bunlar gerçekleşmeyince de öfkeler CHP'ye yöneliyor. Şimdi, CHP'nin ikinci parti çıkmasının en büyük nedeni AK Parti'nin varlığıydı. ANAP, DYP ve DSP'den ümit kesen kesimler, laikliğin büyük güvencesi gördükleri CHP'de birleştiler. CHP de bugüne kadar kendisine oy verenlerin talepleri doğrultusunda bir siyasi çizgi izledi. Türban konusunda, imam-hatipler konusunda ölçülü ama muhalif bir siyaset izledi. Bu politikayla uyuşursunuz veya uyuşmazsınız, bu ayrı bir konu. Ama bu siyasetin CHP'ye oy veren kesimleri mutsuz ettiğini söyleyemezsiniz. İkinci olarak CHP, Avrupa Birliği yolunda ilerleyen Türkiye'nin yolunu kesecek, bu yolu tehlikeye atacak siyasi girişimlerde bulunmadı. Askeri tahrik etmedi. Siyaseti meşru mecrası içinde tutmaya çabaladı. Bunun da altının özellikle çizilmesi gerekir. CHP bununla da kalmadı aslında. İktidarın Meclis'e getirdiği Anayasa değişikliklerine, yasal düzenlemelere genelde destek verdi. Bu da reformların toplumun bütün kesimlerince kabulünde önemli rol oynadı. Bir üçüncü gerçek ise 1 Mart tezkeresi oldu. Bugün CHP'ye ağır bir şekilde yüklenen kesimler bizi Irak'ta ateşin içine atacak tezkereye karşı çıkan CHP'ye o zaman da ağır biçimde yükleniyorlardı. O zamanki eleştirileri ise CHP'nin üçüncü dünyacı olduğu yolundaydı. Yaşanan olaylar CHP'nin izlediği politikanın ne kadar doğru olduğunu gösterdi. Türkiye ne savaşın içine sürüklendi, ne komşu bir ülke insanının kanını dökmek zorunda kaldı, ne de Amerika'nın paralı askerliğini üstlendi. Bu oylama Türkiye'ye Avrupa'nın saygınlığını kazandırdı. Tüm bunlar yakın siyasi dönemin göz önünde bulundurulması gereken gerçekleri. Bu siyasetten dolayı aslında CHP'ye teşekkür borçluyuz. CHP'nin elbette yanlışları oldu, olacak. Ancak CHP'yi sadece yanlışlıklar üreten bir siyasi oluşum olarak görmenin yanlışlığı ortadadır. Bugün Türkiye'de ana dilde yayın, idamla ilgili düzenlemeler, Ceza Yasası'nın günün koşullarına uygun hale getirilmesi gibi konularda ciddi adımlar, ülke gerilmeden atılabiliyorsa, burada ana muhalefet partisinin hakkını teslim etmek gerekir diye düşünüyorum. Türkiye'de bugün güçlü bir siyasi iktidar var. Bu iktidar karşısında meşru, saygın bir muhalefet partisi olması demokrasinin sağlıklı işlemesinin önemli bir koşulu. Ülkenin esenliği, siyasetin kendi mecrasında yapılmasını sağlamak, meşru olmayan kesimlerin siyasetin işleyişine müdahale etmesini önlemek. Türkiye'nin bu yolda alınacak çok yolu olduğu da bir gerçek. O yüzden CHP'yi aşırı derecede yıpratmak doğru değil.
|