Dış politika nabzı
Türkiye kurulduğunu bildiği yeni bir dünya düzeninde önemli bir aktör olacağının farkında. Ancak eski kuşkular, kimlikle ilgili bazı kaygılar dünyayla ilişkilerde ne ölçüde aktif olunması gerektiği konusunda çekingenlik de yaratıyor. Türkiye'de kamuoyu oluşturanların etkili bir bölümü yeni çerçeveyi tam görmediklerinden ya da gördüklerinden hoşlanmadıklarından dolayı dış politikadaki yeni açılımlara karş tavır alıyorlar. Onlarda görülen muhafazakarlığın bir kısmı kamuoyunca paylaşlırken, bazı konularda Türkiye toplumunun istikrarlı pozisyonlara sahip olduğu anlaşlıyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden Yusuf Ziya Özcan ve İhsan Dağı tarafından Pollmark Araştırma için yapılan bir araştırmadan çıkan sonuçlar yukarıdaki gözlemlerle ilgili sayısal veriler sunuyor. Araştırma NATO zirvesi ardından Türkiye kamuoyunun dış politikaya nasıl baktığını gösteriyor.
NATO değiştirdi Bekleneceği gibi kamuoyunun yüzde 73'ü AB üyeliğini destekliyor. Aralık ayında verilecek cevabın olumlu olacağına inananlar % 40, olumsuz olacağına inanlar % 45 düzeyinde. İlginç olan, olumsuz bir kararla karşlaşldığı taktirde AB üyeliği hedefinden vazgeçilmeli diyenlerin oranının % 36'da kalması. Türki Cumhuriyeter'le birlik isteyenler yüzde 45, Müslüman ülkelerle birlik isteyenler yüzde 42 dolaylarında. Türkiye hayır cevabına rağmen müzakereleri başlatma hedefinden vageçmemeli diyenler ise % 54.4. NATO zirvesi sırasındaki tartış- malarda kamuoyu oluşturanların çoğunlukla NATO'yu ABD'nin basit bir uzantısı olarak görmeleri kamuoyunu da etkilemiş. Gene de yüzde 48, NATO'ya olumlu bakıyor ve örgütü Türkiye'nin güvenliği açısından gerekli görüyor. Buna karşlık NATO'nun alan dışı görevler üstlenmesine, Türkiye'nin bunlara katılmasına sıcak bakılmıyor. NATO ile ilgili tartışmaların gündeme getirdiği sorulardan biri, Türkiye'nin Batı ittifakına aidiyetini ne ölçüde içselleştirdiğiydi. Hıristiyanlar'la ilgili kanaatleri % 52, Yahudiler'le ilgili kanaatleri % 70 olumsuz olan kamuoyu, Batı medeniyetiyle ilgili % 54 olumlu. Dinsel farklılığa rağmen Türkiye'yi Batı medeniyetinin bir parçası olarak görenlerin oranı % 47, Doğu'ya ait görenler ise % 37. 1990'lı yılların aksine Batı içindeki ilişkilerinde de Türkiye kamuoyu AB'ye yakın olunmasını % 52, ABD'ye yakın olunmasını ise ancak % 6 arzuluyor. Geçen haftanın en önemli tartışma konusu olan İsrail ile ilişkilerde de kamuoyunun % 75'i İsrail ile işbirliğinin gereksiz oldugu kanısında. Filistinliler'e yönelik İsrail politikaları kadar, İsrail'in Kürt devleti kurulmasına ve PKK'ya destek verdiğine inanılması da bu olumsuz bakışta etkili. DEP milletveklerinin tahliyesine % 47 olumsuz bakmasına rağmen Kürtçe yayın yapılmasının ülke bütünlüğüne tehdit oluşturduğunu düşünenler yalnızca % 31 dolayında kalıyor. Tahliyenin terörü arttıracağını düşünenler % 39, arttırmayacağını düşünenler % 29, azaltacağını düşünenler % 18 . Araştırmacıların da vurguladığı gibi bu, "kamuoyunun Kürtçe ile bölünme arasında zorunlu bir ilişki kurmadığı anlamına" geliyor. Son olarak da vatandaşların % 69'u bir daha dünyaya gelseler gene Türkiye'de yaşamak istiyor.
|