Yanlış sorulara yanlış cevaplar
Önce 11 Eylül, ardından gelen Irak işgaliyle birlikte herkesin durduğu "taraf"ı "basit" sorularla keşfe çıkanlar çoğaldı. Durum şuydu: Irak işgaline karşı çıkıyorsanız; demek ki siz Saddamcıydınız... Hatta daha da ötesi "radikal İslamcı" teröristlerin değirmenine su taşıyordunuz tavrınızla. Ya da... Deniliyordu ki: "Anti-Amerikan sloganlar atanlar ya da Amerika'nın Irak'taki politikalarını eleştirenler ve kınayanlar şu soruya net cevap vermeliydiler: Savaş olmasaydı Saddam devrilmeyecekti... Ne yani Saddam devam etseydi daha mı iyiydi?"
*** Irak'ta yönetimin sivillere devrinden sonra ellerinin güçlendiğini sananların soruları da "keskin"leşmeye başladı: "İşte iyi-kötü bir sivil yönetim kuruldu Irak'ta... Bu her türlü diktatörlükten daha iyi değil mi? Amerika olmasaydı, bu sonuç da olmayacaktı... Öte yandan.. Irak'ta direnişçiler, insanlık dışı yöntemlerle katlediyor ellerini geçirdikleri sivilleri. Kafaları kesiliyor hunharca... Bu bile Amerika'nın teröre karşı savaşının haklı olduğunu göstermiyor mu? Ebu Garip 'yanlış' olabilir; ama bu direnişin neresi doğrudur?"
*** "Herkes tarafını belirlesin!" diyenlerin soruları "tarihe yolculuk"la da devam eder. Şöyle derler o zaman da: "ABD, insanlığı NAZİ zulmünden kurtarmadı mı? Evet, atom bombası atıldı, ama atılmasaydı Japon militarizmi dünyayı nereye götürecekti, haberiniz var mı?"
*** Sorular biter ve başa dönülür: "Evet; şimdi söyleyin bakalım eyy anti-Amerikancılar! Amerika'nın 'savaş'ına karşı çıkarak, siz aslında Saddam diktatörlüğünden ve zulmünden yana olmuyor musunuz? Söyleyin bakalım; 'Amerika'nın savaşı'na karşı çıkarak siz aslında 11 Eylül ve sonrasında dünyanın çeşitli köşelerinde 'masum insanlar'ı katleden 'Usame' terörüne destek vermiş olmuyor musunuz? Sizin dünya görüşünüz kime yakın, söyleyin: Çağdaşlıktan mı yanasınız, çağdışı gericilikten mi? Uygar dünyanın ve uygar insanların mı yanındasınız; yoksa öteki insanları da kendi karanlık dünyalarına sürüklemek isteyen şiddet havarilerinin mi?"
*** İşte böyle... Televizyon ekranlarında ve gazete köşelerinde... Sizi işte böyle köşelere sıkıştırdıklarını düşünerek; Irak işgalindeki tavrınızı yargılamaya, hatta peşin peşin mahkum etmeye girişirler. Oysa bu soruların hepsi yanlış sorulardır. "Külliyen" yanlış sorular... Sorular yanlış olduğu için de verilecek cevaplar da yanlış cevaplar olacaktır. Oysa... 11 Eylül'den Irak işgaline uzanan sürecin "şifre"lerini çözecek tek bir soru vardır. Herkesin "açık" cevabını vermesi gereken tek bir soru: O soru aslında bütün bir sürecin "Turnusol kağıdı"dır...
.............................. "Turnusol kağıdı ve Monica skandalı... Cumartesi bu köşede!..."
|