Cem Yılmaz'ın yaptığı fenalık!
Deneyimli bir şair, şiire yeni heves eden şair adayına öğüt veriyordu: "Aman, İsmet Özel şiirinden uzak dur! Sakın İsmet Özel'in şiirlerini okuma!". Tam da benim "Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar"ı sular seller gibi okuduğum ve çarpıldığım bir dönem. Deneyimli şairin, "genç şair"e yönelik öğüdünün ardından gelecek cümleleri tabi ki can kulağıyla dinledim. Deneyimli şairin gerekçesi şöyle bir şeydi: "İsmet Özel, şaşırtıcı buluşlarla, okuyanı sersemleten, afallatan şiirler yazıyor. Onun şiirinin sesi öylesine baskın ve ezici ki, hiç farkına varmadan bir de bakıyorsun ki sen de onun şiirine öykünen şiirler yazmaya başlamışsın. Eğer özgün bir şair olmak istiyorsan bu şiir sesinin etkisi altına girmemelisin. Bu yüzden sana ilk tavsiyem bu: Sakın İsmet Özel okuma!". Böyle bir gerekçe şiir dünyasında "kabul edilebilir" bir gerekçe midir, inanın bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Şu Cem Yılmaz denilen "büyücü", öyle bir şey yaptı ki, "tek kişilik şov" işine girişenler "onun taklidi" olmaktan kurtulamıyor!
*** Geçen akşam Hisar'da Ata Demirer'in gösterisini izlerken herkes gibi ben de eğlencenin tadını çıkarmak yerine "Hangisi daha iyi?" ya da "Acaba Cem Yılmaz'dan ne kadar etkilenmiş?" gibi gereksiz soruların peşinden giderek, o sıkıcı mukayesenin pençesinde kıvrandım. İstemeden. Kaçınılmaz olarak! Ne gerek var, değil mi? İşte karşında müthiş bir yetenek! Tamam, eski zamanların mizah anlayışının bir numaralı malzemesi "taklit"e fazlasıyla yaslanmış gibi görünüyor ama yine de o "demode form"u zekice buluşlarla günümüzün mizahına uyarlamayı başarmış. Hiç sıkılmadan, kahkahalar atarak izleyebileceğin bir seyirlik var karşında, keyfini çıkarsana! Hayır, olmuyor, olamıyor! Bir kere o "fırlama" Cem Yılmaz, bütün bir gösteri boyunca, kulağımıza fısıldıyor: "Ben de ne ses var, ne de taklit yeteneği! Ama ondan daha iyiyim. Hadi şimdi işin sırrını düşün!". Git başımdan diyemeyeceğin, kayıtsız kalamayacağın bir ses bu. Üstelik acayip haklı!
*** Zorunlu mukayesenin getirdiği gerilimlere rağmen Ata Demirer gösterisinden aldığımız müthiş keyiften çıkardığım bir sonuç var: Ezici etkileme gücüyle, ortaya çıkan herkesi "kötü bir taklit" olarak silip atan Cem Yılmaz'ın bundan sonra en büyük rakibi Ata Demirer olacaktır. Çünkü gösteri boyunca "Canım işte bal gibi Cem Yılmaz taklidi" diyebileceğimiz sayısız örnek sergilemiş olmasına rağmen onun "kendine özgü" bir espri tarzı var. Üstelik farklı bir damar yakalama potansiyeli de mevcut. Yeter ki kolaycılığa kaçmadan o farklı damarı keşfedebilsin! Tabi bir de bundan sonra Cem Yılmaz gösterilerini kendisine yasaklaması gerekiyor.
|