|
|
Ben o şiiri yazarken neredeydin?
* Siz seslendirmeyi düşünmediniz mi, en azından bir şarkıyı? Benim sesim çok kötüdür! İmrenme var tabii... Şarkıcılık ve bizim yaptığımız işte şöyle bir ayrım vardır; sahnede ürettiğin anda anında reaksiyon alırsın. İç içe geçersin. Oysa ben akşam evde yazıyorum, deliriyorum, kuduruyorum, kimse yok! Üç sene geçmiş, bana diyorlar ki, şu şiiriniz çok güzel... Bana ne ya! Üç sene geçmiş... Sen o gece neredeydin, ben o şiiri yazarken? Onlar benim eski sevgilim. Ayrıldık, bitti. Eski kitaplarım için de geçerli. Siz yazdıklarıma şahit olabilirsiniz. Yazı da aşkla yapılan bir şey. Yazdığım anda yoksunuz ama müzik yaparken anında paylaşıyorsunuz.
Aşkın yalnızca bir çeşidi yok * Bu albüm nasıl bir aşk peki? Sevgili'yi birkaç sene önce yazmıştım ama Sezen Aksu'nun sesinden yeni bir 'Sevgili' olarak geldi. Hani vardır ya bazen, hayatınıza yeni giren biri size aniden eski sevgilinizi de çağrıştırır. Bir şarkının yeniden yorumlanışı yeni duygular uyandırıyor. Bir tarihte Kalkan'da terasta sevgilimle oturuyorduk. Buruk bir akşamdı, tartışmıştık. Tam mendireğin yanında, 20-30 genç sözleşmiş gibi hep bir ağızdan Olmasa Mektubun'u söymeye başlamışlardı. Bu hayatın size iade ettiği şeydir. Siz hayata verirsiniz, hayat da bir gün size geri öder. Ben sanat için hayatımı verdim. Ama hayat da bana karşılığını verdi. Bunlar çok heyecan verici.
|