Bürokrasiye "Provicile" formülü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bürokrasiden yakınmasını sadece geçen hafta değil, daha önce de birkaç kez gündeme getirmişti. Erdoğan, "Bize ayak uyduranla yolumuza devam ederiz" diyerek bürokraside engel çıkaranlarla ilgili gerekli işlemi yapacaklarının sinyalini de vermişti. Nitekim, Gül ve Erdoğan hükümetleri döneminde, Cumhurbaşkanlığı'na 2 bin 104 üst düzey bürokratın değiştirilmesine ilişkin üçlü kararname gitti ve bunun bin 674'ü de onaylandı. Durum böyle olmakla birlikte, bürokrasi engelinin aşılmasının kolay olmadığı, Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı açıklamada da ortaya çıkmış bulunuyor. Neden ise her bürokratın kurumsal sahiplenme içgüdüsünden kaynaklanıyor. "Elimdeki yetkilerim gitmesin, son karar mercii ben olayım" hastalığı, geçmiştekilerde olduğu gibi bu hükümette de nüksediyor. YOİK'teki yakınma Bunun bir örneği de yakın dönemde, Başbakan, yatırımlarla ilgili bakanlar ve kamu kurumları üst düzey yöneticileri ile işverenlerin bir araya geldiği Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİK), toplantısında gerçekleşiyor. Başbakan Erdoğan, yerli ve yabancı yatırımcıların önündeki bürokrasinin kaldırılmasına ilişkin alınacak önlemler konusunda öneriler getirilmesini istiyor. TOBB yöneticileri de Akdeniz çanağı içinde yat turizmine ilişkin yatırımların en az Türkiye'de olduğuna dikkat çekerek, marina sayısının artırılması gerektiğini belirtiyor. Bir marinanın yapılması için tam 17 kuruma başvuru gerektiğini, alt kuruluşları ile birlikte izin alınacak masa sayısının 70'e yaklaştığına dikkat çekiyorlar. Bir dosyanın bu kadar yeri dolaşabilmesi için 7 yıl gerektiğini belirtiyorlar. İtalya formülü İtalya'da da dört yıl öncesine kadar bir marina yapımı için 9 yılda izin alınabildiğini, ancak bulunan formülle bunun çok kısa sürede gerçekleşebildiğini belirtiyorlar. İtalya'nın geliştirdiği formül hakkında da şu bilgileri aktarıyorlar: Yatırım yapmak isteyen kişi, dosyasını hazırlayıp il belediye başkanlığına başvuruyor. Koordinatör görevini üstlenen belediye başkanı, dosyayı çoğaltıp yatırım ile ilgili izin alınması gereken kamu kuruluşlarına gönderiyor. Kamu kuruluşlarından 90 gün içinde dosyayla ilgili kararlarını vermelerini istiyor. Kamu kurumlarının temsilcileri her ay düzenli olarak "Yuvarlak Masa" veya "Konferans Sistemi" denilen Yuvarlar Masa Kurulu'nda bir araya geliyor. Yatırım başvurusu yapılan dosyalarla ilgili olarak görüşlerini açıklıyorlar. Eğer ilgili kamu kuruluşlarının yarısından bir fazlası o yatırımın yapılmasına onay veriyorsa, masada o yatırıma anında izin veriliyor. Böylece yatırımın önü kısa sürede açılıyor. Eğer yatırım yapılmasına izin verilmeyecekse de yatırımcı kısa sürede dosyasının durumunun ne olacağını öğrenme şansına kavuşuyor. Provicile'nin konferansı Toplantıda sistemin bütün yatırımlar için geçerli olması kararına varılıyor. Sistemin nasıl işlediğinin tam olarak öğrenilmesi için İtalya'da formülü geliştiren Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı Limanlar ve Marinalar Genel Müdürü Massimo Provicile'nin Türkiye'ye getirilmesi kararlaştırılıyor. TOBB Başkanvekili Halim Mete ile İstanbul Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan'a bu görevi üstleniyor. Provicile, Türkiye'ye getiriliyor ve yatırımcı kuruluşların üst düzey bürokratlarına, formülünü ve uygulamalarını anlatıyor. Halim Mete'nin anlattığına göre, toplantıya katılan herkes formülü mükemmel buluyor ve hemen uygulanması gerektiğini söylüyor. Sonunda, bakanlıkların buna ilişkin görüşlerinin yazıp YOİK'e bildirmeleri isteniyor. Maliye Bakanlığı'ndan, altında Bakan Kemal Unakıtan'ın imzası bulunan 12 sayfada, "Bu iş olmaz, yetkiler devredilmez"i anlatan bir metin geliyor. Toplantıda bu metin Unakıtan'a okunduğunda tepkisi her zamanki üslubu içinde espri ile dolu ve gerilen ortamı yumuşatan nitelikte oluyor: "Bürokratlar hazırlayıp getirmişti, ben de imzaladım. Ama benim görüşüm altında imzam bulunan o metindeki gibi değil..."
|