kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Ankara'dan atılan taş...

Bakanlar Kurulu'ndan bir süre önce çıkan karar da olmasa, Türkiye Avrupa Birliği Zirveleri'nin en mükemmeline tanıklık edecekti. Belki de ilk kez bu kadar destek ve kabul dolu bir bildiri metni çıkacaktı.
Brüksel'de anlatılan ve yaşananlara bakıldığında, Ankara, kelimenin tam anlamıyla topuğuna kurşun sıkmış.
Kurşunun adı da Gümrük Birliği...
Nedenine gelince..
AB Komisyonu'nda Türkiye'nin yeni üyelerle Gümrük Birliği ilişkilerine yönelik yüksek oranlı herhangi bir beklenti söz konusu değilmiş.
Böyle bir talep yokken, tam üye olan 10 ülkenin 9'u ile Gümrük Birliği ilişkilerinin geliştirileceğine yönelik Bakanlar Kurulu kararı gelmiş.
Kıbrıs'ın dışarıda bırakılması, Rumlar'ın ayağa kalkmasına yetmiş.
Şimdi ise Ankara'dan durduk yerde atılan bir taşı çıkarmak için, Brüksel'de 40 kişi ile uğraş veriyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Verheugen'e mektup yazarken, Brüksel'deki diplomatlar da "Kıbrıs ile de ticari ilişkilerimizi geliştireceğiz" diyerek üyeleri inandırmak için çaba gösteriyor.
Öyle gözüküyor ki, bu çabalar da sonuç getirmeyecek.
Sonuç bildirgesinin son bölümünde bir olumsuzluk olarak kalacak.
Bütün bunlara rağmen taslak metne ve dün Genişlemeden Sorumlu Komiser Verheugen'in sözlerine bakıldığında sonuç bildirgesi çok olumlu.
Dini azınlıklara sağlanan haklar, ifade özgürlüğü ve kötü muamele ile ilgili uygulamada bazı sıkıntıların devam ettiği kayda geçirilmiş olsa da Türkiye için Brüksel'de bahar havası esiyor.
Nitekim, bunun bir göstergesi de daha iki yıl öncesine kadar Türkiye'nin AB üyeliğine kesinlikle karşı çıkan Hollanda'nın önceki gün Başbakan ve beraberindeki heyetine yaklaşımında gözlendi.
AB Dönem Başkanlığını 1 Temmuz'dan itibaren ala
cak olması dolayısıyla İngiltere gibi cesur açıklamalarda bulunmamış olsa da Hollanda Başbakanı'nın "Türkiye'ye karşı pozitifiz" sözü her şeyi anlatıyor.
Bir de nereden nereye gelindiğini...
AB kendi derdinde
Zaten bu zirvede AB'nin öyle Türkiye ile ilgilenecek hali de yok.
Geçen zirveden bu yana başını ağrıtan AB Anayasası ile boğuşuyor.
Bir de AB Başbakanı olarak da tanımlayabileceğimiz, Komisyon Başkanlığı'na kimin geleceğiyle.
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin görev süresi 1 Temmuz'da bitecek.
Yerine kimin geleceği konusunda ise AB'nin üç büyüğü arasında büyük bir çekişme var.
Almanya ve Fransa'nın Başkanlık için adayı Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt...
İngiltere ise Verhofstadt'ın seçilmesine kesinlikle karşı. Bir diğer aday Avrupa Parlamentosu Başkanı Pat Cox...
Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker ise gelen teklifleri "Ben halkıma söz verdim" diyerek ret etmiş durumda.
NATO eski Genel Sekreteri, AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana da adaylar arasında.
Bir başka aday ise eski Portekiz Başbakanı, AB Komisyonu Adalet ve İçişleri Komiseri Antonio Vittorino.
Kimin güçlü olduğuna gelince..
Fransa ve Almanya'nın desteğini alan Belçika Başbakanı Verhofstadt şu an en güçlü aday olarak görülüyor.
Verhofstadt, Irak işgaline karşı çıkması, NATO'nun bu işin içinde olmaması için verdiği mücadele ile tanınıyor.
Liberal kanatta yer alan Verhofstadt, Irak işgali sırasında Türkiye'nin güvenliği için NATO olanaklarından yararlanmasına karşı çıkmıştı.
Buna karşın, Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması konusunda bugüne kadar destek verici tarafta yer aldı.
AB bu işlerle uğraşırken, Türkiye daha önceki zirvelerin aksine ev ödevini yapmış bir öğrenci gibi algılanıyor.
Başta uygulamalar olmak üzere, daha yapması gereken çok işi olduğunu Başbakan Erdoğan da kabul ediyor...
Brüksel'de dün başlayan Ara Zirve'den yansıyan havaya bakıldığında, aralık zirvesinde Türkiye'nin müzakere tarihi almasının önünde bir engel ve pürüz gözükmüyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gül: Üyelik için tehlike kalmadı   / 20-06-2004
 Ankara'dan atılan taş...   / 18-06-2004
 Sorun İslam mı, insan mı?   / 16-06-2004
 Yıllık Olağan Kurultay   / 15-06-2004
 DEHAP'ın samimiyet testi   / 13-06-2004
 Zana Strasburg'ta ödülünü almalı   / 11-06-2004
 Baykal: AB yolunda biz de durmuyoruz   / 09-06-2004
 Bürokrasiye "Provicile" formülü   / 08-06-2004
 Başkan Bumin'in uykusu...   / 04-06-2004
 Kravatsız zirvede Türkiye'nin talebi   / 02-06-2004
MEHMET TEZKAN
CHP'nin geleceği Hollanda'nın ateşi
Meslek hastalığı...
EMRE AKÖZ
Niyetinizi anlıyorum!
Radyo Televizyon Üst Kurulu...
YAVUZ DONAT
Hak verilmez, alınır.
Köln İdare Mahkemesi, bir Türk...
Avrupa sessiz devrimi kavrayamadı
"Türkiye'nin geleceğine inancım AB'ninkine inancımdan daha fazla"...
Direnişçilerden ceset şov
Irak'ta militanlar 4 ABD askerinin ceset görüntüsünü medyaya...
Şovalye Rooney: 4-2
Şovalye Rooney: 4-2
Kovac ile öne geçen Hırvatistan, Scholes ve Rooney'nin (2) gollerine...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.