| |
Kopenhag'ın duygusal kriterleri
Gün ışığından belirgin bir şekilde daha fazla yararlanmaya başladığımız günlere girdik. Hava soğuk olabilir ama duygusal gıpraşmalara engel olmadığı da kesin. Benim kalbim hala demir gibi sert ve soğuk ama gazetemizin yazı işleri katında mevsimsel hareketlere paralel gelişmeler yaşanmakta. Günaydın'ın patroniçesi Şirin Sever'in masasında sayıları binlerle ifade edilebilecek bir gül sepeti duruyor. Şirin'in doğum günü münasebetiyle kimliğini açıklamak istemeyen biri bu jesti yapmış. Kırmızı gül! Gül sayımı hâlâ devam ettiğinden kesin bir rakam vermek zor. Salih Memecan bir ucundan saymaya başladı ben de öteki taraftan. Bu akşam itibarı ile ortada buluşur kesin bir rakam verebiliriz diye tahmin ediyorum. Açıkçası buna romantik bir gül sepeti denemez. Daha ziyade numune bir tropik orman kategorisinde incelenmeli. Sayım yaparken Salih Memecan bir piton gördüğünü iddia etti. Şirin'in buna bir itirazı yok. Hatta ağzı kulaklarında. İsterse sepetin içinden ejderha çıksın umurunda değil. Üstelik erkek milletini böyle jestler yapmaya teşvik etmeye başladı ki, bu pek hayra alamet değil. En azından benim için. Artı sonsuza uzanan adette kırmızı gül alacak kadar param yok her şeyden önce. Üstelik kırmızı gül girişimleri delikanlıya yakışmaz. En azından uluorta olmamalı. Çaktırmadan, kimsenin görmeyeceği ortamlar tercih edilmeli, eğer sevdalandığınız kişi kırmızı gül düşkünü ise. Nasıl ki Cennet Vatan Kopenhag Kriterleri'ne uyum sağlamakta zorlanıyorsa, yazı işleri katının erkekleri de bilinen ama görmezden gelinen, sümen altı edilen bu standartlarla yüz yüze kaldı yeniden. "Erkek dediğin işte böyle olur" standartları hayatımızı zorlaştıracak. Bu arkadaşın bir an evvel kimliğini açıklamasını istiyoruz. Şirin'den çok katın erkekleri merak ediyor. Kenara çekip bir iki laf etmemiz lazım; acilen. Tamam duygusal girişimleri teşvik ediyoruz ama başkalarının hayatını zorlaştırmaması şartıyla. Retroseksüel ağırlıklı yazı işleri katı erkekleri konuyla ilgili bir bildiri yayımlama peşinde. Uluorta incik, boncuk, börtü, böcek, gül, tek taş ihtiva eden girişimlerin acilen durdurulması temalı bir bildiri olacak bu. Yüce Önder All Bundy'nin gösterdiği yoldan uzaklaşmaya hiç niyetimiz yok. Yani... Zırt pırt aramak yok, her esprisine gülmek yok, onu ne kadar çok özlediğinizi söylemek yok, hastalandığında oyuncak ayı alıp evine çökmek yok, sebepsiz yere çiçek almak yok, şiir yazmak hiç yok, el ele tutuşmalı yürüyüşler yok, düğünde dernekte slov dans etmek yok, mum ışıklı aktiviteler de yok... Bildirinin içeriği kabaca böyle. Komisyon üzerinde çalışıyor, yakında tam metni açıklarız. Gülleri gönderen gizemli romantiğin de peşindeyiz.
|