En büyük futbol başka büyük yok
Hele hele son yıllarda Fenerbahçe Yarımadası'nda yaşanan olaylardan sonra... Neden böyle diyorum anlatayım: Burası Cumhuriyet öncesinden başlayarak yelken sporcularına ev sahipliği yapan çok özel bir yerdir. Çünkü Kalamış gibi çok iyi rüzgar yapan bir koyun kenarındadır. Burada Atatürk'ün emriyle kurulmuş Türkiye'nin ilk kotra mendireği de vardır. Daha doğrusu vardı!.. Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı köşkünü buranın yapısını bozmamak için Florya'ya yaptırttığı söylenilir. Fenerbahçe yarımadasında önceleri sadece ülkemizin en eski yelken kulübü vardı. İstanbul Yelken Kulübü'nün yanındaki bu arazilere önce Fenerbahçe, sonra da Galatasaray kulüpleri geldiler. Geliş nedenleri son derece safiyaneydi. Yelken, kürek ve yüzme branşlarını burada konuşlandıracaktılar. İlk başlarda böyle de oldu. Sonra mütevazı lokallerini giderek genişlettiler. Öyle genişledi ki, oyunlar, düğünler, partiler derken sonunda işleticileriyle aralarında ciddi problemler yaşandı.
YELKENCİLERİ KOVALADILAR Kendileri bölgeye iyice yerleştikten sonra da ilk iş olarak yelkencileri kovaladılar. Şimdiki durum şudur: Fenerbahçe, buradaki tesisini yıkıp yerine, iznini nasıl uydurduysa 3 katlı bir bina yaptı. Galatasaray da geri kalır mı? onlar da tesislerini yıkıp yerine yeni birinin inşaatına başladı. Bu arada spor adına hem üzücü hem de göz yaşartıcı olaylar yaşandı. Teknelerini tozun toprağı, altından kalmaktan kurtaran yelkencilere yarışlardaki rakipleri kol kanat gerdi. Sonuç: Fenerbahçe'nin yelkencileri İstanbul Yelken Kulübü'ne, Galatasaray'ın yelkencileri ise hemen öte yandaki Kalamış Yelken Kulübü'ne sığınmış durumdalar. Galatasaray'ın projesini gördüm. Bana sorarsanız proje değiştirilmeden tamamlansa bile tekneleri koyabilecekleri doğru dürüst yerleri olamayacak. Fenerbahçe'ninki ise daha da beter. Yelkencilere son kazığı da geçtiğimiz günlerde kaşla göz arasında İstanbul Yelken Kulübü ile aralarındaki girintiyi doldurarak attılar. Oysa bu geniş kanal, teknelerin her türlü havada etkilenmeden denize indirilebildiği, yarış şamandıralarının yüklenebildiği korunaklı bir yerdi. Artık böyle bir kanal yok. Fenerbahçe Burnu'nun haritası tamamen değişti... Bütün bu eylemler hep oldu bittiyle gerçekleştirildiği için bir sonraki adımın ne olacağını kimse kestiremiyor. İlerde neler olabileceğini hep birlikte göreceğiz.
TESİSLERİN ASIL SAHİPLERİ Pek mümkündür ki, futbolun patronları yelkenciler sayesinde geldikleri yerden yelkencileri tamamen kovacaklar. Belki de bunu yaparken kendilerini "Ne yapalım amatör branşların para kaynağı yok. Futbolla bunları mı besleyeceğiz" diye savunacaklar. Oysa oraları futbolun değil, yelken sporunun mekanları. Oraya futbol için değil, yelken sayesinde yelken için geldiler!.. Galatasaray da, Fenerbahçe de, o tesisleri tamamen yelken şubelerine bıraksalar buradaki tesislerin geliriyle bal gibi bu şubeler gelişir, yeni sporcular yetişirdi. Şimdi gelinen noktada yelken sporcuları hem sığınacak yer arıyorlar, hem de kendilerine harcanan her kuruşu himmetmiş gibi görüyorlar. Üstelik seslerini kimseye duyurabilmelerinin imkanı da yok. Hoş gırtlaklarını yırtsalar bile seslerini kime anlatacaklar? Onları futbol sayesinde ünlü olan kulüp yöneticileri mi, futbol uğruna oy kaybını bile göze alan siyasiler mi, yerlerinde kalmak için siyasilerin karşısında binbir takla atan bürokratlar mı dinleyecek?.. Özet: En büyük futbol başka büyük yok.
|