|
|
Yine gözyaşı
Hadi bakalım, yine doldu gözleri karşımdaki adamın. Gözyaşları aktı akacak. Ne sordum ki ben yine? Sinirden olmasın? Niye sinirlensin ki? Röportaj gayet iyi gidiyordu. Başını çevirdi epey bir süre başka tarafa, "Fotoğraf çekmeyin" diye işaret etti. Elim kolum bağlandı yine. Ne yapmalı böyle durumlarda, hala öğrenemedim. Omzuna mı dokunsam? Sorulara devam mı etsem, durup gözlerinin içine bakıp gülümsesem mi? Ne yapmalı ki? Çok şey yazıldı çizildi karşımdaki adam hakkında, seveni de var sevmeyeni de... Ama bildiğim tek bir şey var ki siyaseti iyi biliyor. Öylesine biliyor ki, "Bir seçim kampanyası nasıl yürütülür?" diye merak edeniniz varsa ona uğrasın.
İddia ediyorum, bugüne kadar medyada en çok röportajı çıkan yine odur. Ama yarın farklı bir yönünü okuyacaksınız. Meydan okuyan, yumruğunu masaya vurup, gözünü karartan, bazen gözyaşlarına hakim olamayacak kadar duygulanan bir siyasetçi portresi bulacaksınız. Şaşıracaksınız. İnanın ben çok ama çok şaşırdım. Şaşırdıkça sordum sordukça farklı bir Mustafa Sarıgül buldum karşımda. Kim ne derse desin sırtına tüm CHP'yi sırtlamış, tek başına AK Parti rüzgarının karşısında dimdik durmaya çalışıyor. Bir tek o var, inanın! Neden mi gözleri doldu? Orası yarına...
|