|
|
Herkes gizlice güzelleşiyormuş meğer
Sabah yönetimine açık çağrı. Son aldığım haberlere göre floresan ışıkları ve air condition cildi yaşlandırıyormuş. 50 yaşında 80 yaşında gibi gözüken bir kadın düşünün, üstelik ismi Balçiçek. Olur mu?
Meğer herkes biliyormuş. İyi de bu tam bir hainlik yani. Niye kimse bana söylemedi? "Imedeen diye bir güzellik tableti varmış biliyor musun?" diye telefon ettim arkadaşıma. "Bilmez olur muyum?" diye cevap verdi, "Yaklaşık 5 yıldır kullanıyorum. Cildi ikinci katmanından nemlendiriyor. Hani tabir-i caizse vücuda su veriyor. Nişantaşı'ndaki bütün eczanelerde var canım."
Benim keşfim Vanity Fair dergisi sayesinde oldu. Havaalanında oturmuş üçdört ay öncesinin dergilerine bakıyordum ki güzellik sayfasına rast geldim. Hani ünlülerin güzellik sırlarını açıkladıkları sayfalardan birine... Konuya ilgi gösterip soruları yanıtlayanların ortak yönü güzellik tabletleriydi. Birbirinden ünlü mankenler, şarkıcılar, artistler makyaj çantalarını ortaya dökmüşler, hemen hepsinin içinde ise bu tabletlerden var. "Cildi nemlendiriyor ve kırışıklıkları azaltıyor" diyordu Tom Cruise. "Artık nemlendirici sürmeye bile ihtiyacım yok". "Cildimde müthiş bir canlılık ve yumuşaklık oldu, bu tabletleri çantamdan eksiltmem" diye devam ediyor Naomi Camphell. Biliyordum. Biliyordum işte... Yıllar geçiyor ama Naomi'ye bir şey olmuyor. Cildi ilk günkü gibi pürüzsüz, yumuşacık ve canlı... Peki nedir bu Imeeden?
Her şey 1980 yılında İsveçli iki bilim adamı Ake ve Atti La- Dahlgren'in araştırmalarıyla başlamış. Bilim adamları çalışmaların birinde denizin kendini sürekli yenilendiğini keşfetmişler. Sonra kendi kendilerine sormuşlar. Peki vücudunun büyük bir bölümü sudan oluşan insan organizması niye kendini yenilemez ve yaşlanır? Çözüm hemen gelmemiş tabii tam 8 yıl sürmüş. Buluşlarını dünyanın en büyük ilaç devlerinden biri olan Ferrosan'a satan bilim adamları o gün ellerinde bulundurdukları keşfin önemini anlasalardı belki bugün oturdukları yerden dünyanın en zengin adamı olacaklardı, bu kesin. Bu bilim adamları tam olarak neyi bulmuşlar? Kısaca anlatayım. Derimiz üç katmadan oluşuyor. Epidermis, Dermis ve kök. Epidermis dinamik ve kendini yenileyen bir yapıda. Yeni hücreler sürekli olarak epidermisin temelinden cildin üst düzeyine doğru ilerliyor. İşte derinin dış yüzeyinde bu tabakayı sadece kozmetik ürünler sayesinde koruyabiliyoruz.
Gelelim 2. katman yani Dermis'e. Derinin iç destek katmanı olan bu bölüm yaklaşık 1,5-3 mm kalınlığında. Yukarıdaki dış katmanı kolajen ve elastisin protein lifleriyle destekliyor. Bu ne demek? 1-Kolajenler cilde esneklik veren protein lifleridir. 2-Elastisinler de önemli bir proteindir ve ağ liflerinden oluşurlar. Çekildikleri zaman lastik gibi ulaşabildikleri maksimum uzunluğa kadar çabuk bir şekilde esnerler, geri bırakıldığında ise yine hızlı bir şekilde orjinal boylarına geri dönerler. İşte bu güzellik tabletleri iç ve dış etkenlerden kaynaklanan yaşlanmaları geciktiriyor. Genetik, hormonal, kronolojik yaşlanma bu ikinci katmana yapılan destek sayesinde aşılabiliyor.
Bütün bu güzellik araştırmalarını yaparken bir şey daha öğrendim ki yaşlanmayı hızlandıran etkenlerin başında dış faktörler geliyormuş. Nedir bunlar? Yaşam biçimi, sağlıksız beslenme, merkezi ısıtma, air condition, floresanlar, hava kirliliği, kimyasallar, alkol, sigara, vs... Yani bende sigara hariç hepsi var. Sağlıksız beslenme ve alkol unsurlarını çözebilirim ama ya floresanlar? Ya air condition? Ne yapsam acaba Sabah yönetimine bir mektup mu yazsam? "Sayın yetkili, çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep ediyorum. Air condition ve merkezi ısıtmaya maruz kalıp bütün gün floresan ışığının altında çalışmak cildimi yaşlandırıyor. Mümkünse odama alttan aydınlatma rica diyorum, hani şöyle loş bir ışık olsun. Isıtmaya gelince, pencereleri açalım olsun bitsin, temiz hava girsin temiz, cildim yaşlanıyor vallahi şunun şurasında daha otuzumuzdayız 50'ye gelince ne olacak? 50'sinde 80 yaşında gözüken bir kadın düşünün, üstelik ismi Balçiçek, olur mu yani? Herhalde beraber çalışacağız? Çalışmayacak mıyız yoksa? Önemli olan çalışanın mutluluğu değil mi? Pencere açma meselesine gelince çok yüksekteyiz biliyorum uçarız falan ama, yine de siz bir düşünün bu teklifi derim."
Uzun lafın kısası bu güzellik tabletleri bu dış etkenlere iyi geliyormuş. Sadece cildi nemlendirmiyor, bir de kırışıklıkları engelliyormuş. Geçenlerde magazin yazarımız Bülent Cankurt "Güzellik tableti Türkiye'de, kullananlar da şunlar bunlar" diye bir yazı yazmış, başına gelmeyen kalmamış. Meğer etrafta kendini düşünen ne kadar çok insan varmış. Olur mu yani? Bir yenilik öğreniyorsan, paylaş. Değil mi? Sen güzelleşeceksin, etraf Jurassic Park. Olur mu? O da güzel değil. Diyeceğim şu, artık etrafıma başka gözlerle bakıyorum. Kim benden ne güzellik sırrı gizliyor bir bir öğrenecek ve öğrendikçe size aktaracağım. İyi pazarlar.
|