| |
Bir ibret vesikası!
Aşağıda, Hürriyet yazarı Fatih Altaylı'nın 25 Aralık 1999'da kaleme aldığı bir yazıyı okuyacaksınız. Lütfen dikkatle okuyun... Önüne gelene hiçbir yasal dayanağı olmadığı halde," "hortumcu", "hırsız", "üçkağıtçı" ve "sahtekar" nitelemeleri ile saldıran bu kişinin, "ötekilerle birlikte bankalarına el konulan" Zeytinoğlu Ailesi için yazdıklarının "sebebini" belki siz de merak edersiniz... Önce "çok babayiğit" bir yazarın, Esbank ailesini nasıl savunduğunu okuyalım:
"Ayıptır, günahtır, rezilliktir" "Devlet 'Baba' 5 bankayı Mevduat Sigorta Fonu'na aldı. Hayırlısı dedik. Ancak işin pek de hayırlı olduğu yok. Çünkü ortada büyük bir rezillik var. Bu rezilliğin kokusu da hızla yayılıyor. Öncelikle el konulan 5 banka arasında ciddi ayırımcılık yapılıyor. Dört banka bir tarafta, Ya- şarbank bir tarafta. Hepsi kötüymüş, Yaşarbank iyiymiş. Niye? yanıt basit. Benim haftalardır yazdığım bir olayın tersten okunuşu sözkonusu da ondan. Bugünkü Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, 3 yıl öncesine kadar Yaşarbank'ın genel müdürü. Yani Yaşarbank diğerleri ile bir tutulsa, Gazi Erçel de zamanaşımı süresi henüz dolmadığı için dönemi ile ilgili sorumlu olacak. O yüzden Yaşarbank ayrı tutuluyor. Yoksa Yaşarbank'ın ayrı tutulmasının başka bir nedeni yok. Varsa bile bu gerekçe kullanılmıyor. Çünkü o gerekçeye bakılırsa, Esbank'ın da di- ğer üçünden, Egebank'tan, Sümerbank'tan ve Yurtbank'dan ayrı tutulması gerek. Çünkü Esbank da bir kapkaççı ailenin elinde değil. Neredeyse Cumhuriyet'le yaşıt, mazisinde tek bir lekesi olmayan pırıl pırıl bir ailenin Esbank. Sanayici, yatırımları olan bir aile. Yaşarbank'a bir ayrıcalık veriliyorsa ve bu ayrıcalık eski genel müdürünün Merkez Bankası'nın başında bulunmasından öte somut nedenlere dayanan bir ayrıcalık ise aynı ayrıcalığın Esbank'a da tanınması gerek. Esbank'ı ve patronu Yavuz Zeytinoğlu'nu Hayyam Gariboğlu ile, Murat Demirel ile, Ali Balkaner ile aynı cümle içinde anmak dahi Yavuz Zeytinoğlu'na haksızlıktır. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Bunun nedenlerini anlatayım:"
"Esbank'ın günahı neydi?" "Zeytinoğlu Grubu'na ve Esbank'a yapılan haksızlık, olayları ve gelişmeleri bilen herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir konu. Çünkü bu grup için bankayı hortumladılar tanımlamasını yapmak imkansız. Burada tam aksi bir durum sözkonusu. Banka, Zeytinoğlu Grubu'nu hortumlamış. Esbank, devletin almış olduğu kararlar yüzünden, kamuya verdiği borçları tahsil edemedi- ği için birkaç yıl önce zor duruma düşmüştü. Daha açıkçası, Esbank KİT'lere açtığı kredileri geri alamadığı için zor duruma düşmüştü. Bankayı bu durumdan çıkarabilmek ve mali yapısını güçlendirmek için Zeytinoğlu Grubu, Türkiye'ye özgü olmayan bir yol seçti. Herkes mal kaçırırken, Zeytinoğlu Grubu, grubun elindeki diğer şirketleri bankaya sermaye olarak koydu. Bankayı boşaltmak bir yana, elindekini bankaya verdi. Sahibi oldukları çimento fabrikalarını bankaya verdiler. Diğer şirketlerinin ağırlıklı hisselerini bankaya verdiler. Bunu yaparken amaçları bankayı güçlendirmekti. Yani anlayacağınız, mal kaçırmak bir yana mallarını bankaya gömdüler. Bu durumu biz şaşkınlıkla izledik. Grup, "banka hortumlayanların" tam tersi bir tavır izledi. Bütün bunları yapan Zeytinoğlu grubu bugün haketmediği bir tavırla karşı karşıya. Esbank'ın günahı, bir eski Hazineci veya politikacıyı istihdam etmemiş olmak mıydı?" İlker Sarıer'in notu: Yarın, bu yazıyı kaleme alan kişinin, kendini Esbank'ı neden korumak zorunda hissettiğinin sebeplerini okuyacaksınız.
|