kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Her işin başı sağlık!

Gazeteciliğin, onca "karanlık, karamsar ve kötü haber"e inat "umut dağıtması" eğilimi son yıllarda güçlendi.
Madem ki "umut" da temel insan ihtiyacı, talebi idi, "piyasa"da "arz" sağlanmalıydı.
Bunun iktidar yahut reklamveren "yalakalığı" olan süfli kısmını geçiyorum.
Medya yönetimlerinde genellikle; milyonların gündelik eğitim, sağlık, konut, ulaşım, beslenme gibi temel sorunlarından kopup başka bir boyuta çoktan geçmeleri bir yana, duyarlılıkları da yitirmiş zihniyetlerin hakimiyetini...
Dolayısıyla, onların "gerçek dünya-hayal dünyası"na ilişkin uçuşlarını da geçiyorum.
Bu yazı, "hastalık-tedavi" ile "bilim-ticaret" kavşaklarındaki gazetecilik sapmalarına, şaşkınlıklarına, sorumsuzluklarına ilişkin.
Bizzat sağlık sektöründeki ticari doz ile gazetecilik aculluğunun ve tehlikeli "umut" pompacılığının buluşmalarına dair.
Geçen hafta böyle bir olay yaşandı ve milyonlarca hasta ve yakını ile korku-endişe- umut kıyılarında dolaşanların, "hayatıyla" demesem bile, "hayata tutunma" çabalarıyla oynandı.
Özel bir sağlık kuruluşu çok sayıda gazeteciyi, işbirliğine başladığı ABD'deki önemli bir sağlık merkezine götürmüştü ve oradan Türkiye'ye düşen hisse "Bir Türk doktorun bulduğu kanser aşısı"na kadar uzandı.
Bizzat o merkezin ve doktorun, haberin veriliş tarzı, henüz araştırma safhasında olan ve sınırlı bir tür ile belirli koşullara cevap vermesi umulan bir tedavinin "herkese mutlu son" gibi sunuluşu karşısındaki şaşkınlıkları ve panikleri bir yana...
Asıl önemlisi...
Şu anda iyi imkanlarla iyi koşullarda yahut imkansızlıklarla zor koşullarda hayata tutunma ve hayatta kalma mücadelesi veren...
Ama her halükarda, en küçük bir umut ışığına ateş böcekleri gibi koşturmaya hazır yüzbinlerce "hasta" ile yakınının kalbini, ruhunu, aklını karıştırmasıydı.
Yeterli yahut yetersiz, umutlu yahut umutsuz bir tedavi için sarıldıkları doktorlarla aralarına bir kuşku sisinin girmesiydi.
Tabii ki gazetecilerin hepsi böyle yazmadı ama en iyi niyette bile bu denli hayati bir konuda sarsaklık ihtimali yüksek.
(Radikal'de Emel Alptekin'in, haberin veriliş tarzını didikleyen yazısı, güzel bir "karşı-haber"di.)
Bu ihtimali yükseltenlerin arasında, maalesef, sağlığın aşırı ticarileşmesi ile promosyon ve halkla ilişkilere abanılması da rol oynuyor.

***

1998'de 3 bine yakın imzayla kabul edilen "Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi"ni hazırlarken, dünyadaki benzer metinleri inceleyerek şu maddeyi de koymuştum:
"Sağlık konusunda sansasyondan kaçınılmalı, insanlara umutsuzluk veya sahte umut verecek yayın yapılmamalıdır. Tıbbi alanlardaki araştırmalar kesinleşmiş sonuçlar gibi yayınlanmamalıdır."
Bu tür uyarılar sadece "gazeteciler etik insanlar olsun" diye değil, ticari cilalar ile habercilik çapaçullukları arasında, milyonlarca insanın bedeniyle, aklıyla, umutlarıyla oynanmasın diyedir.
İngiliz "PressWise" kuruluşu da, Dünya Sağlık Örgütü için hazırladığı "Sağlık haberciliği kuralları"nda şöyle der:
"Yanlış umutlara yol açmayın. 'Mucize tedavi' iddialarına karşı dikkatli, menfaatçiliklere karşı uyanık olun, 'Bu haberde kimin çıkarı var' diye sorun. Bir araştırmanın arkasındaki maddi desteğe dikkat edin.
Unutmayın ki, hastaların, medya o habere ilgisini kaybettikten sonra da yaşayacakları bir hayatları vardır.
"
O hayatlar ve umutlar oyuncak değildir!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Agresif eylem bekliyoruz sizden!   / 01-04-2004
 Lince katılıp katılmamak   / 31-03-2004
 Çimento, tuğlalar, çatlak ve sol   / 30-03-2004
 Geçici sonuç, kesin kanaat   / 29-03-2004
 Her işin başı sağlık!   / 28-03-2004
 Ne yaptın Ahmet!   / 26-03-2004
 Vicdanınızı başınıza toplayın lütfen!   / 25-03-2004
 "Terörist"ten silah almak yakışır mı!   / 24-03-2004
 Kaynayan kazan   / 23-03-2004
 İzmir'in iki yakası   / 22-03-2004
ERGUN BABAHAN
Apartmanın huysuz sakini
Her apartmanda böyle bir tip...
ERDAL ŞAFAK
Cesaret ve ödülü
İnsanın inanası gelmiyor; en az iki...
AHMET HAKAN COŞKUN
Sandığa gitmeyen CHP seçmeni mi?
Sandığa gitmeyen yüzde...
MEHMET BARLAS
Sezar'ın hakkı Sezar'a, Erdoğan'ın hakkı...
ÖMER ÇELİK
Yalın bir tablo
Kıbrıs sorunu sadece Türkiye için değil,...
ÖMER LÜTFİ METE
Anlaşma hiç, her şey güç
İsviçre'deki Kıbrıs...
REFİK DURBAŞ
Salihli ve çocukluğum
Sayın Refik Durbaş, 20.03.2004...
SAVAŞ AY
Seviyordum ama yanlış yaptı abi!
Dün sabaha karşı...
HINCAL ULUÇ
Erkan Mumcu'nun elini öpeceğim!..
Kültür ve Turizm...
100.Yılda buradayım
100.Yılda buradayım
Anlaşmam 2.5 yıllık. Önümüzdeki sezon çok iyi bir G.Saray olacak. Ve...
Kral listede
Kral listede
Milli maçta Prso ile birlikte yerlileri de izleyen siyah-beyazlılar,...
CHP'de muhalifler Derviş'e de muhalif
CHP'de muhalifler Derviş'e de muhalif
CHP'de yerel seçimlerin ardından Genel Başkan Baykal'ın seçim...
Türkiye'ye özel statü önerisi kabul görmedi
Türkiye'ye özel statü önerisi kabul görmedi
Avrupa Parlamentosu, Hollandalı milletvekili Arie Oostlander'ın...
Bana 'başkan ol' önerisini halk yaptı
Bana 'başkan ol' önerisini halk yaptı
Türkiye'de sadece bir il, belediye yönetimini bir kadına teslim etti.
DHKP-C 'ye 6 koldan
DHKP-C 'ye 6 koldan
Avrupa Birliği'nin aldığı 'terörle mücadele' kararının ilk...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.